Konyaaltı Belediyesi şair Didem Madak’ı unutmadı
Konyaaltı Belediyesi şair Didem Madak’ı unutmadı
Altın Portakal'da jüri başkanı Ferzan Özpetek
Altın Portakal'da jüri başkanı Ferzan Özpetek
Serdar Dursun Alanyaspor'da...
Serdar Dursun Alanyaspor'da...
Sezen Aksu’yu dolandırdılar
Sezen Aksu’yu dolandırdılar
19 Mayıs 2024 Pazar - 08:20

Gazeteciliğin tadı kaçtı... Peki neden?..

Washington’un en gözde medya sitesi Politico’da gazeteciliğin bugünü ve geleceğiyle ilgili dikkat çekici bir makale yayınlandı.

Gazeteciliğin tadı kaçtı... Peki neden?..
Facebook'ta Paylaş Twitte'da Paylaş Google+'da Paylaş Haberi Yazdır Arkadaşına Gönder Metni küçült Metni büyüt

Sitenin kıdemli medya editörü olan Jack Shafer tarafından kaleme alınan yazıda bugüne dek çağdaş demokrasinin temel taşlarından biri kabul edilen yazılı basının artık eski gücünde olmadığı kaydediliyor. On yıllardan beri medya endüstrisi ve siyaset üzerine yazan Shafer daha önce Reuters ve Slate için de köşe yazarlığı yapmıştı.

Shafer’in dünya medya çevrelerinde çok tartışılan yazısını bir tümcede özetleyecek olursam “gazeteciliğin havası kaçtı” diyebilirim. Eskiden gazeteci denilince halkın bilgi edinme hakkını kutsal sayan ve buradan aldığı güçle güncel konuları en kritik ve sakıncalı yönleri dâhil tüm ayrıntılarıyla ortaya seren biri anlaşılırdı. Günümüzde ise etliye sütlüye karışmamak ve her şeyden önce de fincancı katırlarını ürkütmemek gazetecinin amentüsü olarak görülüyor. Durum böyle olunca eskiden “Gazetecilik çalımı ya da gururlanması” olarak adlandırdığımız İngilizce “swagger” sıfatı bu meslek için artık çok uzaklarda kalmış gibi görünüyor.

HUKUKSAL VE EKONOMİK ZORLUKLAR

Yazara göre bu tür bir saptama hemen her kuşakta mesleğinde eskiyen gazeteciler tarafından yapılırdı. Ancak bu kez düzey düşmesi kolayca kanıtlanabilir halde. Bunun başlıca nedenlerinden biri yargılanma korkusu ve adli sigorta primlerinin gittikçe yükselmesi. Kamusal kurum ve kişilikler bu tehdidi kullanarak gazeteciler üzerinde etkili olabiliyor, onları susturuyorlar. Gösterilen örnekler arasında gazeteci Jay Shetty’nin bir makalesinin Hindistan tarafından engellenmesi ve Formula 1 yarışlarının hakkındaki bir araştırmayı durdurması yer alıyor.

Günümüzde bu tür müdahalelere kimse itiraz etmiyor. İtiraz etmemenin nedeni işini kaybetme korkusu elbette. Gazeteci cesaretindeki azalmanın nedenlerinden biri meslek mensuplarının sayısının düşmesi olarak kaydediliyor. Sektör bir kuşak önce 500 bin kişiyi istihdam ederken 2005’ten beri bu işlerin 3’te 2’si yok olmuş. Gelecek on yıllarda da aynı eğilimin devam etmesi beklenirken, birçok yayının çok zayıfladığı ve eski gazeteler mezarlığında gömülmek için sıraya girdikleri görülüyor.

Ancak sorun sadece eleman sayısında değil. Gazetecilik psikolojisi de eskisine benzemiyor. Eskiden ekiplerini bir tiran gibi yöneten astığı astık kestiği kestik genel yayın müdürleri artık yok. Şimdikiler adeta bürokrat havasındalar. Dışardan bakıldığında yönettikleri editörlerle aralarında pek fark görülmüyor. Yayın müdürleri adeta ekiplerinden korkuyor gibiler, buna örnek olarak da NBC News, New York Times ve CNN’deki ayaklanmalar gösteriliyor. Bu ayaklanmaları gazetecilik gururu sananlar çıkabilir ama bu tavır gazetecilik yaparken gösterilmelidir, özlük haklarının savunulmasında değil.

