Dursun Gündoğdu
Daha dün Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz’ü yazmış, ‘Benim için tam bir hayal kırıklığı’ demiştim ya…
Biri o yazımın altına yorum yapmış…
Yorum yapmamış da bana çamur atmaya kalmış kendince…
Demiş ki:
“Tütüncü mü yazdı bu haberi, malum pek severdin kendisini”…
Çamurdan ziyade olsa olsa ironi olur bu…
Ya da beni tanımıyor bunu yazan zat-ı muhterem…
Tütüncü’yü hatırlatmışken bari onu da yazıp aradan çıkarayım.
Biliyorsunuz Mesut Kocagöz’den önce Kepez’in belediye başkanı Hakan Tütüncü’ydü…
Siyasete genç yaşta başlamış ve 30’lu yaşlarda da Kepez belediye başkanı olmuştu.
Kendisi avukattı ama siyaset, mesleğini yaptırtmadı kendisine…
Şimdi bu mesleği icra ediyor mu bilmiyorum ama belediye başkanı gibi yaşamına devam ediyor.
Bir tek belediyeye gidip gelmiyor.
Belediye başkanı iken makam aracı siyahtı, şimdi beyaz…
Marka model lüks aynı…
Hatta şoförü bile var.
Yine kapısı birileri tarafından açılıyor, o arka koltuğa kuruluyor.
Geçtiğimiz günlerde tesadüf bu ya, eski ve yeni başkan, yani halef-selef olarak bir davette boy göstermişler.
Birbirleriyle selamlaştılar mı, konuştular mı bilmiyorum ama şöyle bir durum olmuş.
Hakan Tütüncü davetten erken ayrılıp kapıya çıkmış, bir de ne görsün belediye başkanı iken kullandığı makam arabası dışarıda ve arka kapısı açık çalışır vaziyette bekliyor.
Çevredekiler şaşırmış.
Hatta biri yanındakini dürtmüş, ‘Aaa, Tütüncü makam aracını kullanmaya devam mı ediyor’ diye sormuş.
Derken, o siyah makam aracının arkasına o aracın tıpatıp benzeri ama beyaz renkte olanı yanaşmış.
Şoförü inmiş arka kapıyı açmış, Tütüncü’de yukarıda fotoğrafını gördüğünüz beyaz araca binip gitmiş.
Yani, belediye başkanlığından olsa da saltanat sürmeye devam…
Belediye başkanları, milletvekilleri gibi emekli maaşı da almıyor…
Tütüncü emekli mi, değil mi bilmem ama bu emekli parası ile o aracı almak olacak iş değil…
Diyelim ki emekli oldu, aldığı maaş şoförün maaşına, aracın yakıtına yetmez.
Bazı eski belediye başkanlarına soruyorum; 'Bu değirmenin suyu nereden geliyor?..'
Ben nereden geliyor bilmiyorum.
Ama geliyor.
*** *** ***
HALKA UCUZ BALIK
Antalya Balıkçı Barınağı konusunu biliyorsunuz…
Bilmeyenler için 5-6 satırda özetleyeyim.
İki balıkçı kooperatifi birleşip Tarım ve Orman Bakanlığı’na ait balıkçı barınağını 10 yıllığına kiralıyor. Burada, amatör ve ticari balıkçı tekneleri ile yatlar, özel gezinti tekneleri de barınıyor. Kira sözleşmeleri bitmemesine rağmen, burası bazı şahısların iştahını kabartıyor ve balıkçılardan alıp lüks tekneler için marina yapılmak isteniyor. Biz gazeteciler yazınca, bazı muhalefet vekilleri devreye girince iş şimdilik yattı. Hatta yürütmeyi durdurma kararı çıktı.
S.S Yeni Liman Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Cemal Talas (sağda siyah gömlekli) ile dün biraz sohbet ettim, sıkıntı geçmiş gibi görünmüyor.
‘Peki, iktidar partisi vekilleri destek olmuyor mu balıkçılara?’ dedim, bu konuda Ak Parti cenahından parti yöneticileri ile vekiller sağır ve dilsiz olmuşlar. Misal, AKP’li eski büyükşehir belediye başkanı Menderes Türel oraya sık sık gider restoranında oturur balık yermiş, o da elini ayağını kesmiş.
Kendi aralarında birlik olamayan, birbirlerini yiyen AKP’liler balıkçıların sorununu görmemekte birlik olmuşlar, kendi aralarında gizli bir anlaşma yapmışlar sanki.
Allah’tan işini bilen bazı CHP’li belediye başkanları var da Antalya’nın sokakları hala yürünür, havası solunur, denizi girilir durumda…
Konyaaltı Belediye Başkanı Cem Kotan, balıkçıların lideri konumundaki kooperatif başkanı Cemal Talas’ın bir önerisi kulağına gelir gelmez soluğu balıkçı barınağında almış.
Burada 400 balıkçı ve 14 kooperatif ve Su Ürünleri Kooperatifleri Birliği SURKOP iş birliği içinde…
Demişler ki, ‘Biz Antalya halkına ucuz balık yedirmek istiyoruz’…
Cem Kotan deyim yerindeyse öneriye balıklama atlamış.
Çünkü, Antalyalı balıkçılar denizden avladıkları balıkları belediye aracılığı ile direkt halka satacak ve zaten ekonomik sıkıntı içinde kıvranan vatandaş da ucuz balık yiyecek.
Bu hem belediyenin hanesine puan yazılacak, hem de vatandaşın işine gelecek.
Balıkçıların başkanına sordum; “Bu direkt satış gerçekleşirse, aracı ortadan kalkarsa, halkın kazancı ne kadar olacak?”..
‘Pazardaki tezgahtan bile en az yüzde 50 ucuz alacak balığı’ dedi.
Müthiş bir olay bu…
Aracı maracı yok, balıkçıdan direkt tüketiciye balık…
Hangi balıklar mı?..
Barbun, grida, akya, kuzu, lokum, çupra, levrek ve mevsimine göre tüm deniz balıkları…
Hamsi mevsiminde hamsi bile…
Daha ne olsun…
Balıkçıların Cem Kotan’dan istediği bunları satacakları bir mekan…
Kotan hazırlığını yapıyormuş.
Hazır yeri gelmişken, Fethiye örneği gibi bir alan yapılırsa mükemmel olur.
Vatandaş balığını tezgahtan alıp orada pişirtip küçük balık lokantalarında oturup yiyebilirse mesala…
Konyaaltı’na da Cem Kotan’a da yakışır bu model…
Önceki sayfa
Sayfa başına git
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |