Turgut Güngör
ABD Başkanı Donald Trump, kafasına koydu bir kez, ya savaşı tam bitirecek, ya Nobel Barış Ödülü alacak. Hiç beklenmeyen bir zamanda ve çok hızlı bir şekilde İsrail-Hamas Savaşını durdurdu. Bir lider tavrının ötesinde, adeta bir "baba" rolüne soyunan Trump, İsrail lideri Netanyahu'ya "Otur, oturduğun yerde" dedi, Hamas'a da "makul sayılacak bir süre" tanıdı. İki tarafın da fazla düşünecek, ince eleyip sık dokuyacak gücü kalmamıştı. Bir yıldır süren savaş, iki tarafı da yormuştu. Hem İsrail, hem Hamas yöneticileri bir "barış planında" uzlaşarak, derin nefes almak istiyordu.
TRUMP DİK DURDU
Trump'ın çağrısı iki tarafa da "can simidi" gibi geldi. Savaş bütçesinde kısıtlama yapan ABD, yeni dönemin programında İsrail'e silah ve uçak kısıtlaması yapacağını açıkladı. Netanyahu'nun son bir çırpınışla Trump'ın kapısına giderek yardım istemesi, Yahudi lobisinin tüm çabasına karşın, Trump tarafından kabul edilmedi.
Gazze'nin tümüyle yıkılmış olması, Trump'ın kafasındaki planın uygulanması için yeterli gerekçe oldu. Trump göreve geldiği ilk günden itibaren, Akdeniz sahil şeridindeki Gazze'yi yeniden inşa ederek, turistik kumarhaneler kenti yapmak istiyordu
DÜNYA TAVIR KOYDU
Netanyahu aleyhine dünyada oluşan tepkinin büyüklüğü ve kendi ülkesinde giderek yükselen savaş karşıtlığı, Trump için bir "barış fırsatı" oldu. Filistin'e Birleşmiş Milletler'de 186 ülkeden gelen destek mesajı, Netanyahu kürsüye çıktığında salonun boşaltılması, Trump'ın bu yöndeki kararına destek oldu ve olumlu etkiledi.
ABD'nin savunma ve dışişleri bakanları ile Trump'ın strateji danışmanları iki tarafı barışa zorlayacak ve savaşı bitirecek planı devreye aldı.
50 BİN CAN KAYBI
Sumud filosuna İsrail askerleri tarafından el konulduğu gün, Hamas yöneticileri de Trump'ın barış çağrısını kabul etti. Gazze'deki insanlar bombalar füzeler altında göç ederken, esirlerin serbest bırakılması, ateşkesin sağlanması ve karşılıklı müzakereler yapılması konularında anlaşma sağlandı.
50 bin insanın hayatını kaybettiği, çocukların açlıktan öldüğü koca bir yıl sonrası, barış umuduna yeşermesi, insanlık adına bir şanstır. Yeter ki bombalar patlamasın, füzeler düşmesin, masum insanlar ölmesin. Irkı, dini ne olursa olsun bir insanın yaşam hakkı, Nobel Barış ödülünden daha değerlidir.
![]() ![]() |
![]() |
![]() Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |