Murat Soydan hayatını kaybetti
Murat Soydan hayatını kaybetti
Antalya gece- gündüz çok sıcak
Antalya gece- gündüz çok sıcak
Konyaaltı Çocuk Korosu'na özel ödül
Konyaaltı Çocuk Korosu'na özel ödül
Dolandırılmaya karşı sanal kart
Dolandırılmaya karşı sanal kart
19 Ağustos 2011 Cuma - 16:25

Chp'de ne oldu?

Gerçekgündem’den Barış Yarkadaş, CHP MYK’daki son değişiklikleri irdeyelen bir yazı kaleme aldı. Gürsel Tekin’e yakınlığı ile bilinen Yarkadaş’ın ‘CHP’de ne oldu?’ başlıklı yazıyı şöyle:

Chp de ne oldu?
Facebook'ta Paylaş Twitte'da Paylaş Google+'da Paylaş Haberi Yazdır Arkadaşına Gönder Metni küçült Metni büyüt

“Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, geride bıraktığımız günlerde, “beklenen revizyon”u gerçekleştirdi. Kılıçdaroğlu, CHP’nin Örgütten ve Örgütlenmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin’i Tanıtım, Basın ve Propaganda’dan Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı’na getirdi. Tekin’in yerine ise, eski Bakan Nihat Matkap atandı. Kılıçdaroğlu, CHP MYK’da görev yapan, Hurşit Güneş Sena Kaleli, Süheyl Batum, Umut Oran, İzzet Çetin, Osman Korutürk, Gülsün Bilgehan, Engin Altay ve Alaattin Yüksel’i “teşekkür ederek” görevden aldı. Yerlerine ise Nihat Matkap, Atilla Emek, Gökhan Günaydın, Yakup Akaya, Faruk Loğoğlu, Birgül Ayman Güler, M. Zeki Gündüz, Perihan Sarı’yı atadı.

Daha önce de yazdım… Kılıçdaroğlu, bu hamleyi aslında 12 Haziran seçimlerinden hemen sonra yapacaktı. Ancak; Deniz Baykal ile Önder Sav’ın “olağanüstü kurultay” için imza toplamaya başlamasıyla birlikte kararından vazgeçti. MYK’daki olası değişikliğin, “Sav ve Baykal’ın isteği üzerine yapıldığı algısı” ortaya çıkacağı için süreci izleme kararı aldı. Kılıçdaroğlu, bu görüntüyü vermemek için, gelişmeleri dikkatle izledi. MYK’daki arkadaşlarına “İmza vermemeleri için delegeyle görüşmeyin, herkes özgür iradesiyle kararını versin” dedi. Baykal ve Sav’ın olağanüstü kurultay için topladığı imzaların 650’ye ulaşamadığını ve sadece 280’de kaldığını görünce de değişiklik için düğmeye bastı.

Bu arada bir parantez açarak, 280 sayısına da açıklık getirelim: Yeni düzenlenen ve çok az bilinen bir uygulamaya göre, delegeler notere gidip olağanüstü kurultay için imza verdiğinde, noter bu evrakın bir kopyasını da ilgili kuruma gönderiyor. CHP Genel Merkezi, bu yüzden delegelerin verdiği her imzadan, en geç iki gün sonra haberdar oluyordu. Genel merkez yönetiminin, “Kurultay isteyenlerin sayısı 280’de kaldı’’ demesinin sebebi bu… Genel Merkez, imza verenlerin sayısına noterlerden gelen evraklar sayesinde ulaşmıştı. Bu bağlamda, olağanüstü kurultay için imza toplayanların, “İsimler bizde kalacak, bu imzalar bizim namusumuzdur” demesinin hiçbir anlamı yok…

Şimdi gelelim tekrar esas meseleye:

Kılıçdaroğlu, geride bıraktığımız pazar günü, İstanbul’daki ilçe başkanları ve il yönetimiyle Movenpick Otel’de bir toplantı yaptı.Gürsel Tekin’in katılmadığı toplantıda konuşan Kılıçdaroğlu, ilçe başkanlarına, “Bundan sonra örgüt işleriyle daha çok ilgileneceğim” dedi. CHP liderinin bu sözü, Tekin’in görevden alınacağının işaretiydi.

