Merkezi yönetim bütçesi geçen hafta Meclis'e verildi. Vatandaşlar 15.6 trilyon lira vergi ödeyecek. Bütçe giderleri 18 trilyon 929 milyar lira. Toplam gelirler 16 trilyon 216 milyar. 2026 yılı bütçemiz 2 trilyon liralık açıkla görüşülüyor. Bu ne demek? Hayatın her alanında herşeye vergi ödeyeceğiz. Bu durumdan kaçış yok. Hiç kimseye torpil de olmayacak. 

 Ötv, kdv, mtv, harçlar, gellrler, aklınıza ne geliyorsa herşey vergili hayat. Yine de merkezi bütçe açıkla kapanacak. Politikacılar veya uygulayıcılar bütçeyi denk getirmek için mutlaka sihirli dokunuşlar yaparlar. O günler gelsin, göreceğiz.  

MÜDÜRÜN İTİBARI

 "İtibardan tasarruf olmaz" sözü var ya. Diyarbakır İl Sağlık Müdürü Dr. Emre Asiltürk de bu sözü uygulamış. Sağlık Bakanlığının Ankara'daki toplantısına uçakla gitmiş. Makam aracı ise, Asiltürk'ü Esenboğa Havaalanı'ndan toplantıya götürmek için Diyarbakır'dan Ankara'ya boş gelmiş. 

 Otobüsle gelecek hali yok ya, koca İl Sağlık müdürünün. İtibar dediğin bu işte. Kamuda tasarruf imkansız. Tasarruf Genelgesi muhalif belediyelere uygulanıyor.

 ÖNEMLİ TESPİTLER 

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği verilerine göre, 2025'in ilk 9 ayında geçen yılın aynı dönemine göre kapanan şirket sayısı yüzde 10.8 artışla 20 bin 818'e yükselmiş. Vah ki vah. Gerçekten çok üzücü bir tablo. Binlerce işçi,  emekçi aileleriyle perişan durumda kaldı.

Ekonomi gazetecisi, yılların deneyimli yazarı Çiğdem Toker diyor ki: "18 Şehir Hastanesi'nin sahibi olan 7 şirkete bu yılın ilk 7 ayında kira ve hizmet bedeli olarak Hazine'den 75 milyar lira ödendi. Bu parayla en az 78 tane 100 yataklı devlet hastanesi yapılabilirdi."

RANT MI HİZMET Mİ

 Bunun adı rant hırsı mı, yandaşa kıyak mı, yoksa vatandaşa hizmet mi? Düşünün, karar verin. 

İyi Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu'nun konuşmasından bir cümle:

 "Ekonomi yönetiminin bekçiliğini yapan Mehmet Şimşek'e tavsiyem, kovulmadan istifa etmesidir." 

Ekonomi nasıl, kim tarafından, ne şekilde toparlanacak, şimdilik hiçbir bilgimiz yok.