İnsan ömrünün 150 yıla ulaşmasının ilk olarak Batı’da değil, Asya ülkelerinde gerçekleşeceğini ifade eden Moleküler Biyoloji Genetik Uzmanı Prof. Dr. Kaan Yılancıoğlu, “Regülasyonlar (düzenleme) Batı’da çok sıkı ama Asya ülkelerinde daha esnek. Genetiği değiştirilmiş ilk insanlar da Çin’de doğdu. Bu nedenle 150 yıllık ömür hedefi ilk olarak Çin gibi ülkelerde uygulanabilir. Orada bilimsel riskler daha serbest test ediliyor” dedi.
İnsan ömrünün 150 yıla ulaşmasının 2030’da değil ama gelecek 50 yıl içinde mümkün olabileceğini belirten Prof. Dr. Yılancıoğlu, “2030 yılı biraz erken. Belki 90’lı yaş ortalamalarına ulaşabiliriz ama 150 yıl için 50 yıl daha gerekiyor. Bugün doğan çocuklar bu gelişmelere şahit olacak. Onların 150 yaşına kadar yaşayabileceğini görebiliriz" diye konuştu.
İnsan yaşam süresi son 70 yılda uzadı
1950’li yıllardan beri insan ömrü zaten uzadı. Ortalama yaşam süresi 50’li, 60’lı yaşlardan 83-85 yaşlara kadar çıktı. Yapılan bilimsel çalışmalar, organların dayanıklılığı ve biyoteknolojik gelişmeler dikkate alındığında insan ömrünün 150 yıla kadar uzayabileceğini gösteriyor.
Rockefeller neredeyse 100 yaşına kadar yaşamıştı ve yaşamı boyunca birden fazla organ nakli geçirmişti. Karaciğer, böbrek gibi organlar sayesinde o yaşa kadar dayanabildi. Bu da gösteriyor ki organ nakliyle bir noktaya kadar idare edebilmek mümkün olabiliyor.
Konu uzun yaşamak değil, sağlıklı yaşamak
Ömrü uzatma araştırmaları artık sadece 'yaş almak' değil, sağlıklı yaşlanmak üzerine yoğunlaştı. 'Longevity' yani uzun ama kaliteli yaşam bilimi, bugünlerde çok revaçta. İnsan ömrü uzadıkça nörolojik, kalp ve hücresel düzeyde sağlığı korumak daha önemli hale geliyor.
Artık sadece uzun yaşamak değil, sağlıklı yaşlanmak tartışılıyor. Bunun öncüleri var dünyada. Brian Johnson her gün 2000’in üzerinde test yaparak vücudunu sürekli izliyor ve buna göre yaşam biçimini düzenliyor. Kendini adeta bir bilimsel denek gibi konumlandırdı. Sağlıklı yaşlanmanın sınırlarını bu tür örnekler üzerinden göreceğiz.
Organ nakliyle değil, genetikle ulaşabiliriz
Organ nakilleri insan ömrünü uzatmada geçici bir çözüm sunuyor. Başkasının organını aldığınızda vücudun bu organı kabul etmesi için uzun süre immün süpresif yani bağışıklık baskılayıcı tedavi görmeniz gerekir. Bu da sizi bakteriyel, viral, mantar enfeksiyonlarına açık hale getirir. Bu nedenle sadece organ nakliyle yüzyıllarca yaşamak mümkün değil.
Geleceğin çözümü genetik mühendislik ve hücresel yenilenmede. Yaşlanmayı geciktiren moleküller yani senolitikler üzerinde çalışmalar hızla ilerliyor. Japonya’da yeniden diş çıkarmayı sağlayan ilaç denemeleri başladı. Benzer şekilde yaşlanmayı yavaşlatan hatta geriye çevirebilen moleküller üzerinde çalışmalar yürütülüyor.
Kendi organlarımızı üretme dönemi yaklaşıyor
Gelecekte insanların kendi kök hücrelerinden organ üretmesinin mümkün olacak. Tissue regeneration dediğimiz doku yenileme teknikleri gelişiyor. IPS teknolojileri sayesinde bireyin kendi hücresinden organ üretmek mümkün hale gelecek. Böylece artık başkasının organını almak yerine kendi organımızı yeniden üretebileceğiz.
Ayrıca, genetiği değiştirilmiş hayvanlardan organ nakli çalışmaları da ilerledi. Domuzlarda insan bağışıklık sisteminin tanıyıp saldırdığı proteinler genetik olarak silindi. Bu organlar insanlara nakledilebilir hale geliyor. Yani hayvan kaynaklı organ nakli çok yakın bir gelecekte klinik aşamaya gelecek.
150 yıl ilk Asya’da mümkün olabilir
İnsan ömrünün 150 yıla ulaşması ilk olarak Batı’da değil, Asya ülkelerinde gerçekleşebilir. Regülasyonlar Batı’da çok sıkı ama Asya ülkelerinde daha esnek. Genetiği değiştirilmiş ilk insanlar da Çin’de doğdu. Bu nedenle 150 yıllık ömür hedefi ilk olarak Çin gibi ülkelerde uygulanabilir. Orada bilimsel riskler daha serbest test ediliyor.
Bugün doğan çocuklar 150 yılı görebilir
İnsan ömrünün 150 yıla ulaşması 2030’da değil ama gelecek 50 yıl içinde mümkün olabilir. 2030 yılı biraz erken. Belki 90’lı yaş ortalamalarına ulaşabiliriz ama 150 yıl için 50 yıl daha gerekiyor. Bugün doğan çocuklar bu gelişmelere şahit olacak. Onların 150 yaşına kadar yaşayabileceğini görebiliriz. Bizim kuşak için sınır hala 100 yaş civarında.
Gen düzenleme hızla ilerliyor ama sağlıkta süreçler yavaş
CRISPR ve PA (Prime Editing) gibi gen düzenleme teknolojileri insan ömrünü uzatmada devrim yaratacak. Bozuk genetik materyali çıkarıp yerine sağlıklı genleri takabiliyoruz. Tek bir mutasyonu bile değiştirmek artık mümkün. Ancak sağlıkta mevzuat çok yavaş. Bir ilacın klinik uygulamaya girmesi 5 ila 15 yıl sürüyor. Dolayısıyla laboratuvardaki buluşları biz ancak 15-20 yıl sonra klinikte görebiliyoruz.
Yapay zeka teknolojilerinin hızla ilerlemesine karşın sağlıkta aynı hız mümkün değil. Yapay zekada güvenlik regülasyonu yok, o yüzden çok hızlı. Ama sağlıkta etik ilkeler, onay süreçleri ve regülasyonlar var. Bu da ilerlemeyi doğal olarak yavaşlatıyor.
(Hürriyet)
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
|||||
|
|
![]() Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |
![]() |
||||||||||||
|
||||||||||||
![]() |
||||||||||||
![]() Koç ![]() 21 Mart - 20 Nisan
|
||||||||||||
![]() |
||||||||||||
|
||||||||||||
![]() |
||||||||||||
|
||||||||||||
![]() |