Bu bağlamda, burada Tekin’in görevden alınıp yerine Nihat Matkap’ın getirilmesinden çok, Kılıçdaroğlu’nun bakış açısının ve “yeni konsept”inin değerlendirilmesi gerekiyor. Kılıçdaroğlu eğer dediği gibi “örgüt işleriyle daha çok ilgilenirse” hata yapar. Zira; Kılıçdaroğlu, ‘’örgüt işleri’’yle ilgilenmeye başlarsa kısa sürede boğulur. Meselelere ‘’dışarıdan bakabilme, denetleyebilme’’ yetisini kaybeder.

Neden mi?


CHP örgütleri, seçim kampanyasında TV ve gazetelere yapılan reklam harcamalarının kasayı boşaltması yüzünden bugün parasızlıkla boğuşuyor. Tekin’i en çok yıpratan ve “çözüm ürütmekte çaresiz bırakan” sorun buradan kaynaklanıyordu. Erdoğan Toprak ile Hurşit Güneş’in yaptığı 50 milyon dolarlık reklam bütçesi, örgütlere aktarılacak tek kuruş bırakmamıştı. CHP örgütleri bu yüzden, seçim kampanyasını neredeyse beş parasız yaptı… Bu sorunun yarattığı haklı öfke patlaması, Tekin'i hızla yıprattı.

Şimdi aynı sorun, Nihat Matkap’ı bekliyor… CHP'nin kasasınmda neredeyse hiç para yok... İl ve ilçe örgütleri ise buna rağmen, haklı olarak Matkap’tan ilk etapta bu sorunları çözmesini isteyecek. Kılıçdaroğlu da bu tür meselelerle uğraşmak zorunda kalınca, CHP tıpkı Baykal döneminde olduğu gibi, yine “içe dönecek.” Yanlış yapılan planlamanın etkileri, Kılıçdaroğlu’nu da Matkap’ı da yıpratmaya başlayacak. CHP, Suriye, Irak, İran, PKK, Yeni Anayasa'yla uğraşmak yerine, enerjisini iç meselelere harcayacak... Buna bir de Kasım ayında başlayacak olan “ön seçimli” , “çarşaf listeli” kurultayları eklediğinizde, CHP örgütleri yine “kaynayan kazan’’a dönecek…

Bu yüzden, Kılıçdaroğlu, “kendisine uygun bir örgüt dizaynı” hevesine kapılmak yerine, meseleye gerçekçi çözümler bulmak zorunda. Aksi halde, Matkap da çok kısa süre içinde örgütlerle karşı karşıya kalacaktır… Bu kaçınılmaz bir sondur…

Çünkü; CHP ne yazık ki; yapısal sorunlarıyla uğraşmaktan, politika üretmeye vakit bulamayan ve güven vermeyen bir parti görünümündedir. Sorun, Tekin, Kılıçdaroğlu, Matkap değil, yapısaldır… Gürsel Tekin, CHP okyanusunda sadece bir damladır... Bu yüzden, meseleyi "Gürsel Tekin üzerinden" tartışmak, hiçbir sonuç getirmeyecektir.

Bilinmelidir ki; Kılıçdaroğlu – Tekin ikilisi de CHP'nin yapısal sorunlarına neşter vuramamıştır. Bu bağlamda ikisi de başarılı olamamıştır. Yeni CHP’de Baykal – Sav kültürü hala egemendir. Dedikodu, hemşehricilik, dışa açılmak yerine içe dönme, iktidar perspektifli davranamama kültürü kırılamamıştır.

Yeni yapılan atamalar, bu tartışmaları daha da alevlendirecektir. Kılıçdaroğlu’nun “içe dönük mücadele vereceği” görüntüsü, dışarıya “iktidar olma perspektifini kaybetme” olarak yansıyacaktır.

Fiziğin en basit kuralıdır: Duvara yakından bakarsanız bir parçasını, uzaktan bakarsanız tamamını görürsünüz… Kılıçdaroğlu, ‘’duvara uzaktan bakmak” zorundadır. Eğer her kim Kılıçdaroğlu’na “örgüt işleriyle daha çok ilgilen, kendine göre bir örgütlenme yap” diyorsa, Kılıçdaroğlu o kişi ve kişileri yanında bir dakika dahi tutmamalıdır. Bu bakış açısı, Kılıçdaroğlu’na, dolayısıyla da Türkiye’nin geleceğine yapılabilecek en büyük kötülüktür. Ama ne yazık ki; CHP yine “içe dönmüş”tür.

