İnsanlık adına birisi dur desin

Günlerdir devam eden İsrail Filistin savaşı 2 bin 500 yıl önce başladı. Bugün izlediğimiz görüntüler insanlığın yüz karasıdır. Kendine Müslüman veya Yahudi diyenler, çocukların öldürülmesini, yaşlıların esir alınmasını, okulların, hastanelerin, ibadet yerlerinin bombalanmasını kınamak zorundadır.

 21. yüzyılın ilk yıllarında kan gölüne dönen sokaklar, füzelerle yıkılmış binalar, karanlığa gömülmüş kentler ve susuz bırakılan masumların feryadını duyacak vicdan sahipleri aranıyor. 

 Savaş bir devlet gücüyle bir terör örgütü arasında oluyor. Dünya devletleri de acı dolu insanlık dramını "öküzün trene baktığı gibi" sadece izliyor.

BARIŞÇI DEVLETİMİZ

Türkiye Cumhuriyeti taraflar arasında barış istiyor, arabuluculuk öneriyor. ABD, Ortadoğu'da güvenlik endişesiyle, AB ülkeleri de dinsel bağlantı nedeniyle İsraili destekliyor. "Savaş iyi bir şey değil barış olsun" diyen yok. İnsanlık adına utanç ve tam bir akıl tutulması yaşanıyor. 

 Önce din anlayışı ile islam çizgisinde toplanan Arap ülkeleri kıllarını kıpırdatamıyor. 54 müslüman ülke yöneticileri laf salatası, gevezelik yapıyor da barış için katkıda bulunamıyor. Museviler bir şekilde safları sıklaştırdı. İslam ülkeleri ise kendi içlerindeki mezhep ayrılıkları nedeniyle ortak bir noktada buluşamıyor.

OTORİTENİN EMİRLERİ

 Savaşlarda masum insanlar öldürülür, esir alınır, evsiz bırakılır. Savaşın din önceliği yoktur. Savaş, müslüman ve yahudi dinlemez. Siyasi otorite savaşı kazanmak için güvenlik güçlerine her türlü imkanı verir. 

 İsrail Savunma Bakanı, "Orduda tüm kurallar kaldırıldı. Savaşan askerler hiçbir şeyden sorumlu olmayacaklar. Askeri mahkeme yok" diyerek açık çek veriyor. Hamas sözcüsü de militanlarına sınırsız yetki tanıdıklarını açıklıyor. İki taraf, düşmanı yok etme hedefine kilitlenmiş. Akıl, mantık, insaf, vicdan aramak boşuna.

Bu durum tam bir ruh hastalığıdır.

ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI

 Bu kez savaşın çok daha şiddetli olacağı, çevre ülkelere ve taraflara yapılacağı tahminleri yapılıyor. Silah tüccarları avuçlarını ovuşturuyor. Daha çok kanlar dökülecek, daha çok aileler yok olacak. Ülkelerin ekonomileri büyük darbe alacak. Pandemi döneminin etkisinden kurtulmaya çalışırken, Rusya-Ukrayna savaşından bunalan ülkeler çok ciddi ekonomik krize girecek.  

 Üçüncü kez dünya savaşına doğru yol alan dünyamızda ne yazık ki Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi sınıfta kaldı. Savaşı durdurmak içi "çağrı" yeter mi? "Kınama" ile savaş durur mu? Barış istemedikten, savaşa son demedikten, yumruğu masaya vurmadıktan sonra sizin varlığınızın ne anlamı var?

UTANMAZ EYLEMCİLER

 Gazze'de ateşkes için protesto gösterisi yapanlara, İsrail Konsolosluğuna gidenlere, ABD üslerine yürüyenlere bir çift sözüm olacak. Kendi ülkeniz olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin polisine askerine ve her türlü güvenlik güçlerine karşı gelmek, taş atmak, tekme savurmak, yumruk sıkmaktan utanmadınız mı? 

 Ordumuzun Filistin'e gitmesi isteğiyle eylemler yapan kitlelerin, "devlet aklından" haberleri yok mu? Asıl görevi vatan topraklarını korumak olan Mehmetçik, sokakta kim olduğu belirsiz kişilerin bağırmasıyla hiç bir savaşa gönderilemez.

İnsanlık adına birisi savaşın taraflarına dur desin, bu katliamları, soykırımı, cinayetleri durdursun. İnsanlık adına utanç verici günler yaşanıyor.