Kimseyi üzmemek için sessizce hareket eden şefler emirlerindeki gazetecilere işlerini geleneksel saldırı pozisyonundan ziyade savunma pozisyonunda yapmalarını dayatıyorlar. Çoğu zaman kıdemli editörlerinin baskısı altında bulunan günümüz gazetecileri, artık politikacıların da hedefindeler. Kimi politikacılar rakipleri kadar gazeteciler hakkında da aleyhte konuşmalar yapıyorlar.

STATÜ KAYBI YAŞANIYOR

Politico yazarı anketlere göre halkın da gazetecileri sevmediğini ve onlara güvenilmediğini vurguluyor. Haber merkezinde ise, gazetecilerin önüne okuyucuların haber metinlerinden rahatsız olma riskini sıfıra indirmek amacıyla yasaklı kelimelerden oluşan stil kitapları ve listeler dayatılıyor.

Teknolojik gelişme, kültürel değişimler, iş ve reklamcılık alanındaki eğilimler ve yasal sorunlar yüzünden gazetecilik ve gazeteciler Amerika'da neredeyse bir buçuk asırdır sahip oldukları merkezi konumlarını kaybetmiş görünüyorlar. Açıkçası, iyi işler hâlâ yapılıyor, ancak önceki on yıllara kıyasla dişler keskinleşmek yerine körelmiş durumda. Ancak diğer benzer etki kurumları gibi - Hollywood, Kilise, edebiyat dünyası, mahkemeler, devlet okulları vb. – kadar eski özgüveniyle ilerlemiyor. Herhangi bir gazeteciye bu kurumun tükenmiş meslek ruhunu sorduğunuzda bir dizi ağıt duyacaksınız.

Günümüzün gazeteciliğini eleştiren Politico yazarı bir yandan da yeni tip yorumculuğun basmakalıplığına dikkat çekiyor. Okuyucular sanki bir örtünün altından yazılmış gibi izlenimi veren makaleleri anlamakta güçlük çekiyorlar. Daha da kötüsü herhangi bir bakanlığın resmi metnini okumuş gibi oluyorlar.

Yazar, tanınmış gazetecilerden Kevin Merida’nın sözlerini aktarıyor. “Sektörümüzün içinde bulunduğu durum göz önüne alındığında, güven duymak ve bu güveni ifade etmek daha zor. Ancak liderler içlerindeki cesareti bulmalılar” diyor Merida. “Genelleme yapmaktan hoşlanmıyorum çünkü her haber odası farklıdır. Ancak ihtiyat, hırs eksikliği, deneyleri çok çabuk terk etmek ya da denemekten korkmak, tüm bunlar önemli şeyler.”

Chicago Tribune'de kırk yıl boyunca köşe ve başyazı yazarı olarak çalışan Steve Chapman ise, gazetecilik ışığının sönmesini kısmen de işlerin genel olarak bozulmasına bağlıyor:

“Yetenekli, öfkeli benmerkezciler patronlarını kızdırmaktan korkmuyorlardı çünkü caddenin karşısındaki rakip gazeteye geçebiliyorlardı. Chicago'da 70'lerde dört günlük gazete vardı” diyor. Gazeteciliğin üniversite eğitimi almış entelektüellere özgü bir meslek haline geldiğini ve sektöre metin yazarı ya da serbest çalışan olarak giren işçi sınıfı çocuklarının da dışarıda bırakıldığını ekliyor.

