The Economist dergisi, Erdoğan’ın AB ile ilgili ifadelerinin, “endişe verici bir biçimde 10 yılın öncesinin Erbakan’ın söylemlerinı anımsattığı”nı savundu.
The Economist dergisi, Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan’ın ölümüne ilişkin “Erbakan’ın mirası” konulu analizinde 1977 yılında “postmoderm bir darbe” ile Başbakanlık’tan uzaklaştırılan Erbakan’ın ölümü üzerine TSK tarafından Türkiye’ye “büyük hizmetleri”nden sözedilen bir mesaj yayımlandığına dikkat çekti. Dergi “Laik düşmanlarınca tehlikeli dindar bir gerici olarak nitelendirilen Sayın Erbakan şimdi ise, Türkiye’nin İslamcılarını ılımlaştıran bir güç olarak kabul ediliyor” yorumunu yaptı.
-“ERBAKAN’IN MİRASI YENİ BİR ANLAM KAZANDI”
“Arap dünyasının Türkiye’ye olası bir model olarak baktığı bu dönemde Erbakan’ın mirasının yeni bir anlam kazandığı” görüşünü dile getiren dergi, Erbakan’ın oldukça Batı karşıtı olduğunu, Avrupa Birliği’ni Siyonist bir Hristiyan Klubü olarak nitelediğini, serbest piyasaya karşı tutum aldığını ancak her türlü şiddete karşı çıktığını, genellikle de Versace kravatlarını kullandığını kaydetti.
İngiliz dergisi, Erbakan için “devletle kavga etse de ona tam bağlıydı” değerlendirmesini de yaptığı analizde, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, 2001 yılında Erbakan’dan ayrılarak serbest piyasası ve AB’yi kucakladıklarını belirtti. Dergi Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Türk ile Mısır ordularını karşılaştırırken “Gerçekten milliyetçi bir özellikleri var” sözlerini aktardı.
-“REKOR DÜZEYDE GENERAL YARGILANIYOR”
Davutoğlu’nun Mısır’da demokrasiye barışçıl dönüşüm için ordusunun tam olarak kalması gereğine işaret ettiğini kaydeden dergi “AK Parti’yi eleştirenler aynı şeyin, muvazzaf generallerinin yüzde 10’u gibi rekor bir kısmı, Ergenekon olarak adlandırılan soruşturma kapsamında hükümeti devirmek için komplo kurmakla suçlanan Türkiye için geçerli olduğunu söyleyebilir” diye yazdı. Dergi şöyle devam etti:
“Hiç kuşku yok ki onların arasında darbe planlayıcıları da var ancak yargılananların arasında, suçları AK Parti’ye karşı çıkmak olan masum insanların da olduğu yönünde yaygın bir kaygı bulunuyor.”
-"İSLAM VE DEMOKRASİ BAZEN GARİP DA OLSA SÜRDÜRÜLEBİLİR KARIŞIM"-
The Economist, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun gerçeğin ortaya çıkmasına katkı amacıyla yargılamaların TRT'den canlı yayımlanması çağrısını yaptığına da dikkat çektiği analizde şunları da yazdı:
“Türkiye, modelini Arap dünyasına sergilerken de Sayın Erdoğan, bu modelinin çekiçiliğinin kısmen AB’yi kucaklamasından kaynaklandığını unutmamalıdır. Oysa bu hafta, zorla Türk azınlığı asimile etmekle suçladığı Almanya başta olmak üzere, AB’ye yine sert eleştiriler yönelterek AK Parti’nin artık AB’ye katılmakla ilgilenmediği spekülasyonu güçlendirdi. Gerçekten Sayın Erdoğan, AB’nin ‘Hristiyan Klubü’ olduğu söylemi ile endişe verici bir biçimde 14 yıl öncesinin Sayın Erbakanı’nı anımsatıyor. Bir seçim yaklaşırken Sayın Erdoğan, belki sadece seçmelerini kazanarak milliyetçi muhalefeti parlamentonun dışında tutmaya çabalıyor. Ne olursa olsun, Türkiye’nin deneyimi, İslam ve demokrasi, (Sayın Erbakan örneğinde olduğu gibi) bazan garip olsa da, sürdürülebilir bir karışım olmaya devam ettiğini gösteriyor.