Saplantılı hayrana uzaklaştırma kararı
Saplantılı hayrana uzaklaştırma kararı
Müzisyen Onur Şener davasında yeni gelişme
Müzisyen Onur Şener davasında yeni gelişme
Antalya'da Engelsiz Yürekler Festivali
Antalya'da Engelsiz Yürekler Festivali
Antalya Devlet Opera ve Balesi'nden Burdur'da konser
Antalya Devlet Opera ve Balesi'nden Burdur'da konser
17 Mayıs 2025 Cumartesi - 10:55

Dolgu Maddeleri Yüzün Hangi Bölgelerinde Uygulanır?

Yüzümüz hem dış dünyaya açılan penceremiz hem de kendimizi ifade etmenin en temel yollarından biridir.

Dolgu Maddeleri Yüzün Hangi Bölgelerinde Uygulanır?
Facebook'ta Paylaş Twitte'da Paylaş Google+'da Paylaş Haberi Yazdır Arkadaşına Gönder Metni küçült Metni büyüt

Gülümsediğimizde, kaşlarımızı çattığımızda veya şaşırdığımızda, bu ifadelerin büyük bir kısmı yüz hatlarımızdaki kasların ve cilt altı dokuların birlikte çalışmasıyla ortaya çıkar. Ancak zaman ilerledikçe, genetik faktörlerin ve çevresel etkilerin de katkısıyla, yüzümüzdeki hacim bazı bölgelerde azalır; çizgiler, kırışıklıklar ve çöküklükler oluşabilir. İşte bu noktada "dolgu" olarak bilinen yüz gençleştirme yöntemleri devreye girer. Songu Beautynin kurucusu Prof. Dr. Murat Songu açıklıyor;

Dolgu Maddesi Nedir ve Ne İşe Yarar?

Dolgu maddeleri, cilt altında kaybedilen hacmi geri kazandırmayı ve kırışıklıkları yumuşatmayı amaçlayan, genellikle jel formunda enjekte edilen materyallerdir. En yaygın kullanılan dolgu malzemesi "hyaluronik asit"tir. Hyaluronik asit, zaten vücudumuzda bulunan ve su tutma özelliği sayesinde cildimize dolgunluk ve nem kazandıran bir moleküldür. Bunun yanı sıra kalsiyum hidroksiapatit (CaHA), polilaktik asit (PLLA) ve bazı başka sentetik materyaller de dolgu uygulamalarında tercih edilebilir.

Dolgu, kabaca şuna benzetilebilir: Bir yastık hayal edin. Zamanla bu yastığın içindeki elyaf veya sünger azaldıkça yastık çökük görünür, formu bozulur. Bu çöküğü yeniden doldurup eski şeklini kazandırmak, yastığın dış kılıfını da daha düzgün gösterir. Yüzde uygulanan dolgu da benzer şekilde cildin altındaki "hacim boşluklarını" doldurarak daha genç, daha pürüzsüz bir görünüm sağlar.

Dudak Dolgusu Nedir ve Nasıl Uygulanır?

Dudaklar, yüz ifademizin en dikkat çekici yerlerinden biridir. İnce dudaklar zaman zaman genç yaşlarda da genetik olarak görülebilir; ilerleyen yaşlarda ise hacim kaybı belirginleşebilir. Dudak dolgusu, dudakları dolgunlaştırmak, şeklini düzeltmek ya da dudak konturunu belirginleştirmek için yapılan işlemdir.

Neden Dudak Dolgusu Yapılır?

  • Dudak konturunu keskinleştirmek ve netleştirmek

  • İnce dudakları dolgunlaştırmak

  • Dudakların asimetrik görünümünü düzeltmek

  • Ağız çevresindeki kırışıklıkları yumuşatmak Nasıl Uygulanır?

Dudak dolgusu, genellikle lokal anestezi kremi veya bölgesel anestezik enjeksiyon yardımıyla ağrı minimal seviyeye indirilerek yapılır. İnce uçlu bir iğne veya kanül yardımıyla hyaluronik asit içeren bir dolgu maddesi dudak hattına veya iç kısmına enjekte edilir. Hyaluronik asit, suyla etkileşime girerek dudaklara hacim kazandırır ve işlemden kısa süre sonra dudaklar daha belirgin hale gelir.

Nelere Dikkat Edilmeli?

İşlem sonrasında hafif şişlik veya morluk oluşabilir. Bunlar geçicidir ve genellikle birkaç gün içinde büyük ölçüde azalır. Ayrıca ilk birkaç saat sıcak içecekler veya aşırı soğuk temasından kaçınmak, dudak dokusunun iyileşmesi adına faydalı olabilir.

