Posta kutusuna gelen yüzlerce mailden sadece ikisini paylaşmak ve şahsım adına da bu sefer teşekkürü ben etmek istedim. Bir kere ‘ahde vefa’ denen yüce olguyu hatırdan çıkarmadan yaşamak, eşsiz bir bahtiyarlık. Kimilerinin empati adını verdiği, kimilerinin de gönüldaşlık dedikleri olgu bizi biz yapan temel faktör olsa gerek. Başkalarının acılarını, kendi acısı gibi hisseden ruhlar zengin insanlardır. Yani asıl zengin insanlar bunlardır.
"Bir Kereden Çok Şey Olur" adlı kitabınızı yeni aldım. Kitapta e-posta adresinizi görünce düşüncelerimi sizinle paylaşmadan edemedim. Gerçekten ilgi çekici bir kitap. Madde bağımlılığının hızla arttığı ve kullanma yaşının da giderek düştüğü ülkemizde, bu konudaki ferdi ve toplumsal eğitime katkı sağlayacak bir eser kaleme almışsınız. Bunun için size teşekkürü bir borç biliriz. Tespitlerinizle bu illetin vahametini ortaya koymuşsunuz. Bu kitap, tuzağa düşen gençler için iyi bir başvuru kaynağı. Kitabı okudukça büyük bir mücadele vererek ve çaba sarf ederek eseri kaleme aldığınızı gördüm. Bu tür eserlerin devamını temenni eder çalışmalarınızda başarılar dilerim.’
Av. Peyami AYDOĞDU-Bakırköy/İSTANBUL
‘ Mesleğim dolayısıyla yabancısı olmama rağmen, bu değerli eseri okuduğum zaman, eserin sahibinin de mensubu olduğu Emniyet Teşkilatının ne denli kutsal bir mesleği icra ettiğini çok daha iyi anladım. Belirtmekte fayda görüyorum ki, elinizde tuttuğunuz bu kitap, okuduğunuz çoğu kitaptan çok daha farklıdır. Çünkü bu kitap, acıyla yoğrulmuş yılların kazandırdığı tecrübenin ürünüdür. Mesleğini yalnızca para kazanma aracı olarak görmeyen gözlerle, uyuşturucu illetinin batağına düşmüş talihsizlere uzanan ellerle yazılmıştır. İstatistikî veriler ve acı gerçeklerle ürkütür, ancak hemen akabinde bu kötülük kaynağı ile nasıl savaşılması gerektiğini çok iyi tahlil ederek anlatır. Bu doğrultuda yapılmış harika çalışmaları gösterir, sevindirir. Umut verir. Zaten bu kitabın yazarı gibi insanlar var olduğu sürece umut da daima olacaktır.’
İstanbul Barosu avukatlarından Av. Burcu Yalçınkaya
Uzun, zahmetli ve hedefi insanı merkeze alan bir yolculuğa çıkıyorsanız eğer, yükünüzün ağırlığı çok da önemli değildir. Yolculuk sırasında kuşkusuz ki, yol arkadaşlarınız da size eşlik ediyorlar. Sizin uzun yolunuzu adeta bir geziye dönüştürüyorlar. Kimisi sizin elinizden tutuyor, kimisi yüreğinizden. ‘Bir elin nesi var’ örneğinde olduğu gibi uzun yolunuzu kısaltıyorlar.
Yüzyılın en önemli sorunlarından birisi haline gelen Uyuşturucu suistimali karşısında acı çekmeyen bir ülke var mıdır? Sanmıyorum. Sınır aşan suçlar kategorisinde adlandırılan Madde bağımlılığı her gün can almaya devam ediyor.
Bu bağlamda kaleme almış olduğum ‘ Bir kereden çok şey olur ‘ isimli eserime ilgilerini esirgemeyen İstanbul Barosuna kayıtlı, yüreklerinde sevgi ve aydınlık olan kimisi benden yaşça büyük ağabeylerim, dostlarım ve kardeşlerim 622 Avukat’a gönül dolusu şükranlarımı iletmek için bu yazıyı kaleme aldım. Kimisi Silivri’den, kimisi Anadolu yakasından gelen Avukat dostlarım kitap için imza istediler.
Görev yapmakta olduğum Bakırköy Adliyesinde aylardır bana manevi destek oldular ve oluyorlar. Kimisi bu konudaki desteğini mail atarak belirtti, kimisi de moral ve motivasyon sağlayarak. İnsanın böylesi günlerde ihtiyaç duyduğu tek şey de böylesi samimi duruş. İçtenlikli tavırlarını gördüğüm Avukat dostlarımın yakınlıkları kısa bir süre önce bitirmiş olduğum ikinci kitabım olan ‘ Kod Adı Beyaz Ölüm’e de önemli bir katkı oldu.
Öyle ki, Avukat kardeşlerimin girdikleri duruşmalarda madde bağımlısı insanların dramlarına şahit oluyor ve öylesine etkileniyorlar ki, bu çalışmanın elzem olduğu kanısına varıyorlardı. İkinci kitap çalışması olarak düşündüğüm ‘Bilişim Suçları’ konulu eseri bu yüzden ötelemek zorunda kalarak önceliği ‘Kod Adı Beyaz Ölüm’ isimli çalışmaya verdik.
Başta İstanbul Barosu Başkanı Av.Doç. Dr Ümit KOCASAKAL ve Bakırköy Barosu Temsilcisi Nezihi Turgut’a yürek dolusu teşekkürler.