Chapman eskiden gazeteciler arasında kavgaların ve saflaşmaların görüldüğünü günümüzde en fazlası zoom üzerinde nazik tartışmaların olduğunu söylüyor. “Eskiden” diyor “bir gazetede kötü karşılanan tek bir yorum olması felaket sayılmazdı.” Günümüzde bu nedenle insanlar işten atılabiliyor. Chapman New York Times’dan ayrılmak zorunda kalan James Bennet’i anımsatıyor. Her konuda çok dikkatli davranmanın “konformizmi, ihtiyatı doğurduğunu ve bunun gazetecilik çalımının antitezi olduğunu” söylüyor. Eskiden haftalık alternatif yayınlar bulunduğunu, bunların sıkı gazetecilik yaptıklarını, ortadan kalkmalarının bir trajedi sayılması gerektiğini anımsatıyor.

İnternet ve kablolu yayın öncesi dönemde Time, Newsweek, Look ve Saturday Evening Post gibi yayınlar kitle iletişim araçlarına hükmediyordu. Washington Post, başkandan postane memuruna kadar herkese hitap ederdi ve başkent bölgesindeki hanelerin yüzde 65'inin abone olmasıyla övünürdü. Herkes onun sözünü dinliyordu. Bugün ise basının lider ve saygın bir otorite olma özelliği buharlaştı ve gazeteciler de bunun farkında.

REKLAM KONUSU

Okurların gazetelere uzak durması, sektörün gerilemesinin ana nedenine yol açıyor: reklam eksikliği. Gazetelerin ve dergilerin uzun zamandır birincil işlevi kitlesel reklam mesajlarını iletmekti. Bu olmadan 'gazetecilik işinden' bahsetmek bir hatadır. Reklam verenler internet reklamcılığının basılı reklamcılıktan çok daha etkili ve çoğu zaman daha ucuz olduğunu öğrendiklerinde onu tercih ettiler. İnsanların dikkatini çekmek için herhangi bir bilgi aktarmaya ihtiyaç duymayan Google ve Facebook gibi sitelere yöneldiler.

En parlak dönemlerinde çoğu gazetenin gelirlerinin %80'ini reklamlar oluştururken, günümüzde tiraj ve reklam gelirleri sektör genelinde eşitlenmiş durumda. New York Times gibi yerlerde gelirlerin yüzde 60'ından fazlası okuyuculardan geliyor. Tirajlardaki düşüş, gazete reklamlarındaki düşüşü mantıksal olarak takip etti. Bir nesil önce, gazetelerin sağlıklı gelirlere sahip olmaları onlara yasal mücadeleleri için kaynak sağlıyordu. Bugün bu durum daha az geçerli.

GAZETECİ ÖZGÜVENİ KAYBOLDU

Gazetecilik kültürü, düşüşünün farkına vardıkça kendine inancını yitirdi. Dünün gazetecileri dünyanın gazetelerinin yazdıkları etrafında döndüğünü düşünüyordu. Bugünün gazetecileri ise yazdıkları metnin artık o kadar da önemli olmadığı gerçeğini kabullenmiş durumdalar.

Onlarca yıl Washington Post'ta çalışarak gazeteciliği içeriden, Austin'deki Texas Üniversitesi'nde Gazetecilik Okulu'nun direktörlüğünü yaptıktan sonra da fildişi kuleden tanıyan Glenn Frankel, “Artık kültürel olarak tutarlı bir ülkemiz yok” diyor.

Matthew Powers ve Sandra Vera-Zambrano'nun son kitaplarında yazdıkları gibi, okuyucuların sosyal medya, spor ve eğlenceye kayması gazetecilerin etkisini azaltmıştır. Gazetecilerin kültürdeki prestijlerini kaybettiklerini anlamak ya da benzer eğitim almış tanıdıklarının daha fazla para kazandıklarını görmek için medyadaki son işten çıkarmalara bakmalarına gerek yok.

Powers ve Vera-Zambrano, “Gazeteciliğin ekonomik temelinin tehlikeye girmesi, mevcut toplam iş sayısını azaltıyor ve ideal çalışma koşullarından geriye düşürüyor” diye yazıyor. İşten çıkarma dalgası olan yerlerde patronların gazetecilerden ve editörlerden daha azıyla daha fazlasını yapmalarını talep etmeleri alışılmadık bir durum değil. Aynı zamanda, yeni bilgi ekosistemleri “gazeteciliğin meşru haber üretimi ve dağıtımı üzerindeki tekelini zayıflatıyor ve bu ayrıcalıkla birlikte gelen önem duygusunu aşındırıyor”.