Dudaklar yüzün romantik ve çekici görünümünü güçlendiren bir yapı olduğu için bazen çok abartılmış uygulamalarla aşırı yapay bir görüntü elde edilebilir. Bu nedenle işlem yapılmadan önce kişinin yüz oranları gözetilmeli ve doğal görünüm korunmaya çalışılmalıdır.

Elmacık Kemiği ve Yanak Dolgusu ile Yüzün Gençlik Işıltısı Geri Kazanılabilir mi?

Yüz estetiğinde "elmacık kemikleri" diye bahsedilen bölge, aslında yanakların üst ve dış kısmını ifade eder. İlerleyen yaşla beraber bu bölgede hacim kaybı yaşanır; yanaklar daha sarkık, yüz daha yorgun görünebilir. Bazen genç hastalarda da genetik olarak elmacık kemiği belirgin olmayabilir. Böyle durumlarda yanak ve elmacık kemiği dolgusu devreye girer.

Neden Yanak Dolgusu Yapılır?

  • Yüzün daha dinç ve canlı görünmesini sağlamak

  • Aşırı düz veya çökük yanak yapılarını dolgunlaştırmak

  • Yaşla birlikte azalan cilt altı yağ dokusunu yerine koymak

  • Yanak sarkmalarını kamufle etmek ve alt yüz hatlarını toparlamak Nasıl Bir Mekanizma ile Çalışır?

Elmacık kemiği ve yanak dolgusunda, çoğunlukla yüksek yoğunluklu hyaluronik asit veya kalsiyum hidroksiapatit içerikli dolgu maddeleri tercih edilebilir. Bu dolgu maddeleri cilt altına yerleştirildiğinde, tıpkı elinizi hafifçe altından iten bir yastık gibi, deriyi yukarı kaldırır ve daha gergin bir yüz konturu sağlar. Aynı zamanda yapılan bası ve doku reaksiyonu sayesinde kolajen üretimi de uyarılır; böylece zaman içinde cilt kalitesi de artar.

Dikkat Edilmesi Gerekenler

Uygulama yapılacak bölge, cilt yapısı ve kişinin yüz oranları dikkate alınarak planlanmalıdır. Örneğin çok fazla dolgu koymak yanakları patates çuvalı gibi gösterebilir; çok az koymak ise etkili bir sonuç vermeyebilir. Burada denge önemlidir.

Sonuç olarak yanak dolgusu sayesinde yüzün orta bölümüne yeniden hacim kazandırılarak daha genç ve canlı bir görünüm elde edilebilir. Doğru teknik ve doğru miktarda malzeme ile yapılan uygulamalar yüz hatlarına bütüncül bir uyum katar.

Nazolabial Kıvrımlar Dolguyla Nasıl Giderilir?

Nazolabial kıvrımlar, burnun yan tarafından başlayıp ağız köşesine doğru uzanan "gülme çizgileri" olarak bilinir. Aslında, genç yaşlardan beri var olan bu kıvrımlar, zamanla cildin elastikiyetini kaybetmesi ve yanak yağ yastıkçıklarının sarkması sonucu daha belirgin hale gelebilir.

Nazolabial Dolgu Nasıl Yapılır?

Hyaluronik asit dolgusu en sık tercih edilen yöntemdir. İnce uçlu iğnelerle veya kanüllerle bu çizgilerin altına dolgu maddesi enjekte edilir. Dolgu, cilt altını hafifçe yukarı doğru iterek derin kıvrımı yumuşatır. Ayrıca aynı seansta yanak bölgesine yapılacak ufak dokunuşlar da nazolabial çizgilerin açılmasına katkı sağlayabilir.

Etkisi Ne Kadar Sürer?

Kullanılan dolgu malzemesine ve kişinin metabolizma hızına bağlı olarak genellikle 9-12 ay, bazen 18 aya kadar etki süresi görülebilir. İhtiyaç halinde tekrar uygulamalarla sonuçlar korunabilir.

Nazolabial Çizgiler Tamamen Yok Edilir mi?

Tamamen sıfırlanması her zaman ideal olmayabilir çünkü yüz ifadesini oluşturan mimik çizgilerinden bahsediyoruz. Aşırı düzeltme, ifadenin doğallığını bozabilir. Amaç çizgileri yumuşatmak ve yüze daha taze bir ifade vermektir.

Bu bölge dolgu uygulamaları, yüzün alt ve orta kısmına oldukça belirgin bir canlılık kazandırır. Gülümsemenin daha yumuşak ve genç görünmesini sağlar.

Marionette Çizgileri (Ağız Köşesinden Çeneye İnen Çizgiler) Dolguyla Tedavi Edilebilir mi?

