Antalya'da 'iyilik' sergisi
Antalya'da 'iyilik' sergisi
3 günlük bebeğini çöp konteynerine attı
3 günlük bebeğini çöp konteynerine attı
Antalya Demre'nin çehresi yeni projelerle değişiyor
Antalya Demre'nin çehresi yeni projelerle değişiyor
Başkan Uysal: Biz her zaman mazlumun yanındayız
Başkan Uysal: Biz her zaman mazlumun yanındayız

Serpil Nur Abiral

‘Sen beni öldüreceksin oğlum’
3 Temmuz 2025 Perşembe

Bu yazının başlığı, bir annenin feryadıydı oğluna… Maalesef ki gençlik uçuruma doğru hızlı bir gidişte… Uyuşturucu kullanma yaşı düştükçe düştü. Gençler işsizlikten, boşluktan, aile içi huzursuzluklardan, zenginlikten ya da yoksulluktan uyuşturucu batağına saplanıyorlar. Bir kereden bir şey olmaz diyerek başladıkları ve içine daldıkları hayal dünyası ne yazık ki içinden çıkılmaz bir hale geliyor ve gençlikleri mahvolup gidiyor. Kullanılan madde, bağımlı olanların kimyalarını, yapısını ve bazı devrelerini değişiyor yani kişi artık o bildiğimiz kişi olmaktan çıkıyor, bu zehre ulaşamadığı zaman adeta canavarlaşıyor.

Uyuşturucu madde kullanımının dünya çapında artış göstermesi, bu ticaretin yüksek kar payı, terör örgütlerinin maddi gelir temin etmeleri uyuşturucu üretim ve kaçakçılığını da hızlandırma sebebidir.

Evlerin içinde yürekler yanıyor, aileler bunun farkına vardıklarında ne yazık ki iş işten çoktan geçmiş oluyor ve kurtarmak için yapılan tüm çabalar boşa gidiyor, son mutlaka facia ile noktalanıyor. Aman, anneler, babalar benim çocuğum yapmaz demeyin, lütfen çocuklarınızın hal, tavır ve davranışlarını ve arkadaş çevrelerini yakından takibe alın. İş işten geçtikten sonra ahlar vahlar işe yaramıyor, ocaklar sönüyor… Kemer’de yeni yaşanan bir olay, bu yazıyı yazmama neden oldu. Bir annenin krize giren oğluna yardım etme uğruna hayatını kaybetmesine gerçekten çok üzüldüm… 

Kısaca olay şöyle;

Bağımlı olan oğul eve geliyor kendinde değil… Sağa sola yalpalayarak ayakta zor duruyor ve dolabı açarak tatlı bir şeyler arıyor ( uyuşturucu kullananların tatlı krizleri olurmuş) Bulamayınca bağırıp çağırıp üst kattaki odasına çıkıyor. Biraz sonra gene geliyor, kahve alıp tekrar yukarı çıkıyor. Bu arada bağırmalar devam ediyor ve anne eşine sesli mesaj yolluyor. Bu arada baba iş seyahatinde mesaj şöyle;

‘’Gece yarısı oldu daha uyumadım. Dolabın içinden çıkmıyor, geliyor, gidiyor fare gibi bir şeyler taşıyor, ayakta duramıyor. Bunu, bağırma, çağırma, dövme ile hiçbir yere getiremeyiz. Bu iyice ilerlemiş. 5 lirada olsa 10 lirada olsa götürüyor veriyor. Bunu bu sefer konuşacaksın ve alıp götürüp yatıracaksın. Evde ne telefon, ne bilgisayar, ne bisiklet koydu. Para istedi vermedin, bana geldi, bende vermedim bağıra bağıra tuvalette, ‘HEPSİNİ ÖLDÜRECEĞİM’ diyormuş. Bak, bizim sonumuz ÖLÜM… Bizi bunla baş başa bırakıp sen bir yere gidemezsin. Bunun içmeyince gözleri dönüyor. O gün de gözleri döndü, evi terk etti, bir buçuk milyarı bir günde yedi, geldi. Bunları söylemek ona vız geliyor. Bu en sonunda para bulamayınca, bizi ÖLDÜRECEK. Bunu götürüp yatıracaksın’’…

Son mesaj bu…

Sonrasında yine üst kattan sesler geliyor, annelik ne yapsın dayanamıyor yukarıya çıkmak istiyor. Torun, ‘Gitme anneanne, bak daha kötü oldu (daha ağır bir madde kullanmış) bağırmaya başladı, sana zarar verir’ demiş ama anne dayanamayıp yukarı çıkmış… Kriz halindeki oğlunu görünce bir yandan onu kaldırmaya çalışmış, bir yandan da ‘’Sen beni öldürecen M…t, sen beni öldürecen’’ diye feryat etmiş.  Toruna, ‘Su getir’ demiş. Torun su getirmek için aşağı inmiş, küt diye bir ses duymuş anne yerde, başını duvara vurmuş ve maalesef ki hayatını kaybetmiş …

