Kemer’ de paraşüt teknesi ölüm saçtı
Kemer turizminin kaderi paraşüt teknesini kullanan zibidilere mi emanet?
Çamyuva’da yaşanan facia aslında sürpriz değildi. Yıllardır göz göre göre gelen bir sondu. Jet skiler, tekneler, sürat gösterileri… Sahile metreler kala “Biz buradayız” diye reklam yapan işletmeler… Mantarlara rağmen yüzme alanlarına dalan sorumsuzlar… Ya da tüm uyarılara rağmen emniyet için çekilmiş mantarların dışına çıkarak yüzenler…
Defalarca uyardık, söyledik: “Bir gün birine bir şey olacak” dedik. Oldu! Genç birinin kullandığı su sporu teknesi, yüzen bir kadına çarptı ve kadın hayatını kaybetti. Sorumlu kim? İşletme mi, denetimsizliği görmezden gelenler mi, kuralları takmayan insanlar mı? Fark etmez! Bir can gitti ve geri gelmeyecek.
Şimdi “Kim suçlu” tartışması yapmak faydasız. Çok geç! İstediğiniz kadar tanıtım yapın zihniyet değişmedikçe bu olaylar bitmeyecek…
Vallahi de bıktık, billahi de bıktık bu elektrik kesilmelerinden…
Sabah 09.00 akşam üstü 16.00 bu sıcakta olacak iş mi? Eriyen bozulan yiyecekler… Atlanan çağda yaşananlara bakar mısınız? Sıcak bir yandan, işsizlik bir yandan, esnaf ise isyanda…
Denetimsizlik denizde olduğu gibi karada da kol geziyor. Belediye yapamadı, kaymakamlık yaptı; plajlardaki barakaları söktü, işgaller kalktı sahili halkın kullanımına açtı.
Güzel mi? Evet, güzel. Ama sezon bitince mi aklınıza geldi? İnsanlar bütün yaz boyunca çadırların, barakaların gölgesinde sıkışıp kalırken neredeydiniz? Halkın hakkını korumak için neden hep “geç” davranıyorsunuz? Bu işlerin başında yapılması gerekmez miydi? Bu kadar kolaymış aslında da… İHMALLLLL.
“Tarihe, denize, sanata saygısı olmayanın kendine de saygısı olmaz.”
Bir de Phaselis Festivali…
Bırakın Türkiye’yi, dünyanın sayılı hazinelerinden biri. İlk gece Vivaldi, ikinci gece Samida… Tarih, müzik, doğa… Bir araya gelince büyü yaratıyor. Ama bizim insanımız ne yapıyor? Surların üzerinde sigara içiyor, konser sırasında bağıra bağıra konuşuyor, uyarılara kulak asmıyor.
Çöpünü, izmaritini, şişesini yere atıyor. Böylesi değerli bir mekânda böylesine hoyratlık!
“Uygarlık, kurallara uymakla değil; başkasının hakkına saygı duymakla başlar.”
Bir yerde okumuştum; “Bu halka hak etmediği özgürlüğü verdiler” diye. Kime ait olduğu tartışılır ama manası ortada. Çünkü gerçekten de hazmedemiyoruz. Avrupa’da, dünyada bırakın yerlere çöp ve sigara izmariti atmayı, yüksek sesle konuşmaya bile utanırsınız. Bizde mi? Her şey serbest, her şey mübah!
“Gerçek medeniyet, çöpünü nereye bıraktığında belli olur.”
Ve sonra bir bakıyorsunuz, gecenin en saygılı dinleyicisi kim? Surların üzerinde sessizce oturan bir kedi… O müziği bizden daha iyi dinledi, bizden daha çok sahiplendi. Ne çöplüğe çevirdi, ne huzuru bozdu.
Asıl trajedi burada işte: İnsanlıkla övünen bizler, bir kedi kadar bile olamıyoruz!
“İnsanı hayvandan ayıran akıldır; ama bazen hayvan, insana akıl dersi verir.”
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
|||||
|
|
![]() Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |
![]() |
||||||||||||
|
||||||||||||
![]() |
||||||||||||
![]() Koç ![]() 21 Mart - 20 Nisan
|
||||||||||||
![]() |
||||||||||||
|
||||||||||||
![]() |
||||||||||||
|
||||||||||||
![]() |