Marionette çizgileri, ağzımızın köşesinden çenemize doğru uzanan, bazen de "üzgün yüz ifadesi" veren çizgilerdir. Bu çizgiler belirginleştiğinde sanki sürekli somurtuyormuş gibi bir görüntü oluşabilir. Genellikle, yaşa bağlı cilt elastikiyet kaybı ve yerçekimi etkisiyle daha belirgin hale gelirler.

Marionette Çizgilerine Nasıl Dolgu Yapılır?

Bu alanda, bazen ağız köşesini yukarı doğru desteklemek üzere çok az miktarda dolgu, bazen de daha derine inen çizgiler için ek miktarda dolgu enjekte edilir. Hyaluronik asit dolgusu sıklıkla tercih edilse de kalıcılığı daha uzun süren CaHA veya PLLA tipi dolgular da yapılabilir. Ayrıca bu çizgilerin oluşmasında "depressor anguli oris" adı verilen kasın da rolü vardır. Dolgu, söz konusu kasın tam üstüne veya yanına stratejik olarak uygulandığında, ağız kenarındaki çökmeleri hafifçe yukarı kaldırmaya yardımcı olabilir.

İşlem Sonrası Beklentiler

İşlemden hemen sonra bu bölge daha yumuşak bir görünüme kavuşur. Bazen hafif ödem ve morluk oluşabilir. Yine de genellikle günlük hayata hızlıca dönebilirsiniz.

Marionette çizgilerindeki düzelme, kişiye daha mutlu, daha dinç bir ifade kazandırır. Özellikle alt yüzü sarkmış ya da üzgün görünen bireyler için önemli bir dokunuş olabilir.

Göz Altı Çukurları (Tear Trough) için Dolgu Güvenli midir?

Göz altı bölgesindeki çöküklükler, birçok kişinin yorgun ve yaşlı görünmesine neden olan yaygın bir şikâyettir. Bu duruma genetik faktörler uykusuzluk, mevsimsel allerjiler ve yaşlanma gibi pek çok etken katkıda bulunabilir. Dolgu tedavisi ise göz altı çukurunu yumuşatmak için tercih edilen pratik bir yöntemdir.

Nasıl Uygulanır?

Göz altı dolgusu genellikle ince uçlu kanüllerle veya iğnelerle yapılır. Burada amaç göz altı ile yanak arasındaki derin oluğun hafifçe doldurulmasıdır. Dikkatli yapılması gerekir; göz altı derisi çok ince olduğundan fazla ya da yanlış plana yapılan enjeksiyonlar "Tyndall etkisi" dediğimiz mavi-yeşil renkte gölgelenmelere neden olabilir.

Hangi Dolgu Maddesi Tercih Edilir?

Göz çevresi oldukça hassas bir yapıya sahiptir. Bu yüzden genellikle yumuşak ve düşük yoğunluklu hyaluronik asit dolguları seçilir. Bu tür dolgular göz çevresine daha kolay uyum sağlar ve istenmeyen topaklanmaların önüne geçer.

Güvenli midir?

Profesyonel ellerde, anatomik yapılara hâkim bir uzman tarafından uygulandığında gayet güvenlidir. Ödem ve morluk gibi yan etkiler oluşsa dahi genellikle kısa sürede geriler. Fakat göz çevresi damar yönünden zengin bir bölge olduğu için dolgu uygulaması yapan hekimin, damarsal yapıları iyi tanıması önemlidir.

Uygulama sonrasında kişinin bakışları daha dinç, daha uyanık ve enerjik görünebilir. Bu da sosyal hayat kalitesini ve özgüveni ciddi anlamda artıran bir etkidir.

Ameliyatsız Burun Şekillendirme (Liquid Rhinoplasty) Dolguyla Nasıl Yapılır?

Burun, yüzün tam ortasında yer alan ve ifademizi en çok etkileyen anatomik yapılardan biridir. Cerrahi burun estetiği (rinoplasti) uzun yıllardır yapılan bir işlem olsa da ameliyatsız yöntemler her zaman ilgi çekmiştir. Burada devreye "burun dolgusu" veya "likit rinoplasti" girer.

Nasıl Bir Yöntemdir?

Likit rinoplasti, burun üzerindeki küçük asimetrileri, hafif eğrilikleri veya düşük burun ucunu geçici olarak düzeltmek amacıyla yapılan, dolgu enjeksiyonuna dayalı bir işlemdir. Amaç kemerli bölgeleri kamufle etmek veya burun ucunu biraz kaldırarak daha dengeli bir profil elde etmektir.

Kimler İçin Uygundur?

Burun ucunda hafif düşüklüğü olan burun sırtında minik bir tümseği bulunan ama genel olarak büyük yapısal sorunları bulunmayan kişilerde bu yöntem oldukça iyi sonuç verebilir. Burun delikleri çok geniş olanlar veya ciddi kemik-kıkırdak deformasyonu olanlar için cerrahi yöntemler daha uygun olur.