Bu süreç, Kılıçdaroğlu’nun yıpranması, Tekin’in ise “yıpranma süreci”nin durması anlamına gelir. Tekin, daha pasif bir göreve çekilmiş, dolayısıyla “sorumluluk alanı” azalmış, Kılıçdaroğlu ise durumdan vazife çıkaranların kişisel hırs ve ikbal beklentilerinin ışığında yanlış yönlendirilmiş kendisini de ateşe atmıştır. Kılıçdaroğlu'nun artık Gürsel Tekin gibi bir “paratoner”i yoktur, şimşekleri üstüne çekecek bir “gönüllü” bulması da zordur. Şimşekler artık, 1 yılda dört kez MYK değiştiren, faturayı sürekli olarak MYK'ya kesen, “Örgütlerle daha çok ilgileneceğim” diyen Kılıçdaroğlu’nun üstüne düşecektir. Yeni MYK, Kılıçdaroğlu’nun yıpranma ve sorgulanma sürecini de hızlandırmıştır.

Bu meseleye de önümüzdeki günlerde devam edeceğiz…

 
Ünlü Şair Can Yücel’in kemikleri sızladı
 
ŞOK’ta artık içki yok
YORUMLAR
Toplam 6 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
CHP PAYANDA OLAMAZ! 27 Eylül 2011 Salı 12:05

ŞEHİTİMİZE ALLAH RAHMET EYLESİN..BU ŞEHİTLER HATIRINA,AKAN KANLARIMIZIN DEĞERİ OLMASI İÇİN,ANAYASA ÇALIŞMALARINDAKİ KİRLİ OYUNU BOZALIM! "CHP PAYANDA OLAMAZ KAMPANYASI "İÇİN HAYDİ TÜRKİYE!HAYDİ ANTALYA! YCHP NİN AKP İLE DANIŞIKLI DÖĞÜŞÜ:ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNDEKİ İŞBİRLİĞİNİ İYİ GÖZLEMLEYİN EY YENİ CHP LİLER!VE UYANIN ARTIK LÜTFEN! Emine Ülker Tarhan, "CHP Anayasa çalışmalarında AKP nin payandası olmayacak "dedi..Bravo ama Emine ÜLKER TARHAN yalnız kalmamalı.Tüm Antalya Milletvekilleri dahil Hepimiz destek mesajı verelim.Kampanya başlatalım..Haydi CHP liler oyunu bozalım.Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlunu da fax,mail,mektup mesaj yağmuruna tutalım.. Bu sahne Karşılıklı danışıklı döğüş sahnesi..Kemal Kılıçdaroğlu görevini yerine getiriyor.Deniz Baykalın düşürülmesinden sonra ona verilen görev bu zaten..Türkiyenin Anayasa sorunu yok.Burada amaç sadece Kürtlere özerklik verecek bir anayasal düzenlemenin yolunu açmak,değiştirilemez denilen ilk 3 ana maddeleri değiştirmek..YCHP nin görevi de AKP nin bu Anayasa politikalarına destek vermek..Kemal Kılıçdaroğlunun bazen hırgür çıkarır gibi gözükmesi de işin gerçek gözükmesi için yapılan bir durum.Ama CHP tabanı,İl /İlçe Örgütleri ve Halk bunu yemez,yemeyecektir,yememelidir; susmamalıdır!Gerçek CHP liler Oyunu bozacaktır;bozmalıdır!Ulusal Sol-Antalya

Yorumu oyla      3      3  
Bayramda Düşündürten Bir yazı ve dayanışma Önerisi 1 Eylül 2011 Perşembe 09:09