Hiç kimse popüler olmak için gazeteci olmadı. Film ve romanlardaki geniş ölçekli tasvirler gazetecileri anlatırken bize onların daha kaba, hoyrat, küstah fakat meraklı olma eğiliminde olduklarını öğretti. Uzun yıllar boyunca gazeteciler, tıpkı bir kasabın elindeki yara izlerinden dolayı takdir edilmesi gibi, bu özelliklerinden dolayı takdir edildi.

Ancak kısmen konumlarındaki düşüş ve Donald Trump gibi politikacıların sürekli saldırıları yüzünden, gazeteciler bugün mitingler ve gösteriler gibi kamuya açık etkinliklerde düzenli olarak alay ve tacize maruz kalıyorlar. Yeni ortamda tam olarak parya sayılmazlar, ancak artık pek çok yerde kahraman olarak da görülmüyorlar. Gazetecilerin özel bir merhameti hak etmediklerini belirtmek gerekir. Polis memurları, öğretmenler ve hatta doktorlar bile kalabalığın sapan ve oklarından daha fazla zarar görebiliyorlar. Ancak gazeteciler için düşüş muhteşem oldu ve hiç bitmeyecek gibi görünüyor.

KUŞAK SORUNU

Reason dergisinden Nick Gillespie, gazetecilikteki düşüşü kısmen kuşak değişimine bağlıyor. “Y kuşağı ve Z kuşağı, çocuklarının sınavlarında, sporda başarılı olmaları ve kurulu düzene girmeleri için sürekli izlenmelerini ve optimize edilmelerini sağlayan ebeveynleri tarafından insan yavrusu olarak yetiştirildiler” diyor. “Böyle bir sistemin, katılmadıkları her şeyi sürekli olarak yanlış bilgi olarak etiketleyen ve okul sonrası zenginleştirme programındaki oda sıcaklığı gibi her şeyi kontrol etmek ve düzenlemek isteyen gazeteci nesilleri üretmesine şaşırabilir miyiz? Bu tutum basına da sirayet etmiş durumda, çünkü editörler birilerini rahatsız edebilecek herhangi bir şeyi yayınlamaktan çekiniyorlar.”

Yeni nesil için gelecek kasvetli. Ve gençler bunu biliyor. MIT Media Data USA sitesi tarafından toplanan rakamlara göre, sektörün düşüşü karşısında giderek daha az sayıda öğrenci gazetecilik alanında lisans derecesi alıyor. Bu eğilimi fark eden New Hampshire Üniversitesi, Ohio Wesleyan, Arkansas Eyalet Üniversitesi gibi okullar geçtiğimiz akademik yıl içinde gazetecilik programlarını ya sonlandırdılar ya da önemli ölçüde azalttılar.

Gazeteciler kariyerlerine her zaman öğrenci gazeteci, serbest gazeteci ya da okuldaki dönemleri arasında bir yayında stajyer olarak başlar ve ilk yayınlarını çıkarırlar. Bu süreçte ne zaman eğileceklerini ve ne zaman yumruk atacaklarını öğrenirler. Avukatlarla konuşur ve gerçekleri dava edilmeden nasıl yayınlayacaklarını öğrenirler. Küçük ve bölgesel yayınların bağrında yükselirler ve bazıları büyük medyanın büyük liglerine ulaşarak başkanlara, CEO'lara, milyarderlere ve diğer önemli kişilere meydan okumak için gereken cüreti geliştirirler.

