Türkiye bir süredir savaşın eşiğinde bulunuyor. Vatan nöbetindeki ordumuz, düşmana korku, dosta güven veriyor. Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, bizi savaşın eşiğine getiren gelişmeleri açıkladı. 

 Komutan cesur bir duruşla, bugüne kadar duyulmamış sert üslupla konuştu. ABD ve NATO'ya kafa tutan, haklarımızı savunan, rest çeken ve gerekirse savaştan çekinmeyen bir askeri ne kadar özlediğimizin farkına vardık. O kadar açık ve net bir söylem ki, mesaj her cepheden tam olarak anlaşıldı.

 "Karadeniz'in Ortadoğu olmasını istemiyoruz. Sakın aptallık etmeyin. Bizim olan enerji kaynaklarına çökmeye kalkışmayın. Savaş nedeni sayarız. Gözünüzün yaşına bakmayız, vururuz."

HAKKIMIZ MONTRÖ'DEN

 Konuşmanın yapıldığı ortam, Milli Savunma Üniversitesi'nde düzenlenen Deniz Astsubay Okullarının kuruluşunun 133. yıl dönümü töreni.

 Çok uzun bir süre sonra ilk kez Bakan veya Genelkurmay Başkanı değil, kuvvet komutanı bu kadar can alıcı sözleri etti. 

 Montrö ile bu hakları elde ettik. Atatürk'ün yaptığı anlaşma bile bize bu hakları verdi. Günümüzde Deniz Kuvvetleri Komutanı hayata geçirdi. Başka bir sürece girdik. 

"Karadeniz'i ortadoğu'ya çevirmesinler. Amacımız şu Montrö'ye uyulsun. Biz, Karadeniz'de bütün güvenliği sağlarız. Türkiye olarak herhangi bir ülke veya NATO'nun girmesini istemiyoruz. Buradaki bütün zenginlikler Türkiye'ye ait. Şu ana kadar 35 gemiyi engelledik. Bazıları basına verilmiyor. Çok ciddi olarak bizi savaşın eşiğine getiren engellemelerdir."

KIBRIS'A DENİZ ÜSSÜ

 Deniz Kuvvetleri Komutanlığı oramiral Tatlıoğlu, bir de müjde veriyor: 

"Kıbrıs'ta Gazi Mağusa'nın kuzeydoğusunda İskele bölgesinde yeni bir Deniz Üssü inşa ediyoruz. Türk Deniz Kuvvetleri daimi olarak orada konuşlanacak."

  Yılardır hayali kurulan Karpaz'da deniz üssü, aynı zamanda Kıbrıs'ta federasyon olmayacak, iki devlet mesajıdır. Biraz geç kalınmış olsa da çok gerekli ve doğru bir adım. Akdeniz'deki varlığımızı koruyan, güçlendiren bir hamle. Mavi Vatan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin güvenliğini ve sağlayacak karar. Ayrıca Geçit Kale'de SİHA üssü kurulması, Barbaros iyi savunma ve siper uzun menzilli HSS yerleştirilmesi gündemde.

BAKAN ÇOK KARARLI

 Milli Savunma Bakanı Yaşar Gürel de TBMM'de komisyon toplantısında ABD'nin adeta bam teline basıyor. "S-400'ü alıp bir fabrikanın köşesine teslim edemeyiz. İhtiyaç duyduğumuz anda, düğmeye bastığımızda ne olduğunu merak edenlerin hepsi görür."

 Sovyet yapımı olan S-400 uzun menzilli bir savunma füzesidir. Türkiye'ye yapılacak bir kıtalar arası füze fırlatılması veya nükleer saldırıya karşı kullanılabilir. Bu özelliği ile düşman caydırıcıdır.

 Son genelkurmay başkanı ve yeni bakan açıkça meydan okudu. "Sovyet yapımı füzeyi paramla aldım. Ülkemin savunması için dost, müttefik dinlemem, vururum "

 Bu sözler açıkça düşmana gözdağıdır ve Türk devleti bunu yapacak kararlılıktadır.

DÜNYAYA MESAJLAR

 Türkiye, Karadeniz ve Akdeniz'deki enerji kaynaklarına sahip çıkıyor, "benimdir, kimseye yedirmem" diyor. Daha ileri gidiyor, "göz diken olursa, dost ve müttefik bile olsa tanımam. Savaşırım, haberiniz olsun" mesajını dünyaya duyuruyor. 

 1000 kilometre menzilli füze yapabilen Türkiye, ilk kez Uzay Kuvvetleri Komutanlığı kuruyor, üstelik tümen seviyesinde planlıyor.

 Denizlerimizde sular ısınıyor. Türkiye egemenlik haklarını koruma konusunda çok kararlı bir duruş sergiliyor. Kendi kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölgesine (MEB) sahip olduğunu vurguluyor. Barbaros'un torunları yelkenleri fora etti, mavi vatanı koruma görevine çıktı. Haydi hayırlısı.