Değerli Partili Arkadaşlarım, www.gercekgundem.com da Serbest Kürsüde yayınlanan CHP yi Bekleyen Tehlike başlıklı yazıyı dikkatinize sunarım.: Av.Hayri Yaman: CHP'yi bekleyen tehlike.. "CHP'de Mayıs 2010'de yaşanan genel başkanlık değişimi ile birlikte, geniş halk kesimlerinde CHP'ye olan bakış olumlu şekilde değişti, Temmuz ve Haziran aylarında yapılan kamuoyu yoklamalarında CHP ilk kez AKP'yi yakaladı ve öne geçti. 12 Eylül 2010 da yapılan referandum da, evet oylarının %58 çıkması, CHP örgütlerinin hantal yapıları, çalışmaların nasıl yapılacağını bilmemeleri, CHP üyelerinin büyük bir kısmını dahi çalışmalara katamamaları, bazı söylem hataları ile birleştiğinde, referandumda bu sonuç alındı. Parti içinde yaşanan çekişmeler, kişisel hesaplar CHP'nin beklentilere yanıt verememesine neden olmuştur. Aday tesbitlerindeki hatalar da eklendiğinde, genel seçimlerde de beklentilerin altında bir sonuç alınmıştır. Tüm olumsuzluklara rağmen, CHP'nin oylarının %5 civarında artmış olması, yarınlara umutla bakmamızı sağlamaktadır. CHP'de yaşanan değişim ve dönüşüm ile birlikte, özellikle, 2.cumhuriyetçi, liberal ve dinci bazı yazar çizer takımı ve bir şekilde CHP'li olupta, CHP'nin ALTI OK ilkesini benimsemeyen parti içindeki küçük bir kesim, CHP'nin politikalarından sapması için ciddi gayret sergilemektedirler. CHP'ye bu kesimlerin kurmaya çalıştıkları tuzağı, MYK üyelerinden başlayarak tüm parti yöneticisi ve vekillerinin çok iyi kavraması gerekiyor. Amaçlanan, CHP'nin AKP benzeri bir parti olmasıdır. CHP'ye yönelik öneri ve eleştirilerde bulunan bu kesimler, sol yafta ile bunu yapmaktadırlar: Bunlara göre CHP'nin sol olması için, ALTI OK programından vazgeçmesi gerekmektedir. Peki, ALTI OK programı ile solculuk bağdaşmaz mı? Tabiki soldan anladığınız, eğer tatlı su solculuğu ise, yani tam bağımsızlıktan, aydınlanmadan vazgeçen, emperyalist merkezlerin emrine giren, Soros vakıflarından nemalanan, etnik ve dini faktörleri öne çıkararak, toplumu bölmek, parçalamak ve emperyalist merkezlerin emrine girmek ise elbette bu tarz sözde sol ile ALTI OK programı bağdaşmaz. ALTI OK programı, ülkemizin koşullarına uygun, bağımsızlıkçı, millici, devrimci, aydınlanmacı ve halkçıdır. Bugün Latin Amerika ülkeleri adeta Mustafa Kemal'in altı ok programını savunmakta ve uygulamaktadırlar. Venezüelle bunun en somut örneğidir. Muz cumhuriyeti olarak nitelendirilen, ABD'nin OPEC içinde truva atı konumunda olan ülke, Chavez ile birlikte Latin Amerika'nın kaderini değiştiren bir rol oynadı, Chavez sadece Venezüella'da değil, diğer bölge ülkelerinde etki yarattı ve ABD'nin arka bahçesi olarak tabir edilen ülkelerin büyük çoğunluğunda sol iktidarlar yönetimlere geldiler. Mustafa Kemal' de emperyalistlere karşı zafer kazandıktan sonra, bölgemizde sömürge olan ülkelerin emperyalist tahakkümden kurtulmalarınde büyük rol oynamıştı. İşte günümüzde Mustafa Kemal'in fikirlerini kendi ülkelerine uy arlayan Chavez'de benzeri bir etki yaratmaktadır. Bu, neo liberal ve emperyalist merkezlere teslim olmuş sözde solculara sormak gerekmez mi? Siz mi solcusunuz Chavez'mi? CHP liderliği ve örgütleri, CHP'yi AKP'lileştirme çabası yürüten Sabah, Radikal, Taraf, vb. AKP yandaşı gazetelerde köşeler kapmış, Karen FOGG'un beslemelerine aldırış etmemeli, ALTI OK programını esas alarak, halkçı devrimci çözümler ortaya koymalıdırlar. CHP' özgürlükçüdür, halkçıdır, devrimcidir, aydınlanmacıdır, ALTI Ok programı bu sol değerlere karşıt olmadığı gibi esasen kendisidir. CHP, başarmak istiyor ise, toplumu Mustafa Kemal düşüncesi etrafında birleştirmeyi önüne hedef olarak koymalıdır. Zikzaklar çizmeden, fikirlerimizi topluma derli toplu şekilde sunar, örgütlerimiz de devrimci örgütler haline gelir, hantallıktan vurdumduymaz tavırlardan ve kişisel çekişmelerden kurtulursak, CHP, 2014 yılında yapılacak yerel seçimler ile birlikte büyük başarı elde edecektir. Koşullar CHP'nin başarısı için elverişlidir. Tek eksiğimiz, yılmadan usanmadan kitle çalışması yapacak, toplumu partimiz etrafında birleştirecek örgütsel eksikliğimizdir. Sn. Dr.Hüseyin Özkahraman dostumuz, CHP de demokrasinin yaşama geçirilmesini naif bir dille anlatmış, bu anlatımlarına katılmamak mümkün değil, CHP, hızla demokratikleşmeli, gerçekten halkın partisine dönüşmeli, CHP'de tüm yöneticileri, adayları parti üyeleri belirlemelidir. CHP, devrimci, halkçı, cumhuriyetçi, bağımsızlıkçı, milliyetçi ve laik yapısını kararlılıkla muhafaza ederek, netleştirerek, örgütsel anlamda da devrimci dönüşümler yaratarak, üyesini ve toplumu örgütleme, CHP'de cumhuriyetçi bir birliktelik yaratmalıdır. CHP'yi AKP benzeri tavır almak için pohpohlayan, AKP yanlısı basının bu oynuna gelmeyerek, bugün yaşanan sıkıntıların Mustafa Kemal düşüncesi etrafında kenetlenerek aşılacağının bilinciyle davranmalıyız." *********************************************** Bu yazıya tümüyle katılıyorum.ancak katılmadığım bir nokta CHP zaten Sayın Deniz Baykalın Genel Başkanlığı sırasında da CHP nin oy oranı anketlerde %28 lerde idi.Başarı Genel Başkanlık değişimi ile birlikte gelmedi. Ancak Sayın Av.Hayri Yamanı gönülden tebrik ediyorum.Olanları,çok doğru açıklamış.O nedenle Yeni CHP değil Yeniden CHP yi inşa etmek için Sayın Deniz Baykalın öncülüğünde bir hareketin Delege Seçimi Öncesi başlatılması ve Antalyada olduğu gibi Türkiye Genelinde dayanışmaya,örgütlenmeye gidilmesi ve Delegelerin bu yapıyı koruyacak nitelikte partililerden oluşmasına azami dikkat gösterilmesi gerektiğini düşünüyorum.Aksi durumda bu yapıyı korumak riske girebilir. Saygılarımla. Bülent Kocabaş Gazipaşa/Antalya