Avantajları ve Dezavantajları Avantajları:

  • Kısa sürede uygulanır ve genellikle anestezi gerektirmez.

  • İyileşme süresi çok kısadır.

  • Dolgu maddesi (özellikle hyaluronik asit) geri dönüştürülebilir; yani istenmezse hyaluronidaz enzimiyle eritmek mümkündür.

Dezavantajları:

  • Sonuçlar kalıcı değildir, belli bir süre sonra tekrarlanması gerekebilir.

  • Burun çok büyükse veya nefes alma sorunları varsa cerrahinin yerini tutmaz.

Basit ama etkili bir yöntem olarak dikkat çeken burun dolgusu, özellikle ameliyat korkusu olan ya da sadece hafif düzeltmelere ihtiyaç duyan bireylerde tercih edilir.

Çene ve Çene Hattı Dolgusu Yüzün Profilini Nasıl Etkiler?

Alt yüz ve çene hattı, yüz simetrisini ve ifadesini büyük ölçüde belirleyen alanlardan biridir. Zayıf bir çene hattı, yüzün orantısız görünmesine yol açabilir. Bu durum genetik kaynaklı olabileceği gibi, ilerleyen yaşla beraber cilt elastikiyetinin azalmasıyla da ortaya çıkabilir.

Çene Dolgusu Nedir?

Çene bölgesine hyaluronik asit ya da kalsiyum hidroksiapatit içeren dolgu maddelerinin enjeksiyonuyla, çenenin daha çıkık ve belirgin hale gelmesi sağlanır. Ayrıca çene ucuna yapılan dokunuşlarla yüzün profil görünümü netleştirilebilir. Jawline (Çene Hattı) Dolgusu Ne İşe Yarar?

Yan profilden bakıldığında belirgin bir çene hattı, yüz konturlarına keskinlik katar. Sadece kadınlarda değil erkeklerde de güçlü bir jawline, daha çekici ve maskülen bir görünüm olarak kabul edilir. Bu nedenle alt çene hattı dolgusu yüzün ovalini veya V şeklini pekiştirmek için de tercih edilebilir.

Neden Tercih Edilir?

  • Sarkmış cilt görünümünü toparlamak

  • Daha simetrik bir alt yüz hattı elde etmek

  • Çene ile boyun arasındaki geçişi netleştirmek

  • Profildeki estetik uyumu sağlamak

Bu dolgu uygulaması, kulağın önünden çene ucuna kadar uzanan hattı şekillendirebildiği için sonuçlar oldukça dikkat çekici olabilir. Önemli olan kişinin yüz formuna ve kişisel beklentilerine uygun miktarda ve teknikle yapılmasıdır.

Alın Çizgileri Dolguyla Düzeltilebilir mi?

Alın, mimiklerin en sık kullanıldığı bölgelerin başında gelir. İnsanın şaşırma, kızma, düşünme gibi pek çok duygusu alnını hareket ettirerek ifadesini bulur. Bu nedenle özellikle yatay alın çizgileri ve iki kaş arasındaki dikey çizgiler (glabellar çizgiler) sıkça görülür.

Dolgu Mu, Botulinum Toksini Mi?

Alındaki çizgilerin tedavisinde botulinum toksin enjeksiyonu (Botoks) daha yaygın bir ilk seçenektir. Botulinum toksin, ilgili kasları bir süreliğine gevşettiği için alın çizgileri belirgin şekilde azalır. Ancak çok derin çizgilerde sadece botulinum toksin uygulaması yetmeyebilir; cilt altındaki çukur kısma dolgu yapmak gerekebilir.

Ne Zaman Dolgu Tercih Edilir?

Eğer çizgiler derin birer yuvaya dönüşmüşse ve cilt katlantısı kalıcı olarak iz bırakmışsa, o boşluğu doldurmak için dolgu enjeksiyonu yapılabilir. Burada ince yapıdaki, düşük yoğunluklu hyaluronik asit dolguları daha çok tercih edilir, zira alın derisi nispeten ince ve hareketlidir.

Dikkat Edilmesi Gerekenler

Alın bölgesinde damar ve sinir yapıları yoğundur. Bu yüzden enjeksiyon tekniklerinin özenli yapılması gerekir. İstenmeyen bir damarsal komplikasyon riskini en aza indirmek için uzman bir uygulayıcı seçmek kritik önemdedir.

Sonuç olarak alın çizgilerinde botulinum toksin ve dolgu uygulamaları birlikte ya da ayrı ayrı kullanılabilir. Kişinin cilt yapısı, çizgi derinliği ve yüz ifadesine göre en uygun yöntem belirlenir.

Yara İzleri ve Sivilce (Akne) İzlerinde Dolgu Uygulaması Nasıl Fayda Sağlar?

