'Ergenekon, arap saçı'

Osman Pamukoğlu, Burdur Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi’nde partisinin Burdur milletvekili adaylarını tanıttı. Daha sonra da gazetecilerin sorularını yanıtlayan Pamukoğlu, Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınan gazetecilerle ilgili, "Kaçıncı dalga olduğunu saydınız mı? Karadeniz hırçın bir denizdir. Karadeniz’in dalgaları bile sayılıyor ama, bu Ergenekon dalgalarını ben bile sayamıyorum. Aldı başını gitti" diye konuştu.  Ergenekon ve Balyoz davalarının tamamen siyasi olduğunu iddia eden Pamukoğlu şunları söyledi:

"Hepsi bu işin içindeler. Bu işi çözecek olan 12 Haziran’dır. Artık iş iyice akıl almaz hallere ve koşullara büründü. Yapmaya devam etsinler. Her şeyin bir sonu var. O son gelince hep beraber bakılacak. Ölçü kaçmış. 2007 yılından bu yana devam ediyor. Kaç celse toplanmış, daha doğru dürüst tutukluların ne savunması yapılabiliyor, ne de iddianameler tam okunmuş. 7 bin küsur sayfa iddianame var. 300’e yakın insan var. Arap saçına dönmüş. Ben içinden çıkabileceklerini zannetmiyorum. En büyük yanlışlık olarak şunu yapıyorlar, bunu siyasetçisi de yapıyor, bu işe bakanlar da yapıyor. Bunu yaparken işin içinden çıkılamaz hale getiriyorlar. Ergenekon diye tabir edilen davada 5- 6 grup insan var. Birbirleriyle alakasının olmadığını görüyorum. 12 Haziran’ı bekleyeceksiniz, çözeceğiz. 12 Haziran’da sadece o dava değil her şey çözülecek."

AĞIZDAN DOLMA İNSANLAR VAR

Pamukoğlu, milletvekili aday tanıtım toplantısının ardından Burdur Sanayi Sitesi'ne geçerek, esnafla sohbet etti. Bir av malzemeleri tamir atölyesine giren Pamukoğlu, buraya ağızdan dolma tüfek gelip gelmediğini sordu. Kendisinin ilk tüfeğinin ağızdan dolma olduğunu belirten Pamukoğlu, "Önceden ağızdan dolma tüfekler vardı. Şimdi ağızdan dolma insanlar var, bunlar da siyaset yapıyor" dedi. Pamukoğlu daha sonra Suludere Köyü'nü ziyaret ederek, 1994 yılında Hakkari'de şehit olan Ümit Alyanak’ın ailesiyle bir süre sohbet etti. Duygulu anların yaşandığı ziyarette Pamukoğlu, Hakkari’deki anılarını anlattı. Şehit annesi Vesile Alyanak ise şehit oğluna yazdığı şiirleri okudu.

PAMUKOĞLU ANTALYA'DA

HAK ve Eşitlik Partisi (HEPAR) Genel Başkanı Osman Pamukoğlu, Ergenekon davasının, yağ hariç, her şeyin içerisine konulduğu aşureye döndüğünü söyledi. Gazetecilerin tutuklandığı son gözaltı dalgasını hatırlatan Pamukoğlu, "Artık bunlar yağı da koydular" dedi.

HEPAR Genel Başkanı Osman Pamukoğlu, partisinin Antalya milletvekili adaylarının tanıtım toplantısında konuştu. Pamukoğlu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün bir takım siyasetçilerin ve bürokratların çocuklara masal anlatır tarzda klasik sözler sarf ettiği bir gün olduğunu ileri sürdü. Kadın sorununun aynı zamanda bir güvenlik sorunu olduğunu belirten Pamukoğlu, özellikle son günlerde kadınlara yönelik şiddet ve katliamların akıl almaz boyuta ulaştığını söyledi.

Osman Pamukoğlu, 12 Haziran'da yapılacak seçimlerinin, iktidar, ana muhalefet, muhalefet ve kendisinin partisinin de içinde bulunduğu 4 parti arasında geçeceğini söyledi. Seçime girceği açıklanan partilerin önemli bir bölümünün şeklen var olduğunu savunan Pamukoğlu, "Kimlikleri ve örgütleri var ama bunların yüzde 90'ının halk nezdinde bir gücü yok" dedi.

