Ankara'da arayışlar

Başkentin politika havası çok karışık. Halk yoksul, işsiz ve geçim sıkıntısı çekiyor. Siyasiler anayasa değişikliği için yoklama yapıyor, fırsat kolluyor, pozisyon alıyor.

23 Nisan törenlerinde bazı liderler resepsiyonda çay içme bahanesiyle bir araya geldiler. Zoraki buluşma ve samimi olmayan el sıkışma adeta kahvehane muhabbetine dönüştü. 

AKP ve CHP liderleri, biri yıllardır en çok oy alan ve ülkeyi yöneten partinin genel başkanı, diğeri en eski partinin yeni genç lideri. Tayyip Erdoğan yerel seçimde yenildiğini, ikinci parti olduğunu kabul etmiyor ve Cumhur ittifakının yüzde 40 oy oranıyla birinci çıktıklarını savunuyor. Özgür Özel ise girdiği ilk seçimde partisinin hem oy oranını, hem de belediye başkanı sayısını arttıran ve ilk sınavını başarıyla veren yeni bir lider olarak topluma umut olmaya çalışıyor. 

ANAYASA ÇIKMAZI

 Son dönemde AKP ile MHP arasında ciddi bir "uzaklaşma" ve "soğukluk" yaşanıyor. AKP'nin anayasa değişiklik önerilerini kabul etmeyen MHP,  yeni bir anayasa yapılmasına da karşı çıkıyor. Devlet Bahçeli'nin arabesk şarkılı videosu topluma ve ittifak ortağına en açık mesaj oldu.

 Ülkücüler bundan sonra kendine özgü kulvarlarında yola devam ederler, hükümeti bir noktaya kadar destekler, cumhur ittifakını bozan taraf olmak istemezler. MHP önümüzdeki uzun süreçte İyi Parti ve Zafer Partisine "bize katılın" çağrısı yaparak, saflarını genişletmeyi hedefliyor.

 Erdoğan kafasındaki anayasayı değiştirme formülünde CHP'den bir şekilde destek isteyecektir. CHP'ye özellikle özgürlükler konusunda verilecek küçük ödünlerle, AKP'nin istediği maddelerin anayasaya girmesinin yolu ve imkanı aranacaktır. 

İKİLİ İLİŞKİLERİMİZ

 CHP'nin önceliği, anayasa maddelerinde değişiklik değil, halkın asıl sıkıntılarının giderilmesi olarak dikkat çekiyor. 

 CHP mecliste grubu olan her parti ile görüşmeye belli ölçüde sıcak bakıyor, ancak koalisyon türünde bir iş birliğine karşı çıkıyor, uzun vadede tek başına iktidarı hedefliyor.

 Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 9 Mayıs'ta olacağını söylediği ABD başkanı Biden ile görüşmesi bir başka bahara bile kalmadı ve şimdilik imkansız görünüyor. Erdoğan'ın Hamas lideri ile buluşması ve samimi poz vermesi, Kasım ayında seçim olacak ABD'deki lobileri tedirgin etti.

 Türkiye ile İsrail arasında var olan ticaretin askıya alınması, Adana'daki İncirlik üssünden ABD birliklerinin taşınması, Mehmet Şimşek'in Dünya Bankasından bulduğu kredinin sığınmacı Suriyelilere harcanması koşulu, tarihi müttefik iki ülke ilişkilerinin durma noktasına geldiğini gösteriyor.

AKLIN YOLU BİRDİR

 Para bulunsaydı, halkın ekonomik sıkıntılarına derman olacak kanallar açılabilirdi. 

 Para olsaydı Erdoğan için güven tazeleme imkanı sağlayacak bir erken seçime gidilebilirdi.

 Para basarak bir yere varılmadığını herkes anladı. Enflasyon canavarı yalnız halkı değil, partilerin yol haritalarını, politikada atacakları adımları ve yapacakları siyasi hamleleri de etkiliyor.

 Ülke yönetiminde söz sahibi olanlar ya bu anayasayla yola devam edecek, kararlara, kurallara uyacak, hukuktan, özgürlükten vazgeçmeyecek, ya da tersini yapacak daha katı uygulamalar, sert önlemlerle baskıyı arttıracak.  Politikacılar anayasa konusunda bir anlamda yol ayrımında olsa da aklın yolu bir. Halkın isteği ve önceliğine kulak veren siyaset her zaman kazanır.

Ankara önümüzdeki yakın dönemde çok önemli politik gelişmelere hazırlanıyor. Başkent kulislerinde sürprizler bekleniyor.