Su uyarısı

TZOB, kuraklık ve seller nedeniyle gıda fiyatlarında yaşanan dalgalanmalar ile tarım ürünlerinin fiyatlarının yükseldiği belirterek, tarımda verimliliği artırmak için sulama yatırımların hızla tamamlanması gerektiğini vurguladı.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği 22 Mart Dünya Su Günü nedeniyle yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, dünyada, son yıllarda artan nüfus ve küresel ısınmanın sonucu olarak ortaya çıkan kuraklık ve seller nedeniyle gıda fiyatlarında yaşanan dalgalanmalar ile tarım ürünlerinin fiyatlarının yükseldiği, bunun sonucu olarak açlık çekenlerin sayısı arttığına dikkat çekildi. Açıklamada, Türkiye ekonomisi açısından, gündemden düşürülmemesi gereken en önemli konunun, sulama alanlarının artırılması, sulamaya açılmış alanların korunması ve israfının önlenmesi olduğu vurgulandı.

 Suyun genel anlamda, içme suyu olarak, sanayide ve tarımsal üretimde kullanıldığı belirtilen açıklamada, “Türkiye’de teknik ve ekonomik olarak tüketilebilecek yeraltı ve yerüstü su miktarı 112 milyar m3’tür. Yıllık su tüketimimiz 46 milyar metreküp olup, toplam su potansiyelimizin yüzde 41.1’ini oluşturmaktadır Bu miktarın 34 milyar m3’ü (yüzde 74) tarımsal sulamada, 5 milyar m3’ü sanayi sektöründe, 7 milyar m3’ü ise içme suyu olarak kullanılmaktadır. 2023 yılında ise tarımsal sulamada kullanılan suyun miktarı 2 kattan daha fazla artarak 72 milyar m3’lük bir hacme ulaşacağı tahmin edilmektedir. Bu kapsamda tarımsal sulamanın ülkemizin su kaynakları ve tarım sektörü açısından önemi büyüktür. Avrupa’da ise sektörler itibariyle su kullanımı yüzde 33 sulama, yüzde 51 sanayi, yüzde 16 içme ve kullanma amaçlıdır” ifadeleri kullanıldı.

-TÜRKİYE SANILDIĞI KADAR SU ZENGİNİ BİR ÜLKE DEĞİL-

Uluslararası standartlara göre; yıllık kişi başına düşen su miktarı bin m3 ile 2 bin m3 arasında olan ülkelerin, su sıkıntısı ile karşı karşıya olan ülkeler olarak tanımlandığı belirtilen açıklamada, Türkiye’de kişi başına düşen kullanılabilir su miktarının bin 519 m3 olduğu kaydedildi. Açıklamada, “2030 yılına kadar ülke nüfusumuzun 100 milyona varacağı tahmin edilmektedir. Bu durumda kişi başına kullanılabilir su miktarımız bin 100 m3 e düşeceği ve Türkiye suyu kıt ülkeler sınıfında yer alacağı ortaya çıkmaktadır. Tüm bu gelişmeler ışığında su kaynaklarının israfının önlenmesi ve verimliliğinin artırılması son derece hayati önem arz etmektedir. Öte yandan Türkiye’nin sanıldığı gibi su zengini bir ülke değildir. Dolayısıyla su kıtlığı ile mücadelede en etkili önlem, mevcut su potansiyelimizi en duyarlı ve akılcı şekilde kullanmak ve sürdürülebilirliğini sağlamaktır” denildi.

-ARTAN TEŞVİK VE KREDİ İMKANLARINA RAĞMEN BASINÇLI SULAMA SİSTEMLERİ KULLANIMI HALEN YÜZDE 17 GİBİ DÜŞÜK BİR SEVİYEDE-

DSİ’ce geliştirilen sulamalarda basınçlı sulama sistemlerinin kullanımı 2009 yılı itibarı ile yüzde 17’ye ulaştığı belirtilen açıklamada, “Basınçlı sulama sistemleri için Ziraat Bankasının 0 faizli kredileri ve yüzde 75 hibeli devlet destekleri verilmektedir. Artan teşvik ve kredi imkanlarına rağmen basınçlı sulama sistemleri kullanımı halen yüzde 17 gibi düşük bir seviyededir. Bu sistemlerin yaygınlaştırılması için kredi ve desteklemelerin devam ettirilmesi aynı zamanda söz konusu sistemlerin çiftçiye faydaları ile ilgili eğitim ve tanıtım faaliyetlerinin yürütülmesi gerekmektedir. Ancak, basınçlı sulama yatırımlarına verilen devlet desteklerinin doğru projelere verilmesinin sağlanması gerekmektedir. Şuanda sulama yatırımları amacıyla hazırlanan projelerde su tasarrufu ve kullanılan malzemeler yönüyle önemli hatalar bulunmaktadır. Bu projelerin uygun bir proje ekibince hazırlanıp, uygulanması önem arz etmektedir. 6172 sayılı Sulama Birlikleri Kanunu TBMM tarafından 8.3.2011 tarihinde kabul edilmiştir. Söz Konusu Kanunun üreticimize faydalı olmasını sulama birliklerinin pek çok sorununun giderilmesinde fayda sağlamasını temenni etmekteyiz” ifadeleri kullanıldı.