BARAJ, KORKUNUN İFADESİDİR

Yaklaşan seçimlerin her yönden hayati olduğunun altını çizen Pamukoğlu, bu defa rejim, güvenlik, adalet sistemi dahil her şey açısından kritik ve çok hassas bir dönemin yaşandığını dile getirdi. Partisinin etrafından sempatizan aşamasında 3 milyon 600 bin kişinin toplandığını belirten Pamukoğlu, seçim sistemindeki yüzde 10'lu barajın bir mevcut siyasi partilerin korkularının sonucu olduğunu savundu.

Seçim barajının siyaset hayatına yeni atılan partilerden ürken, eski, 40 yıllık partilerin korkularının ifadesi olduğunu dile getiren HEPAR Genel Başkanı Pamukoğlu, "Kendilerinden şüpheleri var. Kendilerine güvenleri yok. Baraj korkusu tamamen kişinin kendi güvensizliğinden kaynaklanır" dedi.

Türkiye'nin tek parti tarafından yönetildiği 8 yıl içinde ülkedeki her üç kişiden birinin yerel yönetimlerde veya merkezi idare işini yaptırmak için rüşvet verir duruma geldiğini iddia eden Pamukoğlu, şunları söyledi:

"Ülkenin hali ortada, bunların kime hizmet ettiği de ortada. Bu parti, hiçbir şey yokken, gökten zıp diye mi düştü? Kimdi? MHP siyaset yapmıyor muydu? CHP, DSP siyaset yapmıyor muydu? Bu ANAP denilen parti, birleşim mirleşim derken tagır tungur oldular gitti, siyaset yapıyor muydu? Bunların beceriksizliği, yeteneksizliği... Hepsi de çaldı çırptı. Bunlar 40 haramileri geçecek, onlara nal toplatacak kadar hırsız. Ama ondan öncekiler de hepsini yaptı. Avuttular, uyuttular ve soydular."

"BUNLAR YAĞI DA KOYDU"

HEPAR Genel Başkanı Osman Pamukoğlu, bir soru üzerine Ergenekon davasının aşureye döndüğünü söyledi. Aşureye yağ hariç her şeyin konulduğunu dile getiren Pamukoğlu, gazetecilerin tutuklanmasıyla sonuçlanan son gözaltı operasyonuyla birlikte "Artık bunlar yağı da koydular" dedi. Ergenekon davası kapsamında 6- 7 tip insanın gözaltına alınıp tutuklandığını dile getiren Pamukoğlu, "Birincisi, 'Mermi, vurduk kırdık, el bombası attık' denilen grup. Bu grup şehir eşkıyası gurubu. Ardından bir takım emekli generaller var. Arkadan bir gurup gazeteci, sonra akademisyen. Birinin diğeriyle hiçbir irtibatı olduğu kanatinde değilim" diye konuştu.

SİLİVRİ TUTUKLULARI SİYASİ RANT ARACI

Dava kapsamında yargılanan çetevari bir grup bulunduğunu ve bunlar hakkındaki yargılama işlemlerinin biran önce bitirilmesi gerektiğini söyleyen Pamukoğlu, "Bu tamamen siyasi bir dava. Balyoz da öyle. Bunu da 12 Haziran çözecek. Siyasi meseleleri siyasi kararlar çözer. Bu dünya ettim buldum dünyasıdır. Her zaman bahar olmaz. Kara kışı, kurak yazları da gelir" dedi. Pamukoğlu, Ergenekon davası kapsamında tutuklu bulunan generallerin veya Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının partisi tarafından milletvekili adayı gösterilip gösterilmeyeceğine yönelik soru karşısında adaylığını talebe bağlı bir süreç olduğunu hatırlattı. Pamukoğlu, böyle bir adaylık sürecinin bazı siyasi partiler tarafından siyasi jargon haline getirildiğini ve rant aracı olarak kullandığını savunarak, partisinin kapılarının herkese açık olduğunu söyledi