Pazar günü Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü aradı, ‘Dursun bey, sizi yarın Mimar Sinan Kongre ve Sergi Merkezi’mizin temel atma törenine bekliyorum’ dedi.
Başkanı kırmak olmaz. Pazartesi günü kalktık gittik, basına ayrılan bölümde yerimizi aldık.
AKP’nin tüm ağır kadrosu oradaydı…
Vekillerden bir Sadık Badak’ı göremedim.
Vali Altıparmak’ta yoktu.
ATSO, ANSİAD ve Antalya Ticaret Borsası başkanları, bazı sivil toplum kuruluşunun yöneticileri ise törenin alanında yerlerini almışlardı.
Sağdan, soldan hemen hemen herkes vardı.
Kepez’e hizmet etmiş eski belediye başkanları da davet edilmişti. Erdal Öner ve Mehmet Atay’ı gördüm.
Tütüncü, konuşmasında onları da onore etti.
Önü, arkası derli toplu güzel bir konuşma yaptı başkan...
Mimarlar Odası Başkanı Osman Aydın çıktı sonra kürsüye… Kısa öz ve net cümlelerle diyeceğini dedi.
Aydın indi, sunucu Kepez Kaymakamı Mehmet Ali Özyiğit’i kürsüye çağırdı.
Sonrası amanın aman…
Kaymakam bey aldı sazı eline…
İbn-i Sina’dan giriyor, Kanuni’den çıkıyor. Fatih Sultan Mehmet falan derken Mimar Sinan’a geldi sonunda…
Bizim keyfimiz yerinde… Çünkü, oturduğumuz yerin üzerinde tente var. Mis gibi gölgede oturuyoruz.
Fakat, başta protokol olmak üzere, tüm davetliler güneşin altında pişiyor.
Kimi elinde mendil yüzünü siliyor, kimi ise elini asker selamı gibi yapıp yüzüne siper etmiş perişan…
Kaymakam bey ise coştukça coşuyor.
Arkamda oturan gazeteci arkadaşımın, ‘Abi, kaymakamın derdi ne?’ sorusuna, yanımdaki diğer bir gazeteci cevap verdi: ‘Valilik bekliyor sanırım’…
Öyle ya…
Bulmuş onca etkili, yetkili protokolü…
Hazır vali bey de yok…
Sazı o çalmasın da kim çalsın…
Buna benzer bir kürsü krizini, geçtiğimiz yıllarda eski Antalya Valisi Alaaddin Yüksel yaşatmıştı.
Başbakanı karşısında görünce, aynı bizim kaymakam gibi coşan vali bey, güneş batıncaya kadar konuşmuştu.
Hatta öyle konuşmuştu ki, Başbakan Erdoğan bile, ‘Vali bey bana konuşacak bir şey bırakmadı’ diye hayıflanmıştı.
Çünkü, o dönem valiler kararnamesi hazırlanıyordu. Alaaddin Yüksel’de İstanbul’a vali olmayı bekliyordu.
Kararname çıktı ama büyük ikramiye yerine daha küçüğü isabet etti, Ankara’ya vali olarak gitti.
İşte, özellikle siyasi protokol önünde böyle uzun konuşmalar yapan hangi kaymakamı, valiyi görürsem aklıma kararname gelir.
Kaymakamın bu uzun konuşmasına bakılırsa, kararnamenin eli kulağında olmalı…
Hadi hayırlısı…