Nüfusu 73 milyona, kişi başına geliri 10 bin dolara yaklaşan Türkiye’de yıllardır 5 milyon dolayında bir günlük gazete satışı var ki, bunun neredeyse 1 milyonu, Zaman gazetesinin şaibeli “satışları”ndan oluşuyor. Şaibeli diyorum, çünkü bu gazetenin bayi satışları 50 bini bile bulmuyor ama abone satışının 800-900 binleri bulduğu iddia ediliyor. Üstünde durmayalım, esas konumuz gazete satışının yanı sıra gazetelerin reklam pastasından aldıkları payın da azalması.
Gazetenin zaviye kaybını reklamdan aldıkları paydan da izleyebiliyoruz. Reklamcılar Derneği verilerine göre, henüz özel TV yayıncılığının emeklediği dönemde, 1993’te, reklam yatırımlarında yazılı medyanın payı yüzde 43 dolayındaydı. Bu oran izleyen yıllarda azaldı ve 1998’de yüzde 33’e düştü, 2004’te yüzde 37 olarak gerçekleşse de 2008 ve 2009’da tekrar yüzde 33’e kadar indi ve 2010’da dergiler dahil olmak, üzere yazılı basının reklam payı yüzde 27’ye indi.
40 YAŞ ÜSTÜ GAZETEYİ İNTERNETTEN OKUYOR
TV kanalları, yazılı medyayı gerileten ana mecralar. Ama gelişmekte olan bir mecra, gazeteciliğe, yazılı medyanın mutfağında pişene farklı bir kulvar açtı: O da internet. Şimdi birçok gazete, kağıda basılı halini okuyucuya ulaştırmanın telaşını sürdürmekle beraber, internet ortamından okuyucuya ulaşmanın ve reklamverene bunu kanıtlamanın çabası içinde. Bugün, sadece Sözcü’nün internet erişilebilirliği yok. Cumhuriyet’e ise,ancak ücretli abonelik karşılığında internet ortamından ulaşılabiliyor. Diğer tüm gazetelere, ücretsiz olarak internetten ulaşmak mümkün. Böyle olunca, özellikle 40 yaş üstü kuşağın ağırlıklı kısmı, gazete satın almadan istedikleri gazeteyi, yazarı internetten takip edebiliyorlar.
Malum; internet aboneliği hızla artıyor. 2003 yılında sadece 19 bin internet abonesi bulunmaktayken, bu sayı 2005’te 1 milyon 590 bini, 2010 yılı üçüncü çeyreği itibariyle de 8 milyonu aşmış bulunuyor. En sonuncusu, 2010 yılı Nisan ayı içerisinde gerçekleştirilen TÜİK’in Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması sonuçlarına göre de hanelerin yüzde 41,6’sı internet erişim imkânına sahip. Bu oran 2009 yılının aynı ayında yüzde 30’du. Aynı oranın AB’deki ortalaması yüzde 50’ye yaklaşıyor.
Yazılı ve görsel medyaya internet üstünden erişim, 2000’li yılların başlarından itibaren Türkiye’de de hızlandı.Erişimin ücretsiz olması, tıklanma sayılarını hızla artırdı. ABD merkezli, bir internet şirketi alexa.com, sitelerin tıklanma sayılarını kayıt altına alıyor. Alexa istatistikleri "Alexa Toolbar" adlı yazılımın kullanıcılarından alınan verilerden derleniyor. İnternet alanında uluslararası ölçüm yapan alexa.com’un son verilerine göre, Türkiye’de en çok tıklanan ilk 100 site içinde ilk 10’a iki gazetenin internet versiyonları girerken, yine 10 gazete ve TV web sitesinin, ilk 100 arasına girdiği görülebiliyor.
İnternet medyacılığı ve bir reklam mecrası olarak internetin potansiyeli, bu alana yatırımları 2000’li yıllarda biraz daha artırdı. Reklamcılar Derneği’nin reklam yatırımları bulgularına göre, internet mecrası 2008’de a yüzde 3’e yakın olan payını, 2009 ve 2010’da yüzde 6,6’ya çıkardı. (Mustafa Sönmez /Cumhuriyet)