Ciltteki bazı yara izleri veya akne sonrası oluşan çukur izler, kişinin özgüvenini olumsuz etkileyebilecek düzeyde belirgin olabilir. Bu izler genellikle derideki kolajen dengesinin bozulması ya da cilt altındaki yağ dokusunun kaybıyla oluşur.

Dolgu Bu İzleri Nasıl İyileştirir?

Dolgu maddeleri, bu çukurları doldurarak cilt seviyesini etrafındaki normal deriyle eşitler. Örneğin atrofik akne izlerinde (derinin çukurlaştığı izler), hyaluronik asit dolgusu cildi "içten" destekleyerek daha pürüzsüz bir görünüm sağlar.

Ayrıca PLLA gibi bazı dolgular, vücudun kendi kolajen üretimini tetikleyerek zamanla izlerin daha da yumuşamasına yardımcı olabilir.

Uzun Vadeli Etkiler

Genellikle 6 ay ile 2 yıl arası kalıcılık söz konusudur. Bu sürenin sonunda dolgu maddesi vücut tarafından yavaş yavaş metabolize edilir ve etkisi azalabilir. Fakat tekrarlayan uygulamalarda kolajen uyarısı devam edebileceği için izlerin görünümü her defasında biraz daha düzelebilir.

Kombine Tedaviler

Yara izlerini tamamen yok etmek çoğu zaman mümkün olmayabilir. Ancak dolgu, lazer tedavileri, kimyasal peeling veya mikroiğneleme (microneedling) gibi yöntemlerle kombine edildiğinde çok daha başarılı sonuçlar elde edilebilir.

Yara izleri ve sivilce izlerinde dolgu uygulaması, özellikle yüzey düzensizliklerinin giderilmesinde hızlı ve etkili bir çözüm sunar. Önemli olan izlerin tipi ve cilt yapısına göre uygun tedavi planını oluşturmaktır.

Dolgu Uygulamalarında Dikkat Edilmesi Gerekenler ve Olası Komplikasyonlar Nelerdir?

Her medikal uygulamada olduğu gibi dolgu işlemlerinde de dikkat edilmesi gereken kritik noktalar ve olası riskler mevcuttur.

Doğru Uzmana Başvurmak

Dolgu enjeksiyonları, anatomik bilgi ve tecrübe gerektiren uygulamalardır. Yüz damarlarını, sinirlerini ve kas yapılarını iyi tanıyan bir uzman bu işlemi yaptığında komplikasyon riski belirgin şekilde düşer.

Malzeme Kalitesi

Kullanılan dolgu maddesi onaylı, bilinen bir markaya ait ve güvenilir olmalıdır. Merdiven altı ürünler, istenmeyen alerjik reaksiyonlara, sertliklere veya enfeksiyonlara neden olabilir. Hijyen ve Sterilizasyon

Enjeksiyonun yapılacağı alanın ve kullanılan malzemelerin steril olması enfeksiyon riskini büyük ölçüde azaltır. İşlem Sonrasında Ortaya Çıkabilen Yan Etkiler

Kızarıklık, ödem, morluk: En sık görülen yan etkilerdir ve çoğunlukla birkaç gün içinde azalır.

Düğümsü oluşumlar (Nodüller): Yanlış enjeksiyon tekniği veya vücudun dolguya reaksiyonu sonucu oluşabilir.

Aşırı ya da yetersiz düzeltme: Bazen hedeflenen hacmin üzerine çıkılabilir veya yeterince dolgulanmadığı için ikinci bir seans gerekebilir.

Vasküler komplikasyonlar: Ender de olsa dolgu maddesi bir damarı tıkayabilir ve ciltte beslenme bozukluğuna bağlı ciddi sorunlar ortaya çıkabilir. Bu en önemli komplikasyonlardan biridir ve acil müdahale gerektirir.

Allerjik Reaksiyonlar

Özellikle hayvansal kaynaklı dolgular geçmişte daha fazla alerji riski taşırdı. Günümüzde sentetik ve saflaştırılmış hyaluronik asit dolgularla bu risk çok daha düşüktür. Yine de herhangi bir riskin büsbütün sıfırlandığını söylemek zordur.

Dolgu uygulamaları genelde güvenli işlemlerdir. Yine de uygulama öncesinde tüm bu olası yan etkiler ve riskler hakkında bilgilendirilmek önemlidir.

Dolgu Uygulamalarının Kalıcılığı Ne Kadardır ve Sonuçlar Nasıl Korunur?

Dolgu maddelerinin kalıcılığı, kullanılan ürünün türüne, uygulama yapılan bölgeye, kişinin metabolik hızına ve cilt yapısına bağlı olarak değişir.

