Türkiye’de sağlık alanında yaşanan gelişmelere rağmen, her yıl yüzlerce vatandaş doktor hatası iddiasıyla mahkemelere başvuruyor. Tıp literatüründe “malpraktis” olarak bilinen bu durum, hekimin mesleğini icra ederken özen yükümlülüğüne aykırı davranması nedeniyle hastanın zarar görmesi şeklinde tanımlanıyor.
MALPRAKTİS NEDİR?
Malpraktis, hekim tarafından yapılan yanlış veya eksik uygulamaların hasta üzerinde zarara yol açmasıdır. Yanlış teşhis, hatalı ameliyat, uygun olmayan ilaç kullanımı veya gerekli tetkiklerin yapılmaması en bilinen örneklerdir.
Her olumsuz tedavi sonucu malpraktis sayılmaz. Hatanın kusur olarak kabul edilebilmesi için hekimin mesleki standartlara aykırı hareket etmesi ve bu nedenle doğrudan zarar oluşması gerekir.
HUKUKİ SONUÇLAR
Malpraktis iddiası halinde hem cezai hem de hukuki (tazminat) süreç gündeme gelebilir:
Ceza hukuku: Savcılığa yapılan suç duyurusu sonucunda hekim hakkında taksirle yaralama veya ölüme sebebiyet verme suçlamasıyla dava açılabilir.
Tazminat hukuku: Hastalar, uğradıkları maddi ve manevi zararların giderilmesi için hekim veya hastane aleyhine tazminat davası açabilir.
Disiplin süreci: Sağlık Bakanlığı veya Tabip Odaları, ilgili hekim hakkında disiplin soruşturması başlatabilir.
YARGITAY KARARLARINDAN ÖRNEKLER
Ameliyat sırasında yanlış organın alınması nedeniyle yüksek tazminata hükmedildi.
Doğumda yapılan ihmal sonucu çocuğun sakat kalması malpraktis sayıldı.
Bazı durumlarda komplikasyon olduğu gerekçesiyle doktor kusurlu bulunmadı.
Yargıtay’ın bu kararları, her olayın ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğini gösteriyor.
HASTALAR NE YAPMALI?
Malpraktis şüphesi taşıyan bir durumla karşılaşıldığında, hasta veya yakınları öncelikle tıbbi belgeleri toplamalıdır. Epikriz raporları, reçeteler, tetkik sonuçları ve tanık beyanları, dava sürecinde en önemli delillerdir.
Burada vatandaşların sıkça yaptığı hata yalnızca hastane yönetimine şikâyet dilekçesi vermekle yetinmesidir. Oysa çoğu durumda hem savcılığa suç duyurusunda bulunmak hem de maddi-manevi tazminat talep etmek gerekir. İşte tam bu noktada avukata sor ifadesinin anlamı devreye giriyor; çünkü süreç karmaşık olduğu için profesyonel hukuki destek almak hayati önem taşıyor.
CEZA AVUKATI DESTEĞİNİN ÖNEMİ
Malpraktis dosyalarında çoğu kez ceza hukuku ve tazminat hukuku bir arada yürür. Bu nedenle hem adli süreci hem de tazminat taleplerini bilen bir ceza avukatı ile çalışmak, hak kayıplarını önler. Avukat, davanın hangi mahkemede açılması gerektiğini, hangi belgelerin dosyaya girmesinin şart olduğunu ve hastanın zararının nasıl hesaplanacağını doğru yönlendirir.
SONUÇ
Doktor hataları, yalnızca tıbbi değil, aynı zamanda hukuki bir sorun. Her başarısız tedavi malpraktis sayılmasa da, kusurun bulunduğu durumlarda hem ceza davası hem de tazminat gündeme gelebiliyor. Hastaların haklarını koruyabilmesi için belgelerini titizlikle saklaması, süresi içinde başvuru yapması ve uzman bir avukat desteği alması büyük önem taşıyor.
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
|||||
|
|
![]() Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |
![]() |
||||||||||||
|
||||||||||||
![]() |
||||||||||||
![]() Koç ![]() 21 Mart - 20 Nisan
|
||||||||||||
![]() |
||||||||||||
|
||||||||||||
![]() |
||||||||||||
|
||||||||||||
![]() |