Biz gazeteciler, basın toplantısında kürsüde konuşanları pek alkışlamayız… Hatta hiç alkışlamayız. Böyle bir adetimiz yoktur.

Alkışlamak taraf olmak demektir.

Gazeteciler rengini belli etmemeli diye düşünürüz.

Öyle ki, siyasilerin basın toplantısına partiden taraflarını çağırıp kendilerini alkışlatmasından da pek hoşnut olmayız.

Fakat, siyasiler bu alışkanlıklarından hiç vazgeçmezler.

Medya mensuplarını etkilemeye dönük bu tür hareketleri gerçek gazeteciler ‘Yemez’…

Ama ilk kez, bazı gazetecilerin kendiliğinden bir konuşmacıyı alkışladığını gördüm, duydum.

Hem de içten, candan, isteyerek ve taammüden, ‘Bravo’ diyerek…

Bunun iki nedeni vardı…

Birincisi yapılacak iş gerçekten Antalya’nın ihtiyacına yönelikti… Laf olsun, torba dolsun misali bir iş değildi.

İkincisi, bir konuşmacı o kadar gazeteciyi karşına almış, kendini değil, çalışma arkadaşlarını övüyordu.

Ben, her ikisini de alkışlayanlar arasındaydım.

Antalya Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Ali Bahar, sabah 9’da bizi organizedeki merkez binada topladı. Hayata geçirecekleri ücretsiz kolej projesini anlattı.

Harika bir haberdi bu…

Organizede iş dünyasının ihtiyaç duyduğu mesleki ve teknik altyapıyı Milli Eğitim’den aldıkları hem fiziki, hem idari köhne bir yapıyı iyileştirerek hayata geçireceklerdi. Bahar’ın deyimiyle, ‘Altın dokunuş’ yapacaklardı.

Bir kere adının ‘Kolej’ konulması cazip, eğitimin bedava olması başlı başına bir olay… Eğitim kıyafetleri, servis ücreti ve en önemlisi de yemek bedava… Hani, İstanbul’da öğrencilerin yemeğine zam yapan üniversite yöneticilerini görüp, şu OSB’nin yaptığını alkışlamamak olmazdı. Ben alkışladım…

Diğer alkışın gerekçesi ise; Ali Bahar’ın konuşmasındaki, ‘Ben’ değil ‘Biz’ ile başlayan cümleleri, mütevazılığı, hak edene hakkını vermesi… ‘Ben yaptım’ demeyişi, birileri gibi burnu Kaf Dağı’nda gezmemesi…

Ali Bahar’ın kürsüde bu okul projesinden bahsederken, emeği geçen OSB’nin eğitim komisyonu üyelerini tek tek ayağa kalkmaya davet ederek onları övmesi, bu projedeki haklarını tek tek teslim etmesi beni mutlu etti… Diğer gazetecileri de mutlu etti ki, hep birlikte alkışladık.

Bu kolej meselesi, ATSO ve AESOB başta olmak üzere iş dünyasının diğer oyuncularına, turizm sektörünü temsil eden birlik ve derneklere örnek olmalı…

Turizmciler yetişmiş elemanları birbirinden, (onlar ‘Transfer’ diyor ama) çalmamalı… Böyle okullar kurup yetiştirmeli…

Artık laf üretmek değil, gazetecilerin de alkışlayacağı projeler üretmenin zamanı beyler, bayanlar…

Teşekkürler Ali Bahar ve ekibine…