Bugün size, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun hedefindeki Fettah Tamince ile ilgili Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi’nde CHP’li üyelerin oylarıyla alınan bir karardan bahsedeceğim.

Önce neydi, ne oldu onu anlatayım, sonra bu karar öncesi CHP Grup toplantısında neler konuşulmuş ondan bahsedeyim.

Olay özetle şu; Antalya’nın bir dönem ünlü turizmcilerinden Talha Görgülü’nün Lara’da, tam da Düden Şelalesi’nin denizle buluştuğu noktaya yaptığı bina Gaye Vakfı tarafından satın alınıyor. Sonra bu binanın mülkiyeti Fettah Tamince’ye geçiyor.

Tamince burayı önce hastane yapmak istiyor.

Binanın bulunduğu alan istek üzerine imar planlarına, ‘Sağlık’ alanı olarak işleniyor.

Aradan yıllar geçiyor, Antalya’da konut fiyatları tavan yapınca hastane yapmaktan vazgeçiliyor ve eskisi gibi turizm ve ticaret alanı olması için Muratpaşa Belediyesi’ne başvuruluyor.

Fettah Tamince çocuk oyuncağı gibi imarla oynayıp duruyor.

Geçtiğimiz ağustos ayında Muratpaşa Belediyesi’ne bu amaçla bir başvuru yapıyorlar.

Bir de plan notu ekliyorlar başvuruya... Diyorlar ki, binanın kot cephesi kuzeyden alınsın…

Muratpaşa Meclisi, ‘Tamam’ diyor önce… Antalya’nın eski Baro Başkanı Av. Polat Balkan alınan bu karara itiraz edince ocak ayındaki mecliste, bu plan notunu kaldırıyor Muratpaşa...

İlçe belediyelerindeki her türlü karar Büyükşehir Meclisi’ne geldiği gibi bu iptal kararı da geliyor.

İşte tartışma burada başlıyor.

Büyükşehir Belediye Meclisi, Muratpaşa’nın bu iptal kararını onaylamıyor, tam da Fettah Tamince’nin istediği gibi binanın kot cephesinin kuzeyden verileceğine ilişkin kararı kabul ediyor.

Yani, Büyükşehir, Muratpaşa’ya diyor ki, daha önce Fettah Tamince’nin lehine verdiğin kararı kaldıramazsın.

Peki, bu ne anlama geliyor.

İddia şu; bu plan notu sayesinde 7 katlı bina projesi 9 kata çıkıyor.

Çünkü, kot kuzeyden verileceği için kottan 2 kat daha kazanıyor Fettah Tamince…

Bu da iddia sahiplerine göre, Fettah Tamince’nin cebine fazladan milyonların girmesi demek…

Tamince’nin bu parseldeki her bir kata 1+1’den 18 daire yapacağı söyleniyor.

Bir dairenin piyasada dolaşan satış fiyatı 600 bin Euro…

Yani 12 milyon TL’den fazla…

Bu plan notu ile binaya fazladan iki kat kazandırıldığı iddia edildiğine göre, 12 milyon çarpı 36 ne ediyor?..

Tam 432 milyon TL…

Bu hesaba göre, canlı yayında depremzedelere 120 milyon TL bağışlayan Fettah Tamince, daha parayı havale etmeden 312 milyon TL artı parayı cebe koyuyor.

Şimdi gelelim işin siyasi boyutuna…

CHP, Ak Parti, MHP, İyi Parti meclis üyeleri Fettah Tamince’nin sevineceği bu karara neden ‘Evet’ diyor.

Önceki toplantılarda, hararetle ‘Sağlık’ alanının ticari ve turizm alanına döndürülemeyeceğini söyleyenler nasıl oluyor da ‘Evet’ oyu veriyor.

Önceki toplantılarla, karar toplantısı arasındaki zamanda neler oluyor?..

Kimleeeer, kimleeerle görüşüyor acaba?..

Kimleeeer, kimleri nasıl ikna ediyor?..

CHP nasıl oluyor da grup kararı alıyor?..

Kılıçdaroğlu’nun 5’li çeteden sonra en fazla takıntılı olduğu Fettah Tamince’ye imar değişikliği hangi gerekçeyle altın tepside sunuluyor.