Yorumu oyla      6      4  
Değirmenin suyu nereden acaba? 22 Ağustos 2011 Pazartesi 09:20

Sayın Yarkadaş, CHP Genel Merkezi 2011 genel seçimlerinde, reklam kampanyası için sitenize bir para ödedi mi?Ödendi ise ne kadar tutar ödendi?Faturasını ibraz edebilirmisiniz?ve Ödendi ise bu reklamın verilmesinde kimin rolü oldu?Sizce siteniz niçin tercih edildi?Ne tür bir reklam sitenizde yayınlandı? Bu sitenizin giderlerini nasıl karşılıyorsunuz?Birisinden destek alıyormusunuz? Bilgi edinme kanunu ve şeffaf basın yayın ilkesi gereği bu konularda bir açıklama yapabilirmisiniz? Eğer böyle bir reklam bedeli almadınız ise size bu soruları sorduğum için kusura bakmayınız,sadece çok merak ettim.Çünkü yazılarınızda tamemen taraflısınız ve bu nedenle bu sitenin gelir ve giderlerini düşündürtüyor insana!Acaba kaleminiz gerçek mi yoksa bir yerlere mi çalışıyor diye!! Açıklama yaparsanız bu konudaki kuşkuları gidereceksiniz.Dürüst Kemal

