CHP erken seçime nasıl bakıyor?

VAHİM TABLO:Döşemealtı Belediye işçilerinin maaşlarının ödenmediğinden ve işçilerin icralık olduğundan veya borçlar yüzünden belediyenin zor durumda olduğu,ellerindeki taşınmaz binaları gayrimenkulleri satışa çıkardığı vs.re vs.re her gün sokakta söylenen şeyler.Bir yorumcuda bu konuda dert yanmış,birincisi mevcut Başkan bir önceki dönemde de Başkan olduğundan bu ortamın olmasından birinci dereceden sorumlu,bu konuda işçiler veya yöre halkı ne dese haklı.Gelelim daha yeni yapılan yerel seçimlerde, mevcut Başkan Turgay GENÇ iki adaydan biriydi ve seçimi şu veya bu nedenle kazandı,Bu tablonun seçmenler tarafından bilinmesine rağmen seçmen bir tercih yaptı ve Turgay GENÇ' seçti.Demek ki birinci dönemini eleştirebilirsiniz ama ikinci döneminde bir eleştiri olacaksa veya sitem olacaksa burda en masumu Turgay GENÇ, hiç kimseden zorla sandık başında oy almadı,bu durum bilinmesine rağmen seçmen özgür iradesiyle oyunu verdi.Demek ki sandıktan çıkan iradeye saygı göstermek lazım.Sorulması gereken şu;ortada bir arıza var,bu arıza ve bütün olumsuzluklar göz önünde iken, bu halk neden Turgay GENÇ'e oy verdi.Ayrıca geçmişte Ak Parti'de siyaset yapanlar hatta Belediye Başkanlığı yapanlar ile MHP de siyaset yapanların bir bölümünün Turgay GENÇ lehine çalıştıkları da düşünülünce, önce eğer sitem edilecekse bu kişilerin sorumluluğu unutulmamalı,bu gün işçi perişansa şu veya bu nedenden, yerel de kendi parti adayına değilde Turgay GENÇ'e oy veren bu siyaset ağalarının yakasına yapışın.Kısacası arızayı buralarda arayın, ne demişler böyle saça böyle tarak gerek.Ayrıca tencereye sormuşlar kıçın neden kara diye, oda seninki benden kara demiş.Yani seçimden önce bu tablo gerek Seyit TORUN tarafından, gerekse CHP ilçe ve İl Başkanlığı tarafından veye Döşemealtı CHP ileri gelen AK SAÇLILAR tarafından bilinmesine rağmen aday yapılıyorsa, demek ki siyaset tamamen şahsi çıkarlar üzerinden kutuplaştırılmış,sözün kısası 'Döşeme6' rumuzlu yazı yazan arkadaş, yerden göğe kadar haklı olsan da seni de işçilerin feryadını da duyan olmaz.Döşemealtı'n da ki tablo tencere yuvarlanmış tam kapağını bulmuş,sizler iyisi mi geçmişte Ak Parti den Belediye Başkanlığı yapmış bir kaçı ile, mevcut Belediye Başkanı na selam çakarak onların gözlerinden öpün.Döşemealtı'nı siyaseten anlamak için SOSYOLOĞLAR,PSİKOLOĞLAR,EKONOMİSTLER,den kurulu bir ekip çalışmasıyla ancak bir rapor çıkarılabilir.Belki onlar da anlayamayacak,çünkü bu kadar kaypak siyasetçinin bir araya geldiği, ülke de herhalde başka bir yer yoktur.SİZ YİNEDE ÖPÜN ÖPÜN,yetmez ŞAPUR ŞUPUR ÖPÜN!!!!!!

SİSTEM ACİLEN REVİZE EDİLMELİ.Son 10 yılda seçimler referandumlar millet bıktı,tekrar seçim veya referandum olmamalı,partiler mecliste bir araya gelerek acilen hiç değilse bir kaç maddede anlaşarak anayasayı değiştirmeli,mesela ABD başkanlık sistemi buna örnek,Başkan parti başkanı olmamalı,Bakanlar meclis dışından atanmalı vekillerden yapılmamalı,kesinlikle Adalet Bakanı HSK başkanı olmamalı,bu kurula Başkan ve grubu bulunan partiler dahil,yargıtay ,danıştay,sayıştay ve Türkiye Barolar Başkanlığından atamalar yapılarak olabildiğince çoğulcu bağımsız bir kurul oluşturulmalı.Meclisin yasa yapabilme ve denetleme gücü artırılmalı,örnek Başkan atayacağı Bakanları ve Elçi'leri meclise onaylatmalı.Ayrıca üst düzey atamalarda Bakanların teklifleri ile Başkan onayı alınarak , Bakanların işlevi artırılarak ,Başkan'ın iş gücü dağıtılmalı.Kısacası güçler ayrılığı sağlanarak birbirlerini denetlemeli,Yani tam Başkanlık uyğulanmalı,yalnız ülke kesinlikle eyaletlere bölünmemeli,ilk önce bunlar yapılarak sistem çalışmaya başlamalı ve daha sonra yapılacak işleri her kurum zaten kendiliğinden yapar.Yoksa her gün tartış tartış, millet ekmek su peşinde eğer bu tartışmalar böyle uzar giderse bilin ki ilk seçimde bunun hesabını kötü sorar.

Seyit bey bu açıklamayı yaparken kendi partinize dönüp bir bakın döşemealtında işçilerin durumu ne diye bir sorun hepsinin kapısında icra var ve bu sizin partili beldeye başkanının sayesinde saygılar

Artık ülkemizin medeni uygar ülkelerde olduğu gibi; günde 10 defa son dakika haberleriyle gündemin değişmediği, liyakatın ve hukuk önünde herkesin eşit olduğu sistemi kurmamız gerekiyor.