Antalya'da 75 yıllık köy okulu, otizmli çocuklara yuva oldu

Aksu ilçesi Topallı Mahallesi'nde 1950 yılında yapılan ve bir süredir harap şekilde boş kalan köy okuluyla ilgili yaklaşık 5 sene önce Akdeniz Otizm Spor Kulübü Derneği bir proje hazırladı. Harabe şekildeki okulun otizmli çocuklara eğitim yuvası olabilmesi için başlanan proje Milli Eğitim Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından onaylanınca, bir gönüllü iş insanı tarafından okulun yenileme çalışmaları yapıldı. Çalışmaların ardından eğitime 4 sene önce hazır hale getirilen okulda 12 çocukla başlayan eğitim yolculuğu şimdilerde 50 çocuğa kadar ulaştı. Çocuklar hafta içi 5 gün, günde 8 saat okulda eğitim alırken, çocuklarla birlikte okula gelen anneler ise yemek ve temizlik işlerini yapıyor. Otizmli çocuklar okulda takı tasarımdan, spora kadar birçok konuda eğitim alırken, sosyal hayattaki davranışları da kontrol altına alınıyor.

DOĞA VE HAYVAN SEVGİSİYLE EĞİTİM ALIYORLAR

Aynı zamanda okulun bahçesindeki 'Fıstık' ve 'Kadife' isimli 2 eşek ile koyun, kaz, tavuk ve köpeklerle de vakit geçiren çocuklar evleri gibi hissettikleri okullarında yeni bir hayata başlıyor. Bununla birlikte okulun bulunduğu mahallede yaşayanlar da okula sahip çıkmaya çalışıyor. Tarım arazilerinin ortasında yer alan okula mahalle sakinleri düzenli olarak sebze ve meyve gönderirken, okulun yanında bulunan camiye gelenler de destekte bulunuyor.

Okulun temizlik ve yemek işlerini yapan anneler ise okulun sabit giderlerini karşılayabilmek için zaman zaman çevredeki tarım arazilerinde çalışmaya gidiyor veya okul bahçesinde yaptıkları ekmek, mantı gibi ürünleri satarak gelir elde ediyor.

'SİSTEMİ BİZ ONLARA GÖRE ŞEKİLLENDİRDİK'

Akdeniz Otizm Spor Kulübü Derneği Başkanı Demet Çileli, okulun yaşadıkları zorlukların bir ürünü olarak ortaya çıktığını belirterek, "Özellikle 18 yaşını dolduran otizmli bireylerin gidecekleri yerleri kalmadı. Aileler olarak harekete geçtik. Yerel yönetimler, kamu kurumları ve iş insanlarının destekleriyle bu merkezi hayata geçirdik. Burada çok mutluyuz. Otizmli bireyleri bir sistemin içerisine sıkıştırmaktan ziyade onların sevdiği, yapmaktan keyif aldıkları etkinlikleri yapıyoruz. Sistemi biz onlara göre şekillendirdik. Burada hem aileler hem çocuklar çok mutlu. Burada doğayla, hayvanlarla iç içe eğitim modeli var" dedi.

İMECE USULÜ HİZMET VAR

Okuldaki herkesin özveriyle çalıştığını belirten Çileli, "Burası 1950'lerden kalma atıl bir köy okuluydu. Burayı baştan sonra yeniledik. Otizmli çocuklarımızın hizmetine açıldı. Bakanlığımız öğretmenlerimizi veriyor, Kepez Belediyesi servis hizmetimizi sağlıyor. Annelerimiz de burada gönüllü olarak yemek ve temizlik işlerini yapıyor. Burası aslında imece usulü dönen bir merkez. Köylüler seralarından sebze ve meyve getiriyor, camimizin imamı düzenli olarak tüpümüzü değiştiriyor. Sürdürülebilir olması çok önemli" diye konuştu.

ANNELER SERALARDA ÇALIŞIYOR

Merkezin giderleri için ortaklaşa olarak çalıştıklarını söyleyen Çileli, "Umarım burası gibi atıl durumdaki binalarımız ufak tefek dokunuşlularla engellilerimizin hizmetine açılır. Otizm çok zor, aileler çok çaresiz. Bu merkez bu noktada çok büyük dayanışmaya örnek oluyor. Bir anne bir işi olduğunda, diğer annelerimiz çocuğunun bakımını da üstleniyor. Yaygınlaşması ve kamu desteğiyle sürdürülebilir olması çok kıymetli. Bazen mantı, ekmek yapıyoruz, seralarda günlük olarak çalışıyoruz ve merkezimizin giderlerini bu şekilde karşılıyoruz" dedi.

'MOTOR VE KAS BECERİLERİ GELİŞİYOR'

Okulda görev yapan görsel sanatlar öğretmeni Tutku Varışlı Er, "Orta yaş gruplarıyla daha çok çalışıyoruz. Farklı kapı süsleri, yağlı boya tablolar yapıyoruz. Küçük yaş gruplarına takılar yaptırıyoruz. Çocukların zihin gelişimlerini destekliyoruz. Aynı zamanda motor becerileri, kas becerileri, yaratıcılıkları gelişiyor. Normal hayattaki davranışları değişiyor. Kendilerini ifade etme biçimlerine etkisi oluyor. Yaptıkları resimleri analiz edip onları tanımaya çalışıyorum" diye konuştu.

MAHALLELİ SAHİP ÇIKIYOR

Mahalle sakinlerinin okula destek olduğunu söyleyen cami imamı Abdurrahman Toloman, "Mahallemizdeki çiftçilerimiz ve halkımız ellerinde meyve sebze ne varsa okula veriyor. Okul açıldığından bu yana yardımlarını eksik etmiyorlar. Ben de hafta sonları hayvanlarına yem veriyorum. Okulun bazı ihtiyaçlarını da yine sponsorlarımız sayesinde karşılıyoruz" dedi.

Okulda eğitim gören öğrencilerden Furkan Şekerci, "Günlerimiz iyi geçiyor. Arkadaşlarımla vakit geçiriyorum. Spor yapıyoruz, resim çiziyoruz, takılar yapıyoruz. Sinema bölümünde film izliyoruz" diye konuştu. 

Semih ERSÖZLER/ANTALYA, (DHA)