Yorumu oyla      16      4  
Sayın Atilla Emeği bekleyen ilk iş.. 21 Ağustos 2011 Pazar 19:21

Sayın Atilla Emeği, yeni görevinde kutluyorum,başarılar diliyorum.Kendisiyle bir Antalyalı olarak gurur duyduk. Önümüzdeki süreçte MYK üyesi olarak ,ANTALYALI olması sebebiyle , Genel Başkanımızın Sayın Emeğe İl yönetiminin durumu konusunda görüşünü alacağını sanıyorum.Yada gerekirse Sayın Emeğin ,Antyalyadaki bu belirsizliğe son verilmesinde büyük yarar olduğu ,bu kaos durumunun partimize zarar verdiği noktasında düşüncesini; görüşünü Genel Başkana sunması gerekir diye düşünüyorum.Ve Sayın Atilla Emeğin, CHP kültüründe yoğrulmuş,gençlik kollarından gelmiş bir örgütçü olarak Sayın Genel Başkana :"Seçimle Gelen Seçimle Gider " demesini beklliyor ve öneriyorum. Sayın Genel Başkan ,Sayın Atilla Emeğin görüşünü almadan aksi bir durumda Antalyada İl Başkanı değişikliğine giderse,Sayın Atilla Emeki ANTALYALI MYK ÜYESİ OLARAK devre dışı bırakırsa,bu durum Sayın Emek için olumsuz bir puan olur,MYK ÜYESİ OLMASININ AĞIRLIĞI kalmamış görüntüsü ortaya çıkarabilir.Biz Sayın Emeği CHP GENEL MERKEZİNDE ,ANTALYA ÖRGÜTLERİ ve PARTİ İÇİ DEMOKRASİNİN,HUKUKUN KORUNMASI İLE DE İLGİLİ OLARAK ETKİN görmek istiyoruz ve öyle de olacaktır!Aksi bir uygulama Sayın Emeğin ,Antalyada gücünü azaltır.DOST ACI SÖYLER! Kendisini saygıyla selamlıyorum,tekrar yeni görevinde başarılar diliyorum. Bülent Kocabaş, Gazipaşa

Yorumu oyla      14      5  
Sayın Barış Yarkadaşa 20 Ağustos 2011 Cumartesi 19:54

Sayın Barış Yarkadaş, Sayın Gürsel Tekin sanki kendisi,kendi örgütlerini oluşturma yönünde hareket etmemişmidir.Bir çok ilde adam düşürme yöntemiyle il örgütünü düşürme operasyonlarında kendi bizzat görev alamamışmıdır!bizzat kendisi ilgilenmemişmidir!?Kendisi Deniz Baykalcı ,Önder Savcı örgütlere yönelik çok yakın bir markaj sergilememişmidir?KEMERDE BİR OTELDE ANTALYA iL ÖRGÜTÜNDEN ADAM İSTİFA ETTİRMEK İÇİN BİZZAT UĞRAŞMAMIŞMIDIR!SON İKİ KİŞİNİN İSTİFASINI BİZZAT KENDİ ORGANİZE ETMİŞMİDİR ETMEMİŞMİDİR! Buralara kadar düşen bir yöneticiden Genel Başkan Yardımcısı olsa da hiç bir şey olmaz.Kılıçdaroğlu gerçeği gördü ve Örgütlenmeden sorumlu Genel Başkanlık Yardımcılığından aldı.Doğru da yaptı!Bir insan 2.nci adam olmayı haketmiyorsa,kendisine bir bakacaktır önce!Bir de vefa duygusu olmayan birisinden hiç bir şey olmaz.!SAYIN GÜRSEL TEKİN, ÖNCEKİ GENEL BAŞKANININ MEMLEKTİNE BİZZAT,ONU DEVRE DIŞI BIRAKMAK İSTERCESİNE KARIŞTI!Ve şimdi boyunun ölçüsünü de aldı!Ayrıca Sayın Gürsel Tekin ,Önce Gücün DEMOKRASİDEN,SANDIKTAN ALINMASI GEREKTİĞİNİ BİLMESİ LAZIM SAYIN YARKADAŞ ARKADAŞ!Şimdi siz Sayın Kemal Kılıçdaroğluna yazınızda öğüt veriyorsunuz ya!Aynı öğütü niçin Gürsel Tekine vermediniz ha! Bir açıklama getirirsiniz heralde!Esas,Sizlerin bu partiden ayıklanması lazım Sayın Yarkadaş! Sizlerin kime nasıl hizmet ettiğini çok iyi biliyoruz!Böyle haber sitesi kurmakla,kurdurtmakla olmaz bu işler!Siyaset yapmak istiyorsanız bizzat örgütün içinde emek veriniz ve açık oynayınız,birinin kalemi olmayınız!!! Ulusal Solcu-Antalya

