Gülüşünüzle Fark Edilmek İster misiniz?

Bunlar arasında diş yapısının ve sıralanışının düzgünlüğü, dişlerde üst üste çakışma olmaması, üst çenedeki dişlerin ön plana çıkarılmış ve diğer dişlere göre daha belirgin olması sayılabilir. Ayrıca dişlerde lekelenmeler olmaması ve pırıl pırıl görünmesi, dudaklarla diş etlerinin, diş yapısının sıralanışının da yüzle uyumlu olması çok önemlidir.

Gülüş tasarımı İstanbul ve diğer metropollerimizde son dönemlerin popüler uygulamalarındandır. Değişen teknoloji ve dijital sistemler sayesinde son derece pratik bir şekilde uygulanan gülüş tasarımı ile estetik açıdan kişiye yakışan güzel bir gülüş elde edilmesi amaçlanır. Dişler, dudaklar, yüz yapısı ve bakışlar kişiye özel olduğundan başarılı bir gülüş tasarımında bu bütünlüğün sağlanmasına, yüzle ve dudakla uyumlu bir görünüm elde edilmesine özen gösterilir.

Gülüş tasarımı yapılırken kişide dişlerin yer aldığı bölge beyaz estetik, diş etlerinin yer aldığı bölge ise pembe estetik olarak kabul edilir. Bu kapsamda ilk olarak hastanın diş etlerinin hangi seviyede olması gerektiği ve hangi dişlerin tasarıma dahil edileceği belirlenir. Daha sonra diş, diş eti ve kemik seviyeleri klinik ve radyografik olarak değerlendirilir. Hastanın beklentilerinin de göz önünde bulundurulması sonucunda tedavi planı kararlaştırılır.

Tüm estetik uygulamalarda olduğu gibi gülüş tasarımında da kişiye yakışan görünümün bulunması hedeflenir. Gülme sırasında kişinin dişlerinden ya da diş etlerinden dolayı oluşan orantısızlık, şekil bozukluğu ya da kötü görünüm varsa bu bozukluğun ne şekilde giderilebileceği planlanır. Tabii ki tüm bu planlamalar dahilinde hastanın estetik beklentileri net bir şekilde anlaşılmalıdır. 

Gülüş tasarımı uygulamasında ilk olarak hastanın eğer varsa dişlerindeki ve diş etlerindeki sorunlar giderilir. Dişlerdeki çürükler temizlenerek gerekli durumlarda çekim yapılır. Hastanın ağzından ölçü alınarak daha net planlamalar yapılabilmesi için modeller çıkarılır. Modeller uygunluk alınması ve uygulama sonrasında memnuniyetsizlik oluşmaması amacıyla hastaya gösterilip fikri alınır. Dişlerde ve diş etlerinde seviye bozuklukları varsa bu durum düzeltilir. Gerekli görülen durumlarda implant tedavisi ve cerrahi operasyonlar yapılır. Tüm işlemlerin bitmesinin ardından diş beyazlatma işlemi uygulanır ve gülüş tasarımı süreci tamamlanır.

Gülüş tasarımının kalıcılığı aslında hekime ve hastaya bağlıdır denilebilir. Hekimin doğru yöntemleri ve protokolü uygulaması, hastanın beklentilerini doğru analiz etmesi ve alınacak en uygun sonuç ile ilgili olarak gerçekçi bilgilendirmeler yapması önemlidir. Hastanın ise uygulamanın ardından dişlerini düzenli olarak fırçalaması, diş ipi kullanması ve düzenli diş hekimi kontrollerini ihmal etmemesi beklenir. Karşılıklı olarak bu konularda dikkatli davranılması sonucunda kalıcı ve güzle bir gülüşe sahip olunabilir.

Diş beyazlatma gülüş tasarımı uygulamaları haricinde de hastalar tarafından sıkça tercih edilen bir uygulama olup dişlerdeki renklenmelerin giderilmesinde oldukça etkilidir. Diş beyazlatma fiyatları İstanbul genelinde de tıpkı diğer illerde olduğu gibi kullanılan yönteme ve bazı diğer etkenlere göre değişiklik gösterebilir.

Dişlerinizin Sağlığını İhmal Etmeyin

Kişilerin ağızlarındaki diş eksiklikleri nedeniyle yaptırdıkları klasik porselen köprülerin ve protezlerin alt yapısı olan gri renkteki metal yerine son yıllarda beyaz renkte bir alaşım olan zirkonyum uygulanır. Zirkonyum diş kaplama; beyazlatma yöntemleri uygulanmasına rağmen sonuç elde edilemeyen ileri aşamadaki renk değişikliklerinin tedavisinde, madde kaybının aşırı ölçüde olduğu dişlerin restore edilmesinde, arka taraftaki dişlerin üzerine köprü ve kaplama yapılmasında, ön gruptaki dişlerde bulunan implant üstü protezlerin kaplanmasında ve gülüş tasarımı uygulamalarında kullanılabilir.

Bunlara ek olarak çapraşık, ayrık, dönük dişlerde ya da uzun süre kullanıma bağlı olarak yapısı bozulan eski dolgularda zirkonyum kullanılabilir. Zirkonyum ışık geçirgenliğine sahip bir yapıda olduğundan dişlerin doğal yapısına uygun bir görünüm elde edilmesi konusunda avantaj sağlayan bir seçim olarak kabul edilir. Bu sayede zirkonyum kaplamalar, klasik porselen kaplamanın alt yapısı olan metalin sebep olduğu yapay ve cansız görüntünün aksine, daha ışıltılı ve canlı bir görünüm elde edilmesini sağlar. Bu avantajları nedeniyle zirkonyum diş kaplama İstanbul ve birçok ilimizde sıkça uygulanan yöntemler arasında yer alır.

Zirkonyum diş kaplama uygulamalarında ilk olarak diş küçültülür. Diş etinin sağlıklı olduğu tespit edildiğinde bireyin ağzına uygun kaşıklarla ve özel ölçüler aracılığıyla hassas ölçümlemeler yapılır. Laboratuvar çalışması ile hastanın dişine en uygun tonlarda olacak zirkonyum alt yapısı hazırlanarak üzerine porselen üst yapısı işlenir. Bu işlemlerden sonra özel yapıştırıcılar kullanılarak kaplamanın dişe tam olarak oturması sağlanır. Kaplama işleminin tamamlanmasının ardından hasta kendi doğal dişlerinden ayırt edilemeyecek görünümde sağlıklı bir diş yapısına kavuşmuş olur.

Zirkonyum diş kaplama uygulaması lokal anestezi altında gerçekleştirilir. Uygulamanın ardından hastanın doğal diş yapısına uygun geçici bir kaplama kullanılması ile sıcak-soğuk hassasiyeti dengelenir. İşlem esnasında hafif bir sızlama görülmesi mümkündür. Daimi dişlerin sürmesini takip eden dönemlerde zirkonyum diş kaplama yapılabilir. Ancak 18-20 yaş arasındaki dönemde bireyler hala gelişim döneminde olduğu ve çenenin büyümesi kuvvetli bir ihtimal olduğu buna bağlı olarak da dişlerde aralanmalar oluşabileceği için zirkonyum diş kaplama uygulaması yapılmaz.