The Times "Subaylar, 2003'te gerçekten de bir darbe planlamış olabilirler. Ama tahrif edilmiş kanıtlar yüzünden, bundan asla emin olamayacağız. Sanıklar, düşmanlarınca sonsuza kadar suçlu, yandaşlarınca da sonsuza kadar masum olarak görülmeye devam edilecek" dedi.
Çok sayıda üst düzey subayın yargılandığı Balyoz davasının özünde “tahrif edilmiş kanıtlar”ın bulunduğu öne sürüldü. İngiliz The Times gazetesi, Balyoz davasını mercek altına aldığı geniş haberinde davaya ilişkin belgelerin “bariz tutarsızlıklar” gösterdiğini savundu.
İngiliz gazetesi The Times, BBCTürkçe tarafından yansıtılan Alexander Christie-Miller imzalı haberinde "darbe planlamakla suçlanan generallerin yargılandığı davanın özünde tahrif edilmiş kanıtların bulunduğu"nu kaydetti.
2003 yılındaki darbe hazırlığı iddiasıyla oluşturulan ve NATO'nun ikinci en büyük ordusundan 195 generalin yargılandığı davadaki kanıtların "bariz tutarsızlıklar içerdiğini", bunun da bazı zanlıların, “komplo”ya uğradığı izlenimi verdiğini savunan gazete, örnek olarak "Darbe planlarına ilişkin 2002 aralık ayı tarihli bir belgede Türk Gençlik Birliği adlı bir derneğin adı yer alıyor. Oysa dernek 2006'da kurulmuş" diye yazdı.
-PLANIN HAZIRLANDIĞI TARİHTE VAROLMAYAN NATO ÜSSÜ VAR!-
Haberde dosyada planın hazırlandığı tarihte varolmayan hastaneler, kurumlar ve hatta bir NATO üssüne göndermelere yapıldığına dikkat çekiliyor.
Aynı haberde, bir zanlının bir CD üzerindeki el yazısının mekanik olarak taklit edilmiş olabileceğine ilişkin bilirkişi raporuna da atıf bulunduğu, bir başka zanlı subayın ise, Türkiye'de darbe belgeleri hazırladığı iddia edilen dönemde, İngiltere'de savunma akademisinde görevli olduğu belirtiliyor.
-“İSTİFALAR HÜKÜMETLE GÜÇ MÜCADELESİNİN SONUNUN İŞARETİ”-
Geçen ay ordunun komuta kademesinde yaşanan istifaları hükümetle ordu arasındaki güç mücadelesinin de sonu anlamına geldiğine ilişkin bir işaret olarak yorumlayan Miller, eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Koşaner'in veda mesajındaki, "tutuklamaların evrensel hukuk, adalet ve vicdan kurallarıyla bağdaşmadığı” yönündeki eleştirisini de aktarıyor.
“YA ZAMAN MAKİNESİ YA DA UYDURMA”
The Times’in haberinde görüşlerine yer verilen Johns Hopkins Üniversitesi'nden Gareth Jenkins ise, "Ya bu belgeleri yazanların bir zaman makinesi vardı ya da bunlar uydurma" diye konuştu. Jenkins şu görüşlerini dile getirdi:
"Amacın, kısmen rakip bir iktidar merkezi olarak görüldüğü için orduyu kurumsal olarak itibarsızlaştırma ve kısmen de geçmişte İslamcılara eziyet ettiği için kendisinden intikam almak olduğu konusunda herhangi bir tereddüt bulunduğunu düşünmüyorum" diye devam etti."
Poliste ve yargıdaki yolsuzlukları ele alan iki araştırmacı gazeteci Ahmet Şık ve Nedim Şener'in de bir terör soruşturması kapsamında tutuklandıklarını aktaran Times, davanın çok sayıda destekçisinin bulunduğunu, desteğin bir nedeninin de ordunun "darbeler sicili" ve kendine biçtiği "laik rejimin bekçisi" rolüyle insanlara acımasızca davranması olduğunu belirtti.
“Belgelerin oluşturulma tarihleri neden 2003'te kalıyor” sorusunun ise yanıtsız olduğunu belirten Times, Jenkins'in bunun, “Belgeleri bir başka kanıta, 2003 Mart ayında bir 'İslamcı kalkışmanın bastırılması'nın ele alındığı askeri seminere ilişkin kayda bağlamak amacı taşıdığına inandığını" aktardı.
Haberde savcıların, semineri bir "darbe provası" olarak gördüğü sanıkların ise, "Bu bir savaş oyunu senaryosuydu" dediğine işaret edildi.
-TAHRİF EDİLMİŞ KANITLAR YÜZÜNDEN DARBEDEN ASLA EMİN OLAMAYACAĞIZ-
Times muhabiri, habere sayfada kutu olarak eklediği analizinde de, "Subaylar, 2003'te gerçekten de bir darbe planlamış olabilirler. Ama tahrif edilmiş kanıtlar yüzünden, bundan asla emin olamayacağız. Sanıklar, düşmanlarınca sonsuza kadar suçlu, yandaşlarınca da sonsuza kadar masum olarak görülmeye devam edilecek" dedi.(ANKA)