Hyaluronik Asit Dolgular

Genellikle 6-18 ay arası kalıcılık göstermektedir. Örneğin dudak bölgesinde daha çok hareket olduğu için, bu süre daha kısa olma eğilimindedir. Yanak, çene gibi alanlarda ise genellikle biraz daha uzun sürebilir.

Kalsiyum Hidroksiapatit (CaHA)

CaHA dolgular (örneğin Radiesse) hacim kazandırmanın yanı sıra kolajen üretimini de tetikleyebilir. Bu yüzden ortalama

12 ay ve bazen daha uzun süre etkisini koruyabilir. Poli-L-Laktik Asit (PLLA)

Bu tür dolgular anında hacim vermez; vücudu kendi kolajenini üretmeye teşvik eder. Etkisi kademeli olarak ortaya çıkar ve 2 yıla kadar kalıcılık bildiren çalışmalar vardır.

Kalıcılık süresinin sonunda dolgu maddesi vücut tarafından yavaşça parçalanır ve bölge eski haline yakın bir görünüme dönebilir. Uygulamanın kalıcılığını uzatmak için:

Tekrarlayan Seanslar: Doktorunuz, dolgunun etkisi azalmaya başladığında küçük dokunuşlarla "rötuş" enjeksiyonları yaparak sonuçları muhafaza edebilir.

Güneş Koruması: UV ışınları cilt yaşlanmasını hızlandırır, kolajen yıkımını artırır. Dolguların ömrünü korumak için güneş kremi kullanmak önemlidir.

Sağlıklı Yaşam: Yeterli su tüketimi, dengeli beslenme ve düzenli uyku cilt sağlığını destekler. Bu faktörler dolguların cilt altı dokusuyla daha iyi uyum sağlamasına yardımcı olabilir.

Dolgu Uygulaması Sonrasında Nelere Dikkat Edilmelidir?

Dolgu enjeksiyonundan sonra, istenilen sonucu en iyi şekilde görebilmek ve olası yan etkileri en aza indirmek için bazı temel öneriler vardır:

İşlem Bölgesine Dokunma ve Masaj

Çoğu zaman ilk 24-48 saat bölgeye sert masaj yapılmaması istenir. Fakat doktorunuz, dolgunun eşit dağılması için hafif masaj önerdiyse, onun yönlendirdiği şekilde uygulamanız gerekir.

Makyaj ve Cilt Bakımı

İşlemden hemen sonra ciltte küçük iğne giriş delikleri olabilir. İlk birkaç saat ya da en fazla bir gün beklemek, enfeksiyon riskini azaltmak açısından önemlidir. Daha sonrasında hafif makyaj yapılabilir.

Sıcak ve Soğuk Temas

Özellikle dudak dolgusu yapıldıysa, aşırı sıcak içecekler veya buz kompresi uygulamaları konusunda hekimin önerileri dikkate alınmalıdır. Çok yoğun bir soğuk ya da sıcak, dolgunun homojenliğini etkileyebilir.

Egzersiz ve Sauna

Aşırı efor gerektiren egzersizler, hamam veya sauna gibi yüksek ısı içeren ortamlardan işlem sonrası ilk 24-48 saat kaçınılması önerilir. Bu kan dolaşımının hızlanmasıyla oluşabilecek ödemin artmasını önlemede faydalıdır. Uykuyla İlgili Öneriler

Yüzüstü uyuma alışkanlığı olanlar için, işlem sonrası ilk bir iki gece yan veya sırt üstü uyumaya gayret etmek dolgunun yer değiştirmesini engelleyebilir.

Bu basit önlemler iyileşme sürecini rahat geçirmenizi ve dolgu uygulamasından aldığınız verimi maksimum seviyede tutmanızı sağlar.

Dolgu Maddeleri, Cerrahiye Alternatif Olabilir mi?

Dolgu, cerrahi müdahale gerektirmeden yüz hatlarını şekillendirmek, hacim kaybını gidermek ve kırışıklıkları azaltmak için mükemmel bir seçenektir. Ancak belirgin derecedeki cilt sarkmaları, büyük kemik deformiteleri veya ciddi kapak düşüklüğü gibi durumlar söz konusu olduğunda, dolgu tek başına yeterli olmayabilir. Bu tür ileri vakalarda yüz germe, göz kapağı ameliyatı veya başka cerrahi prosedürler gerekmektedir.

Her ne kadar "ameliyatsız estetik" trendi dolgu ve benzeri işlemlere ilgiyi artırsa da uzun vadede sonuçların korunması için belli aralıklarla tekrar enjeksiyonlar yapmak gerekir. Cerrahi yöntemler ise kalıcı bir çözüm sunabilir fakat iyileşme süresi, riskleri ve maliyeti farklıdır. Yani dolgu ve cerrahi yöntemler birbirine rakip değil; çoğu zaman tamamlayıcıdır. Kimi zaman dolgu ve botulinum toksin gibi minimal invaziv prosedürlerle elde edilebilecek sonuçlar tatmin edici olabilir; diğer zamanlarda cerrahi planlama daha doğru bir seçenektir.