Yorumu oyla      13      3  
19 Ağustos 2011 Cuma 20:48

Kılıçdaroğlu başarısızdır. Seçimli bir kurultay ile değiştirileceğine yürekten inanıyorum. Bizler halkın içinden insanlar olarak artık ilk günlerdeki Kılıçdaroğlu sevdamımızı ve inancımızı kayebttik. Artık bizim kemal değil, bizlere çok uzak, sevmediğimiz, koltuğunun derdinde olduğunu düşündüğümüz bir genel başkan var.Verdiğim tüm emeklere o kadar üzülüyorumki.Referandumda ve genel seçimlerde alınan büyük yenilgiden sonra hala neden koltuğunda oturmak için ısrar ediyor anlayamıyorum?

Yorumu oyla      15      5  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Toplantıya katılmadı sözcülükten de oldu
Önceki gün ‘ikinci adam’lığı Matkap’a kaptıran Tekin dünkü toplantıya ...
Lokman Kaya: Tavizler terörü körükledi
Ülkü Ocakları Antalya İl Başkanı Lokman Kaya, Hakkari Çukurca'da askerlerimizin ...
Ülken terörü lanetledi
Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Özer Ülken, Çukurca’da 8 askerimiz ...
 
İşte CHP’nin yeni sözcüsü
CHP’de yapılan Merkez Yönetim Kurulu (MYK) değişikliğinin ardından yeni ...
Gül'ün görev süresi belli oldu
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün görev süresine ilişkin tartışmalara AK Parti noktayı koydu.
Atila Emek CHP Genel Başkan Yardımcısı oldu
Antalya’dan 2 dönem milletvekili olan ancak son seçimlerde aday gösterilmeyen ...
 
AVM'lere saat 20.00 yasağı
MHP ilk kanun teklifini TBMM’ye sundu. Sanayi Ticaret eski Bakanı ve İzmir ...
Onur Öymen Antalya'da konuştu: Türkiye'de aç insan yok mu?
CUMHURİYET Halk Partisi eski milletvekillerinden Onur Öymen, Antalya’daki ...
Kılıçdaroğlu misilleme mi yaptı?
Hacı Bektaş Veli’yi anma törenlerinde protokol krizi yaşandı. CHP Lideri ...
 
Dursun Gündoğdu
Organize insafsızlık
YAZARLAR
Serpil Nur Abiral
Serpil Nur Abiral
Kemer turizmi annesini kaybetti
Turgut Güngör
Turgut Güngör
Fenerbahçe Cumhuriyeti 
Halit Çelikbudak
Halit Çelikbudak
Tablo vahim
İsa Altun
İsa Altun
Sessiz Çığlık
Mesut Gürkan
Mesut Gürkan
Denizin güzelliği ve yaşadığım simit şoku…
Sude Karataş Geyikci
Sude Karataş Geyikci
8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun
H.O.P
H.O.P
Ülkemize biçilen rol
Prof. Dr. Yakup Alıcıgüzel
Prof. Dr. Yakup Alıcıgüzel
Türkiye’nin problemi yok, problemi bireysellik..  
Nesrin Mater
Nesrin Mater
Karadağ ve tembellik üzerine 10 tavsiye
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA GÜN HABER
ASTROLOJİ
Koç
 
21 Mart - 20 Nisan
Nisan ayında finansal konularda büyük şanslar yakalayabilirsiniz. Kazançlarınızı arttırabilmek adına pek çok fırsatın ...
 
Ana Sayfa Türkiye Antalya BURDUR ISPARTA Siyaset Turizm Resmi REKLAMLAR KAMPÜS Spor GÜN'ün ürünü
KünyeHakkımızda KünyeKünye İleti�YimIletisim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva