Modern pedagojik yaklaşımlar, masalların çocukların bilişsel, duygusal ve sosyal gelişiminde oynadığı rolü bilimsel olarak kanıtlamıştır. Masallar, çocuklara hayal gücü, problem çözme becerisi, empati kurma yetisi ve dil gelişimi gibi birçok alanda katkı sunar. Bunun yanında, masal anlatımı ebeveynler ile çocuklar arasındaki bağı güçlendiren güçlü bir iletişim aracıdır. Günümüzde teknolojinin yaygınlaşmasıyla birlikte dijital ortamlarda masal oku platformlarının artması, bu geleneğin daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlamaktadır.
Masalların çocuklar üzerindeki etkisini anlamak için öncelikle çocuk gelişimi üzerindeki bilişsel süreçleri ele almak gerekir. Çocuk, doğduğu andan itibaren çevresinden gelen uyaranlarla dünyayı anlamlandırmaya başlar. Bu anlamlandırma sürecinde masallar, çocuğun sembolik düşünme kapasitesini geliştirir. Piaget’nin bilişsel gelişim kuramına göre çocuklar 2-7 yaş aralığında “işlem öncesi dönem”dedir ve bu dönemde hayal gücü oldukça aktiftir. Masallar, bu dönemde çocukların soyut kavramları anlamlandırmasına yardımcı olur. Örneğin, bir ejderhanın kötülüğü veya bir prensesin cesareti, çocukta iyi ve kötü kavramlarını somutlaştırarak ahlaki gelişime katkı sunar. Masal karakterlerinin yaşadığı dönüşümler, çocukta kimlik gelişimini ve duygusal farkındalığı destekler.
Vygotsky’nin “yakınsal gelişim alanı” teorisine göre öğrenme, bireyin tek başına yapabildiği ile bir yetişkinin rehberliğiyle başarabileceği şey arasındaki farktır. Masal anlatımı, bu alanda mükemmel bir örnek oluşturur. Ebeveynin çocuğa masal anlatması, çocuğun duyduğu kelimeleri anlamlandırmasına, olay örgüsünü takip etmesine ve soyut kavramları öğrenmesine yardımcı olur. Böylece dil gelişimi desteklenir. Ayrıca, ebeveynin ses tonu, vurgusu ve duygusal ifadesi çocuğun dinleme becerilerini artırır ve sözel iletişim yeteneğini geliştirir.
Masallar, çocukların duygusal zekâsının gelişiminde de önemli bir rol oynar. Daniel Goleman’ın duygusal zekâ kuramına göre empati, öz farkındalık, özdenetim ve sosyal beceriler duygusal zekânın temel bileşenleridir. Masal karakterleri aracılığıyla çocuklar, farklı duygularla özdeşleşmeyi öğrenir. Örneğin, bir karakterin korkusunu, sevincini veya kaygısını dinlerken bu duyguları kendi iç dünyasında deneyimler. Bu süreç, çocuğun empatik kapasitesini artırır. Bilimsel araştırmalar, düzenli masal dinleyen çocukların duygularını daha iyi ifade edebildiğini, stresle başa çıkmada daha başarılı olduklarını göstermektedir.
Psikoloji alanında yapılan nörobilimsel çalışmalar, masal dinlemenin beyindeki belirli bölgeleri aktif hale getirdiğini kanıtlamıştır. Özellikle temporal lob ve prefrontal korteks bölgelerinde masal dinleme sırasında yoğun bir aktivite gözlemlenir. Bu bölgeler, dil işleme, hikâye kurgusu oluşturma ve duygusal anlamlandırma süreçlerinden sorumludur. Dolayısıyla masallar, yalnızca dil gelişimine değil, aynı zamanda beynin karmaşık bilişsel işlevlerinin gelişimine de katkıda bulunur.
Masal dinlemenin çocukların hayal gücü üzerindeki etkisi de göz ardı edilemez. Hayal gücü, yaratıcı düşünmenin temelidir. Masallar sayesinde çocuk, farklı dünyaları, karakterleri ve olay örgülerini zihninde canlandırarak soyut düşünme becerisini geliştirir. Bu beceri ilerleyen yaşlarda problem çözme, yenilikçi düşünme ve sanat gibi alanlarda temel oluşturur. Özellikle erken çocukluk döneminde anlatılan 4 yaş masalları, çocukların bu yeteneklerini desteklemek için idealdir. Çünkü bu yaş grubundaki çocuklar, dili hızla öğrenmekte ve hayal gücü ile gerçeklik arasındaki sınırları keşfetmektedir.
Masallar, aynı zamanda kültürel aktarımın en güçlü araçlarından biridir. Her toplumun kendi masalları, o toplumun değerlerini, inançlarını ve yaşam biçimini yansıtır. Bu yönüyle masallar, çocuklarda kültürel kimlik bilincinin oluşmasını sağlar. Çocuk, kendi kültürüne ait bir masal dinlediğinde aidiyet duygusu geliştirir. Ayrıca, farklı kültürlere ait masallar dinlemek, çocuğun hoşgörüsünü ve farklılıklara saygısını artırır. UNESCO’nun 2019 tarihli “Erken Çocuklukta Kültürel Eğitim” raporuna göre, masallar aracılığıyla kültürel değerlerin aktarımı, çocukların kimlik gelişimi ve sosyal uyumu açısından büyük önem taşımaktadır.