Kılıçdaroğlu’nun kentteki temsilcisi pozisyonundaki CHP Antalya İl Başkanı Nuri Cengiz, grup toplantısında nasıl oluyor da bu karara grup olarak karşı çıkma cesaretini gösteremiyor?..

Bu karar çıkmadan birkaç saat önce CHP meclis grubu toplantısında bu kararla ilgili neler konuşuluyor onları aktarayım size…

Toplantı, MHP ve İyi Parti eski il başkanlarından Av. Nizamettin Sağır’ın attığı bir tweet nedeniyle gergin başlıyor.

Ne diyor Sağır o tweette;

“Bugün Antalya Büyükşehir Belediye Meclis toplantısında gündemin 30.maddesinin görüşülmesinde, kimin Fettah Tamince'nin, kimin Antalya’nın tarafında yer alacağını hep birlikte göreceğiz.”

Bir meclis üyesi il başkanına soruyor:

‘Büyükşehir meclisinde neden Muratpaşa’nın kararını kaldıracağız.  Muratpaşa yanlış bir karar mı almış?’

CHP il başkanı da, “Yok, ben Ümit başkana sordum, o da ‘meclisin takdirine bırakıyorum’ dedi bana… Onun bir itirazı yok. Durum bu…” cevabını veriyor.

İl başkanı bunları söylerken grupta Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal yok.  Olmadığı için de il başkanının Uysal ile ilgili söylediği cümlelerin doğru olup olmadığı meselesi havada kalıyor.

Bir meclis üyesi, bunun gibi özel konuların bundan böyle devam meclisine getirilip getirilmeyeceğine ilişkin bir soru yöneltiyor.

İl başkanı, ‘Anlamadım’ deyince, ANET Yönetim Kurulu Başkanı ve aynı zamanda meclis üyesi Mesut  Kocagöz devreye giriyor, soruyu yöneltene, “Bu pazartesi meclise geldiği için komisyona havale edildi, Çarşamba günü tekrar meclise geldiği için devam meclisine alındı” cevabını veriyor.

Soruyu soran, ‘Onu biliyoruz’ deyince Kocagöz ile arasında minik bir gerginlik oluyor.

Ve, toplantıya CHP il başkanı noktayı koyuyor;

“Bazı arkadaşlar oy kullanmaktan imtina ediyorlar. Biz partiysek hep birlikte hareket etmemiz lazım.”

Sonra Büyükşehir Meclis Salonu’na geçiliyor.

Sonuç; tartışmalı madde, CHP’nin 22, Ak Parti’nin 13, İyi Parti’nin 10, MHP’nin 5 ve bağımsızların 3 oyuyla Tamince’nin lehine geçiyor.

‘Hayır’ oyu veren tek bir Allah’ın kulu var mı?..

Yok…

Çok sayıda meclis üyesi, grup kararı içlerine sinmediği için oylama başlamadan dışarı çıkıyor.

Şimdi bazılarınız şunu sorabilir;

“İyi de kardeşim, hak ediyorsa, yasalsa neden imar değişikliği verildi diye kızıyorsunuz?.. Sırf Fettah Tamince diye mi?”

Haklısınız…

Madem yasaldı, o halde Muratpaşa Meclisi kararı neden iptal etti?..

Madem yasaldı, İyi Parti ilk meclis toplantısında neden ‘Olmaz’ dedi.

Madem yasaldı, MHP ilk meclis toplantısında neden komisyona havale edilmesini istedi.

Madem yasaldı, CHP İl Başkanı neden grup kararı aldı da üyelerin bireysel tercihine bırakmadı?..

Madem yasaldı, CHP’li, Ak Parti’li, MHP’li, İyi Parti’lilerin toplamda yarısı neden meclis toplantısını terk etti veya hiç gelmedi?..

İşte, durum bu…

Önümüzdeki ilk seçimlerde Cumhur İttifakı gidecek, Millet İttifakı gelecek diye sevinenlere soruyorum.

Sizce ne değişecek?..

Kafalar değişmedikçe, A partisi gitmiş, B partisi gelmiş fark eden ne olacak?..

Yarını bilmem ama bugün pencereden baktığımda gördüğüm manzara şudur;

Türkiye’nin temellerini sarsan deprem değil, siyaset kurumudur.