Yüz Dolgu Uygulamalarının Psikolojik Etkileri Nelerdir?

Dış görünümdeki küçük iyileştirmeler, kişinin kendine güvenini ve mutluluğunu ciddi oranda artırabilir. Örneğin sürekli "yorgun musun?" sorusuyla karşılaşmaktan bunalan biri göz altı dolgusu yaptırarak daha dinç bir ifade kazanabilir ve bu durum sosyal hayatta daha rahat hissetmesine olanak tanır.

Benzer şekilde dudakları çok ince olduğu için özgüveni düşük hisseden veya çenesi geride olduğu için profilinden hoşlanmayan kişiler, basit dolgu uygulamalarıyla istedikleri görünüme kavuşabilir. Araştırmalar, estetik dolgu işlemlerinin insanların benlik saygısını ve sosyal ilişkilerdeki rahatlığını güçlendirebildiğini göstermektedir.

Burada önemli olan nokta, beklentilerin gerçekçi olmasıdır. Dolgu, kişinin sosyal ya da psikolojik tüm sıkıntılarını sihirli değnekle çözmez. Bir danışmanlık veya psikoterapi gerektiren durumlar söz konusuysa, yüz dolgusu tek başına yeterli olmayabilir. Fakat doğru uygulamayla, kişinin kendine bakışında olumlu bir değişim yaratmak mümkün olur.

Yüz Dolgusu Uygulamalarının Geleceği Nasıl Görülüyor?

Tıbbi estetik alanı, sürekli gelişen ve teknolojik yeniliklerin hızla uygulamaya girdiği bir sektördür. Dolgu materyallerinde de daha uzun ömürlü, daha doğal hisli ve daha güvenli ürünler üzerinde çalışmalar sürmektedir. Örneğin kendi kendini düzenleyen akıllı dolgu materyalleri veya cilt altına verildikten sonra kolajen sentezini sürekli uyararak cildin yapı taşlarını güçlendiren yeni jenerasyon ürünler gelecek vaat etmektedir.

Ayrıca kombine tedaviler de giderek yaygınlaşmaktadır. Örneğin lazer uygulamalarıyla cilt dokusunu yenilerken aynı anda stratejik bölgelerde dolgu enjeksiyonları yapmak; sarkmış kasları sıkılaştırmak için odaklanmış ultrason (HIFU) tedavisiyle dolguyu desteklemek gibi. Böylece her biri tek başına sınırlı etkiye sahip yöntemler birlikte kullanıldığında çok daha tatmin edici sonuçlar verebilmektedir.

Dolgu Maddeleri Hangi Bölgelerde, Nasıl ve Neden Tercih Edilir?

Dolgu maddeleri, yüz estetiğinde en sık başvurulan minimal invaziv yöntemlerden biridir. Dudaklardan yanaklara, göz altlarından çene hattına kadar geniş bir yelpazede kullanılabilmesi ve uygulama sonrası hızlı sonuç vermesi nedeniyle popülerdir. Hyaluronik asit gibi biyouyumlu materyallerle yapılması, geri dönüştürülebilir ve güvenli bir seçenek olmasını sağlar.

Özetlemek gerekirse:

Dudak Dolgusu: İnce dudakları dolgunlaştırır, konturu belirginleştirir.

Yanak ve Elmacık Kemiği Dolgusu: Yüze gençlik ve canlılık verir, sarkmaları kamufle eder. Nazolabial Kıvrım Dolgusu: Gülme çizgilerini yumuşatarak daha taze bir ifade kazandırır.

Marionette Çizgisi Dolgusu: Ağız köşelerindeki sarkık görüntüyü düzeltir, yüzün mutsuz ifadesini ortadan kaldırır. Göz Altı Dolgusu: Yorgun ve çökük bakışları canlandırarak daha dinç bir ifade yaratır.

Ameliyatsız Burun Şekillendirme: Küçük şekil bozukluklarını burun ucu ve sırtına yapılan dokunuşlarla düzeltir. Çene ve Çene Hattı Dolgusu: Alt yüzü yeniden yapılandırır, profilin netleşmesini sağlar.

Alın Dolgusu: Derin mimik çizgilerini doldurarak daha pürüzsüz bir alın görünümü sunar. Yara ve Sivilce İzleri Dolgusu: Ciltteki çukurları doldurur, daha eşit bir cilt dokusu oluşturur.

