Demokrasilerde şiddete asla yer yoktur. Şiddet bir şekilde kendine ortam bulur. Ve, ABD başkanı da olsan vururlar. Trump da olsan vururlar. En zengin de olsan vururlar.

 Mafya vurur, tetikçi vurur, terörist vurur, hasmın vurur, derin devlet vurur. Kimi uzaktan ateş eder, kimi yakından silah doğrultur, kimi tuzak kurar, kimi bombadan pimi çeker. Zengin de olsan canın tehlikededir. Başkan da olsan hayatın garantide değildir. 

 Bir kurşunluktur ömrüm. Nereden geleceği belirsiz bir kör kurşundur hayatın. O kadar zırhlı araba kimin için yapılıyor? Sebebi can korkusudur. 

 Yeni bir sektör olmuş, silahlar yeniden yapılmış, güvenlik önlemleri artmış, koruma koşulları değişmiştir. Bu çağımız dünyasının yepyeni korunma düzenidir. Neden böyle olmuştur? Yanıtı kolaydır: Kurşun adres sormaz.

TRUMP GÜÇLENDİ

 Atatürk'e de suikast yapılmıştı. Turgut Özal'a da kurşun sıkılmıştı. Bülent Ecevit'e de ateş açılmıştı. 

 Suikastin bizi ilgilendiren bir boyutu ortaya çıktı. 20 yaşındaki suikastçi, Suriye'de YPG/PKK yandaşı olarak faaliyet gösteren Anti-Fa terör örgütünün üyesi çıktı.

 Biliniyor ki, Soros ve siyonistler Trump'a karşı ve başkan olmasını istemiyor. Bir görüşe göre girişim aşamasında kalan bu suikast, Trump'ı daha güçlü olarak başkanlığa taşıdı. İlk belirlemede Trump'ın seçimi kazanma olasılığı yüzde 65 oranına ulaştı.  "Deli" lakaplı Trump başkan olduktan sonra, kendisini öldürmek isteyen bu çeteleri ezer geçer.   Suikast girişimine "tiyatro" diyenler şu gerçeği görmeli. Kimse kendisine 110 metreden ateş edilmesini istemez, kulağını bir mermi sıyıracağını söyleseler inanmaz, küfür eder veya güler. İnsan hayatı hiç de o kadar ucuz değil.

AMERİKA'DA OLUR

 ABD derin devleti Trump'ı istiyor olabilir. Onu mağdur ederek seçtirmek için bu suikasti planlamış olabilir mi? Hollywood filmlerinde bu senaryo gerçek olabilir, ama günümüz modern yaşamında imkansızdır. 

  "Bunak" denilen Biden ve "deli" Trump'ı başkan olarak istemeyen devletin derin aklı, suikasti yaptırabilir. Farklı bir kişilik, kolay söz geçirilecek bir aday, yumuşak karınlı bir tip bulunabilir. Orası Amerika, her şey olabilir. Dünya düzenini değiştirmek isteyen güçler de yaptırmış olabilir. Neden olmasın?

 Gazze'de bir gün önce 150 masum insan katledildi, Trump'ın kulağını sıyıran kurşun kadar dünya medyasında haber olarak yer bulmadı. İsrail aylardır soykırım yapıyor, kimse ses çıkarmıyor.   NATO askeri güçleri 3. Dünya Savaşı'na hazırlanıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni bir savaş olasılığına karşı çıkıyor. Rusya'nın nükleer silah kullanma olasılığı gündemden düşmüyor.

TÜRKİYE'YE SOĞUK

  Koca Amerika ne yazık ki başka bir adam bulamıyor. Biden'ın demokratları, küreselcidir ve dünya düzenini değiştirmek istiyor. Cumhuriyetçi Trump ise daha milliyetçidir, sığınmacı istemiyor ve düzensiz göçe karşı çıkıyor. ABD'nin farklı ülkelerdeki askerlerini çekmesini öneriyor. Rusya- Ukrayna savaşını sonlandırabilir. Türkiye'ye en hafif anlatımla "sıcak" bakmıyor.

 4 Kasım'da yapılacak ABD seçiminden sonra bizim işimiz ve ilişkilerimiz çok kolay ve sağlıklı olmayabilir. "Sarı kafa"nın seçilerek başkanlık koltuğuna ikinci kez oturması, Türkiye-ABD ilişkilerini olumsuz etkileyecektir. Bölgede yürütülen Büyük Ortadoğu Projesi de Trump'ın iki dudağının arasında şekil bulacaktır.

 Türkiye, Atatürk'ün gösterdiği yolda "Yurtta barış dünyada barış" diyerek dosta düşmana gerekli mesajı vermelidir.