Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odası (AESOB) Başkanı Adlıhan Dere’nin sosyal medyadan paylaştığı iftar gecesi fotoğraflarına bakarken bir dostum WhatsApp’tan mesaj attı.

Öyle bir zamanlama ki, attığı mesaj, Adlıhan Dere’nin geçtiği fotoğraflara kapak olacak cinstendi…

“Dursun bey, şaşalı iftar programları düzenlemek yerine, bu bütçe deprem bölgelerine gönderilse daha çok sevap işlemiş olmaz mıyız?..”

Belli ki o da görmüş o iftar fotoğraflarını…

O kadar çok haklı ki…

İftar fotoğraflarına bir bakın, deprem bölgesinin 11 kentinde yaşayan insanların halini gözünüzün önüne getirin. 

Bu kadar erken normalleşmek normal mi?..

Hani depremzedelerin acıları acımızdı…

Hani komşumuz aç yatarken, biz tok yatamazdık.

Deprem bölgesinde acılar bitti mi?..

Hepsinin karnı artık tok mu?..

Sayın Adlıhan Dere, Antalya’da siftahsızlıktan kepenk kapatan, vergisini ödeyemeyen yüzlerce, binlerce esnaf varken, deprem bölgesindeki esnafın dükkanı yerle bir olmuşken, yeniden hayata tutunmak için çadırdan çarşılar kurulurken, bu iftar da nereden çıktı?..

Sokak kapatmalar, kilosu 500 liradan satılan hurmalarla donatılan, kuş sütü eksik masalarda iftar hoş oldu mu şimdi?..

Ne çabuk sıradanlaştık…

Ne çabuk unuttuk, deprem bölgesindeki çadır kavgalarını, ekmek ve su kuyruklarını…

Çok mu şarttı, bu yıl da düzenlemeseydiniz de, o parayı depremzedelere gönderseydiniz…

Ya da, bu geleneksel iftarınızı deprem bölgesinde yapsaydınız…

Sokakları kapatıp 1200 kişiye iftar vermek yerine 1200 adet ramazan kolisi yapıp Hatay’a, Malatya’ya, Adıyaman’a, Osmaniye’ye, Gaziantep’e, Diyarbakır’a, Kahramanmaraş’a, Şanlıurfa’ya, Kilis’e gönderseydiniz ya…

Orası çok uzak diyorsanız, AESOB’un çatısına çıkıp rahatlıkla görebileceğiniz Kepez’deki fakir fukaraya ulaştırsaydınız ya…

Sayın Dere, iftarda çektirip gururla paylaştığınız yüzlerce fotoğrafa tek tek baktım.

Antalya’ya yerleşen bir tane esnaf depremzede yoktu…

Bir tane garip gureba görmedim.

Maşallah katılanların hepsinin hali vakti yerindeydi…

Seçimde yaklaşıyor ya…

Adaylık başvurusunu yapıp gelen de oradaydı, vekili de, ilçe başkanı da, il başkanı da, valisi de, belediye başkanları da, bürokratları da…

Kamu kurum ve kuruşlarının başındakilerden, STK temsilcilerinden, odalardan, birliklerden, derneklerden bir ricam var…

Gelin, bu yıl toplu iftar vermek için ayırdığınız kaynakları deprem bölgesine veya aç biilaç oruç tutan Antalya’daki vatandaşlara ayırın…

Belediyeler de mahalle mahalle iftar sofraları kurup hali vakti yerinde olanları, karnı tok olanları, yandaşı, candaşı doyurmasın artık…

Hatta gelin bu yıl festivalleri, çalgıyı, çengiyi, çümbüşü de askıya alalım.

İftar sofralarını bu yıl kurmayalım.  

Bu paralarla Antalya esnafından aldıklarımızı gerçek ihtiyaç sahiplerine gönderelim.

Hem Antalya esnafı kazansın, hem gerçek bir hayır işleyelim.

Ve, şu deprem yaralarını bir an önce saralım.

Sanki herşey yoluna girmiş gibi bu şatafatlı iftar sofraları gerçekten hoş olmuyor.

Bu kadar çabuk normalleşmek bana aşırı anormal geliyor.