Masalların çocuk psikolojisi üzerindeki etkisini değerlendirdiğimizde, masalların bir tür terapi aracı olarak da işlev gördüğünü söylemek mümkündür. Bruno Bettelheim’in “The Uses of Enchantment” adlı klasik eserinde belirttiği gibi, masallar çocukların bilinçdışı korkularını sembolik bir düzlemde işlemesine yardımcı olur. Örneğin, “Kırmızı Başlıklı Kız” masalında orman, bilinmeyen tehlikeleri; kurt ise tehditkâr duyguları temsil eder. Çocuk bu hikâyeyi dinlerken hem korkularını dışsallaştırır hem de onların üstesinden gelme yollarını öğrenir. Bu nedenle masallar, çocuk psikoterapisinde sıklıkla kullanılan yardımcı araçlardan biridir.
Masalların bir diğer önemli yönü, çocuklarda dilsel farkındalık yaratmasıdır. Araştırmalar, düzenli olarak masal dinleyen çocukların kelime dağarcığının, dinlemeyenlere göre daha geniş olduğunu göstermektedir. Özellikle tekrarlayan kelimeler, ritmik yapılar ve sembolik ifadeler çocukların sözcükleri hafızalarına kaydetmesini kolaylaştırır. Masal anlatımı sırasında çocuğun aktif katılımı (örneğin karakter seslerini taklit etmesi veya olayların sonucunu tahmin etmesi), öğrenme sürecini pekiştirir.
Masallar, çocukların ahlaki gelişiminde de belirleyici rol oynar. Lawrence Kohlberg’in ahlaki gelişim kuramına göre, çocuklar ödül-ceza anlayışından evrensel etik değerlere doğru bir gelişim gösterir. Masallar, bu süreci destekleyen güçlü anlatılardır çünkü iyi ile kötüyü sembolik biçimde karşı karşıya getirir. Masalın sonunda iyinin kazanması, çocukta adalet duygusunun pekişmesini sağlar. Ayrıca, karakterlerin karşılaştığı ahlaki ikilemler, çocuğun vicdan gelişimini uyarır.
Masal anlatımı, ebeveyn-çocuk ilişkilerinde duygusal bağın güçlenmesine de katkıda bulunur. Masal okuma zamanı, ebeveynin çocuğuyla özel bir iletişim kurduğu, güvenli ve sevgi dolu bir ortam yaratır. Bu süreç, çocuğun güven duygusunu besler ve ebeveynle kurduğu ilişkiyi derinleştirir. Özellikle günümüzün hızlı yaşam temposunda, aile içi etkileşimin azalması çocukların duygusal ihtiyaçlarının yeterince karşılanamamasına yol açmaktadır. Düzenli masal okuma ritüelleri, bu eksikliği gidermenin etkili bir yoludur.
Araştırmalar, ebeveynleriyle birlikte masal dinleyen çocukların, yalnız dinleyenlere göre daha yüksek duygusal güven ve sosyal uyum düzeyine sahip olduklarını göstermektedir.
Masal anlatımı yalnızca çocuklar için değil, ebeveynler için de terapötik bir deneyimdir. Ebeveyn, masal anlatırken kendi çocukluk anılarını, değerlerini ve duygularını yeniden keşfeder. Bu paylaşım, aile içinde duygusal bütünlüğü güçlendirir. Ayrıca, ebeveynin masal anlatma sürecinde sergilediği sabır, ilgi ve duyarlılık çocuğun model alma davranışını da destekler. Çocuk, ebeveynin anlatım tarzından iletişim becerileri, ifade biçimi ve empati yeteneği konusunda öğrenme yaşar.
Dijital çağda masal anlatımının dönüşümü, bu geleneği farklı bir boyuta taşımıştır. Artık ebeveynler ve çocuklar, çevrim içi platformlar üzerinden binlerce masala erişim sağlayabilmektedir. Özellikle prenses masalları gibi klasik temalar, dijital ortamlarda yeni yorumlarla yeniden hayat bulmuştur. Bu tür platformlar, hem geleneksel anlatımın sürdürülebilirliğini sağlar hem de çocuklara farklı anlatı biçimlerini tanıma fırsatı verir. Bununla birlikte, dijital masal anlatımının ebeveyn gözetiminde yapılması önemlidir.
Çünkü masalın temel işlevlerinden biri, ebeveynle çocuk arasında kurulan duygusal bağı güçlendirmektir; bu bağ, yalnızca ekrandan değil, birlikte geçirilen zamanla pekişir.
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
|||||
|
|
![]() Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |
![]() |
||||||||||||
|
||||||||||||
![]() |
||||||||||||
![]() Koç ![]() 21 Mart - 20 Nisan
|
||||||||||||
![]() |
||||||||||||
|
||||||||||||
![]() |
||||||||||||
|
||||||||||||
![]() |