Performans Sanatçısı ve Oyuncu Koçu Arascan Dönmez çocuklar için mücadele etmeye küçük yaşta başladı.
İlk olarak, Birinci İstanbul Çocuk Kurultayı'nda Divan Sözcüsü olarak görev üstlendi ve Mustafa Ruhi Şirin önderliğinde bundan tam on üç sene önce gerçekleşen kurultayın ilk çocuk hakları savunucularından oldu. Henüz ortaokul ikinci sınıftaydı. Kendisi de daha çocukken çocuklar için yola çıkan Dönmez, kurultay çalışmaları devam ederken Kemer Koleji'nin açtığı kısa metrajlı film yarışması için kolları sıvayıp konu olarak "sokak çocukları"nı seçti. Sinan Çetin'in de jürisi olduğu yarışmada ilk sekize girerek barajı aştı ve oy çokluğuyla yarışmayı kazananlardan biri oldu. Dönmez, “Merdiven Altları” adlı filminin spotunda Prof.Dr Haluk Yavuzer'in şu sözlerine yer vermişti: "Suçlu çocuk yoktur, suça itilmiş çocuk vardır." Yarışmadan bir hafta sonra evine bir posta gönderilen Dönmez, teslim aldığı postada yönetmen Çetin'in adını görünce şaşırdı. Çetin "geleceğin filmcesine" diye seslendiği Dönmez'e, "Propaganda" adlı kitabını imzalamış ve Dönmez'i ikinci kez tebrik etmişti.
Dönmez işe film çekerek başlamadı tabiği ki. Performans Sanatları'na olan ilgisi nedeniyle üniversitede sahne sanatları okudu ve çoğu kişi de onu performans sanatçısı olarak tanıdı. İlk performansı "çocuk istismarı" üzerineydi. “Baba-erkek çocuk” arasında geçen bir ensesti anlatan performansı "Ağustosta Karla Dans" çok ses getirdi, haftalarca kapalı gişe gösterim yaptı.
Bu arada sokağa itilen ve evsiz çocukları koruması altına almak için açılan Umut Çocukları Derneği'nin dikkatini çekti ve derneğin "Umut Yüzü" seçildi. Geçtiğimiz yıl geliri derneğe bırakılmak üzere Muammer Karaca Tiyatro Salonu'nda tek gösterimlik performansı "Sokağın Adı;Ben!"i sergiledi ve tekrar çocuklar için sahne aldı.
Bugün konuğumuz Arascan Dönmez. Performans Sanatçısı Arascan Dönmez ile bu kez çocukları konuştuk. Her fırsatta "çocuklar benim vazgeçilmezim" dediği çocukları ve çocuk olmayı… Yaşamadığı bir ensesti yaşamış gibi yapıp sırf performansına gelinsin ve ensest gerçeğiyle yüzleşsin istediği için cesur davranıp performans süresince bir dolu zorluk yaşayan Dönmez, odak noktasının neden çocuklar olduğunu anlattı ve kendi çocukluğuyla ilgili en özelleri paylaştı.
23 Nisan'ın size hissettirdiğiyle başlayalım. Ne gibi bir önemi var sizce?
Hatırlamak istediğim bir çocukluğum var. Annem ve babam arasında çatışmalar, ayrılıklar oldu. Herkes kadar ben de ucundan biraz parçalanmış bir aileden geliyorum, kabul. Dönem dönem ağır, kaldırılması güç durumlar da oldu. Her ailede olur. Gayri safi milli hasıla ortada. Ülkemiz bir ortadoğu ülkesi. Ekonomimiz berbat. İş bulma konusunda zaman zaman çağresiz bir baba, kocasının çapkınlıklarına göz yummak zorunda kalan bir anne vs. Babaannem ve dedemle çok zaman geçirdim. Babaannemin bana dedemin bahçeye ektiği defne ağacından toplattığı defne yapraklarını tepsiye dizerek yaptığı hamsi buğlamayı ve dedemin babaannemin ağrıları geçsin diye gece yarısı bahçeye çıkıp kirpi yakalamasını sonra da pişirip yememizi asla unutamam. Babamın beni kapalı lunaparka götürmesini ve kız tavlamak için beni yabancı kadınların kucağına atmasını da. Ne günlerdi...
Balkan Türklerindeniz, Makedonyalıyız aslen. Üsküp'teniz. Biliyorsunuzdur, Makedonya adının kökü eski Yunanca bir kelime olan Makednos'a dayanır. Bu da "uzun boylu kişi" demektir. Sanırım bizim aile de de babam hariç herkesin uzun boylu olması bu yüzden. Beş yüz küsur yıl boyunca Osmanlı İmparatorluğu hakimiyeti altında kalan bir ülkeyiz.Doksanların başında da tamamen özerk bir cumhuriyet olarak, Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti’nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığımızı ilan ediyoruz. Bizimkiler sonradan Bursa Osmangazi'ye yerleşmiş olsa da orayı asla unutmuyorlar. Ben de. Ailede Makedonca tek bilen dedem ve onun babası, büyükbabamdı, onlar da ölünce konuşan kalmadı. En yakın zamanda kursa gidip yineleyeceğim kendimi. Makedonca türkü okumayı çok istiyorum.
Biz kurultayda görevli olan çocuklar Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nın büyük salonunda "içerdekiler" idik, onlarsa "dışardakiler." İçerdekiler aynı zamanda birşeyin içinde olanlardı, dışardakiler ise dışında. Ben daha çok suça itilen ve çocuk yaşta asker olarak kullanılan çocuklar ile ilgili konuştum. 1989'da kabul edilen Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi madde. 38'e göre, "Taraf devletler on beş yaşından küçüklerin çatışmalara doğrudan katılmaması için mümkün olan tüm önlemleri alacaktır" diyor. Ama bugün görüyoruz ki silahlı kuvvetler ve isyancı grupların silah altına aldığı çocukların sayısı 250 binin üstünde. Bu ne demek böyle. Herkese bu yıl If Film Festivali'nin bol ödüllü filmlerinden "Savaş Cadısı" (Rebelle - War Witch) adlı filmi izlemelerini öneririm.
Çocuklarla buluştuğum her yerde, onlara yönelik konuşmam, koçluk yapmam için çağrıldığım her yer de gerekeni söylüyorum. Ben buradan yine anne ve babalara seslenmek istiyorum. İslami coğrafyalarda kutsal kitaplarda doğru kabul edilene yönelik getirilen itaatin nasıl güçlü ve değişmez olduğunu çok iyi biliyorum be nedenle demek istiyorum ki, sizin çocuklarınızın üzerinde hakkınız olduğu kadar onların da sizin üzerinizde hakkı var. Helal vermek, helal almak iki taraflı. Gözleyen aynı zamanda gözlemlenen. Bilmeli, bilinmeli.
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
|||||
|
|
![]() Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |
|
|||||
|
|
|||||
|
![]() |
||||||||||||
|
||||||||||||
![]() |
||||||||||||
![]() Koç ![]() 21 Mart - 20 Nisan
|
||||||||||||
![]() |
||||||||||||
|
||||||||||||
![]() |
||||||||||||
|
||||||||||||
![]() |