İşte bir anlık keyif için başlanan ve bağımlılığa giden yolun hazin sonu…  Bağımlı da olsa anne için o bir evlat… Onu kurtaramayacağını bile bile yardıma koşan ana yüreği ve bile bile ölüme gidiş… Çöken bir aile… Anne mezara, bağımlı oğul hapse… İşte ibretlik bir aile dramı… Allah rahmet eylesin koca yürekli anne… Evlatlarımızı dünyaya getiriyoruz da onları ne yazık ki etraftaki kötülerden koruyamıyoruz…

‘’Bağımlılık, dışarıdaki bir şeyin, içeride ki boşluğu anında doldurabileceği umuduyla başlar’’ 

Jean Kilbourne

‘’Yapabileceğinize inanın, yolun yarısını tamamlamış olursunuz.’’

Theodore Roosevelt.

YİNE CİĞERLERİMİZ YANIYOR…

Biri sönüyor, bir diğeri başlıyor… Allah korusun yeşillerimizi, ormanda yaşayan tüm canlarımızı… Sabotaj deniyor, ihmal deniyor ama maalesef her yıl yaşanan bu yangınlara önlem alamıyoruz. Geçen yıldan bu yana kaç yangın söndürme uçağı alındı merak ediyorum. Biri diyor sigaradan çıktı, yahu sigara içenler neden söndürmeden atarsınız sigaralarınızı yerlere… İki ayaklı bireyler olarak öğrenin artık sokaklara ormana hiçbir yere sigara izmaritinizi atmayın, cam şişelerinizi ormanda piknik yaptıktan sonra ortada bırakmayın, güneş vuruyor ve o güneşin yansıması yangın çıkartıyor. Artık öğrenin medeniyet böyle bir şey ne yazık ki yer çöp atmamayı, çekirdek kabuklarını saçmamayı hala konuşuyoruz. Millet uzaya gidiyor biz çöp atmayı öğretemiyoruz. Lütfen oksijeni kullanıyorsanız bunun hakkını verin.

Leman Dergisi bir karikatür yayınlamış… Tabi bir yığında tepki almış. Karşılığında bunun özgürlük olduğu savunulmuş… Unutmamalı ki, ‘’Özgürlük bir başkasının özgürlük alanına müdahale edildiği anda bitmiştir’’  Müslüman bir ülkede yaşamana rağmen anlayamamışsınız bizler için tüm peygamberler kutsaldır. Hz Muhammed’te Hz Musa’da bizler için kutsaldır. Bizler tüm peygamberlere iman ederiz, başka konumu bulamadınız karikatür çizecek… Kendi ülkenize, kendi kültürünüze nasıl bu kadar yabancılaşabilirsiniz anlayamıyorum. Entelektüellik buysa yerinde kalsın. Dini yaşarsınız yaşamazsınız bu sizin seçiminiz ama saygıyı yitirmeyin… Yayın krize neden oldu, insanlar sokaklara çıktı, bu yayını Mustafa Kemal Atatürk’e bağlamaya bile çalıştılar ne alaka ise onu da anlayamadım ya neyse herkesi sağduyuya davet ediyorum…  

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Dursun Gündoğdu
Gazeteciliğin geldiği nokta...
YAZARLAR
Serpil Nur Abiral
Serpil Nur Abiral
‘Sen beni öldüreceksin oğlum’
Mesut Gürkan
Mesut Gürkan
Yeni Başhekim hızlı başladı
Turgut Güngör
Turgut Güngör
CHP'nin baş ağrısı
Halit Çelikbudak
Halit Çelikbudak
Yapay Zeka bizi nasıl görüyor ?
İsa Altun
İsa Altun
BİZLERİ NASIL SOYUYORLAR
Sude Karataş Geyikci
Sude Karataş Geyikci
Antalya'da kaldırımda yürümek eziyet
Prof. Dr. Yakup Alıcıgüzel
Prof. Dr. Yakup Alıcıgüzel
Türkiye’nin problemi yok, problemi bireysellik..  
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA GÜN HABER
ASTROLOJİ
Koç
 
21 Mart - 20 Nisan
Temmuz ayında Venüs'ün İkizler burcuna geçişiyle birlikte, zihinsel canlılık kazanıyor, çevrenizdeki insanlarla iletişim ...
 
Ana Sayfa Türkiye Antalya BURDUR ISPARTA Siyaset Turizm Resmi REKLAMLAR KAMPÜS Spor GÜN'ün ürünü
KünyeHakkımızda KünyeKünye İleti�YimIletisim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva