Boşanma davaları artıyor

TÜİK verilerine ve mahkemelerin iş yüküne yansıyan istatistikler, aile yapısında köklü değişimlerin olduğunu gösteriyor. Sosyal ve ekonomik faktörler, iletişim problemleri, sadakat ihlalleri ve ekonomik sıkıntılar boşanma davalarının en önemli sebepleri arasında yer alıyor.

TÜRKİYE’DE BOŞANMA ORANLARINDA YÜKSELİŞ

Adalet Bakanlığı verilerine göre, son 10 yılda boşanma davalarının sayısı düzenli şekilde artış gösteriyor. Özellikle büyükşehirlerde boşanma oranlarının kırsal bölgelere göre daha yüksek olduğu dikkat çekiyor. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi metropollerde her yıl on binlerce boşanma davası açılıyor. Bu artış, mahkemelerin yoğunluğunu artırırken, aile hukukuna ilişkin dava süreçlerini de gündemin ilk sıralarına taşıyor.

Uzmanlar, toplumsal dönüşüm ve bireylerin özgürlük alanlarını genişletmesiyle birlikte boşanma kararlarının daha kolay verildiğini belirtiyor. Kadınların iş hayatına daha fazla katılması, ekonomik bağımsızlığın artması ve sosyal baskının azalması boşanmayı tercih eden çiftlerin sayısını artırıyor.

EN ÇOK KARŞILAŞILAN BOŞANMA NEDENLERİ

Boşanma davalarında en çok öne çıkan nedenler arasında şunlar bulunuyor:

• Ekonomik sorunlar: Son yıllarda yaşanan ekonomik dalgalanmalar, aile içi çatışmaları artırıyor. İşsizlik, borç yükü ve gelir dağılımındaki adaletsizlik, evlilikleri olumsuz etkiliyor.

• Sadakat ihlali (aldatma): Yargıtay kararlarına da sıkça yansıyan bu durum, boşanma davalarının en yaygın sebeplerinden biri.

• Şiddet ve kötü muamele: Fiziksel ve psikolojik şiddet, evliliğin sona erdirilmesinde belirleyici rol oynuyor.

• İletişim eksikliği: Taraflar arasında sağlıklı iletişim kurulamaması, küçük sorunların büyümesine neden oluyor.

ÇEKİŞMELİ VE ANLAŞMALI BOŞANMALAR

Türkiye’de boşanma davaları genellikle iki farklı şekilde açılıyor:

• Anlaşmalı boşanma: Evliliğini bitirme konusunda mutabık kalan eşler, protokol düzenleyerek kısa sürede boşanabiliyor. Özellikle son yıllarda anlaşmalı boşanmalarda artış dikkat çekiyor.

• Çekişmeli boşanma: Tarafların mal paylaşımı, velayet, nafaka veya kusur durumunda uzlaşamaması halinde dava yıllarca sürebiliyor. Çekişmeli boşanma davaları, hem psikolojik hem de maddi açıdan yıpratıcı süreçlere yol açıyor.

BOŞANMA DAVALARININ SOSYAL YANSIMALARI

Boşanma sadece eşler arasındaki ilişkiyi değil, toplumun farklı katmanlarını da etkiliyor. Çocukların velayet süreçlerinde yaşadığı travmalar, ekonomik olarak güçsüz kalan tarafın mağduriyeti ve aile bağlarının kopması toplumsal açıdan ciddi sorunlara yol açabiliyor.

Psikologlar, boşanma sürecinde en fazla etkilenenlerin çocuklar olduğunu vurguluyor. Çocuğun hangi ebeveynle kalacağı, diğer ebeveynle olan iletişimin nasıl sağlanacağı, boşanma sonrası uyum süreci aile mahkemelerinin en hassas konuları arasında.

AVUKATLARA BAŞVURU SAYISI YÜKSELDİ

Boşanma davalarının artışıyla birlikte aile hukuku alanında çalışan avukatlara başvurularda da yoğunluk yaşanıyor. Boşanma Avukatları, müvekkillerine boşanma sürecinde hak kaybı yaşamamaları için danışmanlık veriyor. Özellikle mal paylaşımı, nafaka, velayet ve tazminat konularında profesyonel destek almak, dava sürecinin sonucunu doğrudan etkileyebiliyor.

Hukukçular, boşanma davası açmadan önce çiftlerin iyi düşünmeleri gerektiğini belirtiyor. Ancak evliliğin sürdürülemez hale gelmesi halinde hak kayıplarının önlenmesi için hukuki yardımın önemine dikkat çekiyorlar.

UZLAŞMA VE ARABULUCULUK ÇALIŞMALARI

Son dönemde boşanma davalarının sayısını azaltmak için arabuluculuk ve uzlaştırma yöntemleri gündeme geliyor. Tarafların dava açmadan önce sorunlarını çözmeleri, hem mahkemelerin iş yükünü hafifletiyor hem de ailelerin daha az yıpranmasını sağlıyor. Ancak özellikle şiddet ve güven sarsıcı nedenlerin bulunduğu durumlarda arabuluculuk çoğu zaman sonuç vermiyor.

GELECEKTE BOŞANMA TRENDLERİ

Uzmanlar, boşanma oranlarının önümüzdeki yıllarda da artmaya devam edeceğini öngörüyor. Sosyal medya kullanımının ilişkiler üzerindeki etkisi, bireyselleşmenin artması, evlilik yaşının yükselmesi ve ekonomik belirsizlikler bu süreci tetikleyen faktörler arasında gösteriliyor.

Türkiye’de aile yapısının güçlendirilmesi amacıyla çeşitli sosyal politikalar yürürlüğe konulsa da mevcut tablo, boşanma davalarının gündemdeki yerini uzun süre koruyacağını gösteriyor.