Ancak gazetecileri yetiştiren kurumların - staj okulları ve küçük yayınlar - körelmesiyle birlikte, editoryal kültürün daha ılımlı bir zihniyete doğru evrilmesi riski var. Gazetecilik fırsatları azalmaya devam ettikçe, en iyi gazetecileri yaratan en keskin ve en tartışmalı zihinler hâlâ sektöre çekilebilecek mi? Gazeteci HL Mencken 1946'da şöyle yazmıştı: ”Geriye dönüp baktığımda, habercilikten diğer tüm işlerden daha fazla zevk aldığıma her geçen gün daha fazla ikna oluyorum. Bu gerçekten de kralların hayatı.” Çalışanlarına tanınan ödüllendirici statü olmadan, önceki nesilleri bu kadar cezbeden bu işi gelecekte kim isteyecek?

NE YAPMALI?

Peki, ne yapmalıyız? Gazetecilik öğrencilerini ve acemi gazetecileri özgüven akademilerine mi kaydetmeliyiz? Tabii ki hayır! Tüm 12 adımlı programlarda olduğu gibi, ilk adım bir şeylerin yanlış olduğunu anlamaktır ki bu yazı da bunu yapmaya çalıştı. Daha fazlası yapılabilir mi?

Adını Weekly Standard'da duyuran ve şimdi Substack bülteni 'Slack Tide' ile iş yapan Matt Labash bülten patlamasını bir çözüm olmasa da geçici bir çözüm olarak gören pek çok kişiden biri. Önde gelen bültenciler Matt Taibbi, Bari Weiss, Nellie Bowles ile Matt Yglesias adlı gazeteciler Rolling Stone, New York Times ve Vox'taki geleneksel işlerini kârlı bir şekilde bırakarak yönetim katmanlarıyla uğraşmak zorunda kalmadan istedikleri kadar satış yapabilecekleri Substack'e geçtiler.

Labash, Substack'i yazarların özür dilemeden kendileri olabilecekleri ve kişilik tuhaflıklarıyla birlikte izleyiciyi de yanlarına alabilecekleri bir yer olarak görüyor. “İnsanlar en güçlü tepkiyi özgün olmaya veriyorlar” diye vurguluyor. “İnsan olarak ilişki kurabilecekleri şeylere ilgi gösteriyorlar. Yazarlarınızı yavan bir yapay zekâ jeneratörü gibi gösterirseniz o da yapay zekâ işi yapar. Zaten pek çok yayıncının istediği de bu olabilir.

Substacks bültenleri okurların dinamik medyaya yanıt vereceği girişimci bir geleceğin ipuçlarını veriyor. Medya ufkunda başka yerlerde, Punchbowl News, Ankler, Tablet, the Ringer, County Highway ve 404 Media gibi, okuyucuları şımartmak yerine onlara meydan okumanın ilk sırada yer aldığı yayın organlarında bu havanın kokusunu alıyoruz. Güçlendirici bir metinle meydan okumaya hazır yeterince sayıda okur olduğunu kanıtlanırsa, belki de yayıncılar bu ihtiyacı karşılamak için haber merkezlerinde engelledikleri yaratıcı gazeteciliği serbest bırakmaya istekli olacaklardır. Öte yandan, Buzzfeed News, Gawker ve yeniden lanse edilen Vice gibi kalelerin düşüşü, gazetecilik gururunun geleceği için bir felaketin habercisi olabilir de.

Chapman, sektörün yakın zamanda geri döneceğinden şüphe duyuyor. “Gazetecilik o kadar parçalandı ki, okur, izleyici ve kâr bulmak o kadar zorlaştı ki, gazetecilerin izleyicilerine karşı daha dikkatli olmaları gerekiyor” diyor. “Bazı açılardan gazetecilik, daha yüksek standartlarda yazı, etik, sorumluluk ve analiz ile eskisinden daha iyi durumda. Gazeteciler genellikle bir zamanlar görmezden gelinen ya da aşağılanan gruplara karşı daha saygılı ve duyarlı. Eski güzel günlere geri dönmek istemiyorum. Ancak gazeteciliği eğlenceli kılan bazı nitelikleri kaybettik.”