Tüm bu işlemlerde önemli olan kişinin yüz anatomisinin detaylı incelenmesi, beklentilerin doğru anlaşılması ve uzman bir profesyonel tarafından uygulanmasıdır. Doğal görünüm her zaman ön planda tutulmalı; kişinin genel yüz ifadesi ve orantıları korunarak küçük dokunuşlarla büyük farklar yaratılmalıdır.

Dolgu tedavisi, estetik kaygılarla yapılabileceği gibi, yaralanma veya kazalar sonrası oluşan doku kayıplarını gidermek için de kullanılabilir. Her durumda, iyi planlanmış ve doğru materyal seçimiyle gerçekleştirilen uygulamaların sonuçları oldukça yüz güldürücüdür. Günümüzde insanlar, giderek artan bir şekilde ameliyatsız ve kısa sürede etkili çözümleri tercih ediyor. Dolgu maddeleri de bu ihtiyacı karşılamada önemli bir rol oynuyor.

Unutulmaması gereken temel nokta, dolgunun bir "sihirli değnek" olmadığı; ancak doğru yer, doğru miktar ve doğru uzman eliyle uygulandığında hayat kalitesini ve öz güveni oldukça yükselten etkili bir araç olduğudur. Yüzümüzde zamanı geri almak, taze ve sağlıklı bir ifadenin kapılarını aralamak için dolgu uygulamalarının cazibesi her geçen gün artarak devam etmektedir.

 
Bucak'ta sağlık seferberliği
 
Antalya Devlet Opera ve Balesi'nden Burdur'da konser
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Sepanu: Kaliteli Kadın Giyim, Hak Ettiğiniz Gibi
Moda dünyasında özgün çizgisiyle öne çıkan Sepanu, yeni sezon koleksiyonuyla ...
Sağlık Turizmi SEO Ajansları Listesi
Hepimiz biliyoruz ki sağlık turizmi, son yıllarda turizm sektörünün parlayan ...
Bursa Etkinlik Planlama Uzmanları ile Hayalinizdeki Organizasyonu Yapın
Bursa, tarihi zenginlikleri ve doğal güzellikleriyle, Türkiye'nin en çekici ...
 
Dolar TL Çeviri: Güncel Kurlar ve Hesaplama Yöntemleri
Sadece bireysel alım satım işlemlerinin değil, küresel ticaretin de temel ...
İstanbul İzmir ambar hizmetleri
Günümüzde şehirler arası nakliyat, ticaretin sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşımaktadır.
Hadımköy’ün Kalbindeki Profesyonel Kilit Hizmeti
İstanbul’un hızla büyüyen, sanayisi ve yerleşimiyle dikkat çeken semtlerinden ...
 
Fildişi Tesbih Koleksiyonerleri İçin Rehber: Değer, Bakım ve Sahte Ürün Ayırt Etme Tüyoları
Tesbih, yüzyıllardır hem inanç hem de estetik kaygılarla üretilen ve kullanılan bir objedir.
Yonka Müzik Market ile Plak Çalar ve Gramofon Önerileri
Zaman değişir, müzik değişir… Ama bazı sesler vardır ki ne kadar dijitalleşsek ...
Dalış Dükkanı ile Su Altı Dünyasına Hazırlanın
Türkiye’nin dört bir yanındaki denizler, göller ve zengin su altı yaşamı, ...
 
Dursun Gündoğdu
Kafa hep aynı kafa...
YAZARLAR
Mesut Gürkan
Mesut Gürkan
Hoca kızdı ve bakın ne oldu?
Serpil Nur Abiral
Serpil Nur Abiral
Kemer bu, olmaz deme her şey olur
Turgut Güngör
Turgut Güngör
Bu saldırı ders olsun 
Halit Çelikbudak
Halit Çelikbudak
Antalya’dan hikayeler…
İsa Altun
İsa Altun
BİZLERİ NASIL SOYUYORLAR
Sude Karataş Geyikci
Sude Karataş Geyikci
Antalya'da kaldırımda yürümek eziyet
H.O.P
H.O.P
Ülkemize biçilen rol
Prof. Dr. Yakup Alıcıgüzel
Prof. Dr. Yakup Alıcıgüzel
Türkiye’nin problemi yok, problemi bireysellik..  
Nesrin Mater
Nesrin Mater
Karadağ ve tembellik üzerine 10 tavsiye
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA GÜN HABER
ASTROLOJİ
Koç
 
21 Mart - 20 Nisan
Mayıs'ta Plüton, Kova burcunda geri hareketine başlayacak. Bu yerleşim, sosyal çevre, arkadaşlıklar ve topluluklarla ...
 
Ana Sayfa Türkiye Antalya BURDUR ISPARTA Siyaset Turizm Resmi REKLAMLAR KAMPÜS Spor GÜN'ün ürünü
KünyeHakkımızda KünyeKünye İleti�YimIletisim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva