Bu gün sizlere, yıllar önce Isaac Newton’un başından geçen ilginç bir olay vesilesi ile üzerine yüzlerce yazdığı bulguların alt yapısı sonucu “Yerçekimi Kanunu” nun bizim insanımız tarafından nasıl yorumlandığını üzülerek anlatacağım. Önce Yerçekimi kanunu neymiş bir hatırlatmak istiyorum çok acı ki bilmeyen varmış…

Ünlü İngiliz fizikçi ve matematikçi Newton 1642 de doğmuş. Çocuk denecek yaşlardan itibaren doğayı gözlemlemeye ve tahta oyuncaklar yapmaya meraklı olduğu söylenen Newton başarılı bir öğretim hayatı geçirmiş. Bir salgın sonucu okullar kapanınca üniversite eğitimine ara vermek zorunda kalan Newton tabiatın ortasındaki bahçeli evine dönüp kendini yetiştirmeye devam etmiş ve başından geçen bu ilginç olay onun “Yerçekimi Kanununu” bulmasına sebep olmuş. Ünlü şair Voltaire “ Ağaçtan düşen elma hikayesini Newton’un yeğeninden dinlediğini söylemiş ve devam etmiş. “Newton evinin bahçesinde ağacın altında oturur kitap okurken elma ağacının tepesindeki daldan bir elma koparak kafasına küt! diye düşer. Başını kaldırıp baktığında elmanın asılı olduğu dalın sallandığını görür. Demek ki rüzgar veya bir güç dala kuvvet uygulamış daldan kopan elmada başka destek bulamayınca boşta kalıp yere doğru düşmüş” bu yoldan yürüyerek “evrensel çekim kanunu sayesinde, güneş etrafında belli yörüngelerde hareket eden gezegenlerin aynı kütlesel çekim kanunundan yararlandığını da ispatlamış”. Hayatını bilime adayan bu değerli bilgenin hayatı boyunca hazırladığı birbirinden değerli bilimsel araştırma notları çok sevdiği köpeğinin yanlışlıkla  yanan mumu kağıtların üzerine devirmesi ile ne yazık ki yok olmuş ama o köpeğine asla kızmamış..!

“Eğer değerli bir buluş yaptıysam, bunu yetenekten çok sabırlı bir dikkate borçluyum” diyen Newton’a bizde bilim adına çok şey borçluyuz diyor ve geliyorum bu güne.!!! 

Sosyal medyada çıktı karşıma, yerel bir kanalın muhabiri elinde mikrofon  “Yerçekimi kanunu” yeni bir kararname ile kanundan kaldırılacak bu konuda neler düşünüyorsunuz “ diye halka soruyor ve yurdum insanı, genci, yaşlısı cevap veriyor buyrun…!!

-Abi yaparsa zaten devlet yapar gerisi hikaye görüyoruz ülkenin halini…

-Valla ben çıkartmalarını istemiyorum, çıkartsınlar ya bir sürü gereksiz kanun var bu da onlardan biri…

-Hiç bir bilgim yok… cevap vermiyorum ama devlet daha iyi bilir, mutlaka bir bildiği vardır ki çıkartıyordur…

-Çıkarsa çıksın, kanun bunu daha iyi biliyor devletimiz daha iyi biliyor. Çıkmasında fayda var ki devlet çıkarıyor.. Kararın arkasındayız…

-Kanundan anlamam ki inşaatı sorun söyleyeyim ne zaman çöker nasıl yapılır. Çıkarsın desemde yanlış olur çıkarmasın desem de…

-Bırak yerçekimi kanununu bizim geçim kanunumuz ne olacak ona bakalım.. 

-Çıksın valla bu kanun, dün akşam seyrettim 18 inden sonra tamam. O hesap yapılmıştır halka zarar gelmez…

-Devletimiz bilir…

Ne yorum yapmalıyım bilemedim… Bu insanlar nerede okumuşlar ne okumuşlar, eğitim sistemi çökmüş, yazık vallahi çok yazık… Ne aralık bu kadar cahil olduk bilen varsa bana bir anlatsın lütfen…

Komşumuz Yunanistan’da çıkan yangın hepimizin ciğerini yaktı. Ölü sayısının 80 olduğu söylenen faciada 164 yaralı olduğu söyleniyor. Çok üzgünüm. Kurtulmak için denize kaçanların bile ne yazıkki öldüğü bu faciada yakınlarını kaybedenlere sabır yaralılara da şifa diliyor hiç bir ülkede bir daha yaşanmaması için dua ediyorum.

Bazı vicdan yoksunlarına hatırlatmakta fayda var ; 26-27 Aralık 1939 Erzincan depreminde 32.962 kişi hayatını kaybederken 100.000 kişi de yaralanmıştı. Binalar yıkıldı Erzincan bitti. Bu olaya duyarsız kalmayan Yunanistan bir kampanya başlattı ve 700 bin kişinin katılımı ile toplanan 2 milyon Drahmi Erzincan’a yollandı. Unutanlar unutmamalı ki biz her zaman komşuyuz ve öyle kalacağız Ege bizlerin denizi…. Tekrar geçmiş olsun komşu…

“İnsanın kendi felaketine tahammül edebilmesi büyük hünerse, başkalarının felaketini paylaşabilmesi daha büyük bir hünerdir.”     Joseph Joubert