CESARET VE KARAKTER

Eğer gazetecilik krallığını geri kazanacaksa, en iyi editörlerin cesur bir şekilde yenilenmeye öncülük etmesi gerekecek. Aynı şey, kovuşturma olasılığı ve açılacak davalar hakkında çığlıklar atan patronlar için de geçerli. Vanity Fair ve The New Yorker'ın eski genel yayın yönetmeni Tina Brown'ın söylediği gibi: “Çok az gazete sahibinde cesaret kalmıştır”. Doğru, ama gazetecilik tarihi bize cesaretin artabileceğini gösteriyor

Politico’nun deneyimli yazarı Jack Shafer, “savaş pilotları gibi gazetecilerin de birer kovboy olmadan önce iyi eğitimli ve özgüvenli olmaları gerekir. Yumuşaklık ise bulaşık suyu gibi, bulanık ve tatsız bir gazetecilik üretir.” diyor: “Eğer gazetecilik eski -ve meşru- statüsünü yeniden kazanacaksa, önce o eski iddiasını ve havasını kazanmalıdır.”

Kayahan UĞUR (Odatv)

 
Alex, Antalyaspor ile anlaştı, ilk mesajını Türkçe görüntülü paylaştı
 
Instagram Gizli Profil Görme: Kullanımı ve Özellikleri
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Beyin kanserini kendi çalışmasıyla tedavi etti
Avustralyalı bilim insanı Dr Richard Scolyer (57), beyin kanseri teşhisi ...
Kuznetsov, rüşvetten gözaltına alındı
Rusya Savunma Bakanlığı Personel Dairesi Başkanı Yury Kuznetsov, yüksek ...
Ne kadar tehlikeli?
Halit Çelikbudak
 
Papaza suikast girişimi
ABD’nin Pensilvanya eyaletinde Glenn Germany adındaki papaz, kilisede ...
Kuş gripli ineklerin çiğ sütünü içen kediler öldü
ABD’de büyük baş hayvanlarda başlayan kuş gribi, Texas eyaletindeki çiftliklerde ...
1 milyon kişi sildirmiş
Amerika Birleşik Devletleri, Avustralya ve Kanada'da 2019-2024 yılları ...
 
Rusya, Odessa’yı vurdu: 14 yaralı
Rusya, Ukrayna’nın güneyindeki Odessa kentini füzeyle vurdu. Saldırıda ...
Rusya, Harkiv’i vurdu: 1 ölü
Rusya, Ukrayna’nın kuzeyindeki Harkiv kentine saldırı düzenledi. Saldırıda ...
Netanyahu: Anlaşma olsa da olmasa da Refah’a gireceğiz
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, dün Kudüs’te Gazze’de bulunan rehinelerin ...
 
Dursun Gündoğdu
İbradı'da bir gün...
YAZARLAR
Halit Çelikbudak
Halit Çelikbudak
‘Yapay Zeka‘ işçi dostu mu ?
Turgut Güngör
Turgut Güngör
Kıbrıs'a selam
Serpil Nur Abiral
Serpil Nur Abiral
Tüm vicdan sahibi olanlara çağrı ‘’YASAYA HAYIR’’ diyelim…
İsa Altun
İsa Altun
Sessiz Çığlık
Mesut Gürkan
Mesut Gürkan
Denizin güzelliği ve yaşadığım simit şoku…
Sude Karataş Geyikci
Sude Karataş Geyikci
8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun
H.O.P
H.O.P
Ülkemize biçilen rol
Prof. Dr. Yakup Alıcıgüzel
Prof. Dr. Yakup Alıcıgüzel
Türkiye’nin problemi yok, problemi bireysellik..  
Nesrin Mater
Nesrin Mater
Karadağ ve tembellik üzerine 10 tavsiye
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA GÜN HABER
ASTROLOJİ
Koç
 
21 Mart - 20 Nisan
Nisan ayında finansal konularda büyük şanslar yakalayabilirsiniz. Kazançlarınızı arttırabilmek adına pek çok fırsatın ...
 
Ana Sayfa Türkiye Antalya BURDUR ISPARTA Siyaset Turizm Resmi REKLAMLAR KAMPÜS Spor GÜN'ün ürünü
KünyeHakkımızda KünyeKünye İleti�YimIletisim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva