Antalya'da 'halı, balkon ve araba yıkama yasaklasın' önerisi

Kentte, Akdeniz Üniversitesi (AÜ), Antalya Su ve Atıksu İdaresi Genel Müdürlüğü (ASAT) ve Antalya Kent Konseyi iş birliğiyle düzenlenen YÖK Bilim Kafe etkinliğinin konusu, 'Su Krizi ve Tasarruf Kültürü' oldu. Etkinliğe, AÜ Rektör Yardımcısı Şükrü Özen, Antalya Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt, ASAT Genel Müdür Yardımcısı Necdet Erol ve muhtarlar katıldı. Etkinlikte, AÜ Çevre Mühendisliği Bölümü'nden Doç. Dr. Güray Doğan'ın moderatörlüğünde Çevre Mühendisliği Bölümü'nden Prof. Dr. Ayşe Muhammetoğlu, Avrupa Birliği (AB) ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından desteklenen 'İklim Değişikliği ile Mücadele için Kentsel Su Dağıtım Sistemlerinin Verimliliği ve Güvenilirliğinin Geliştirilmesi' başlıklı proje kapsamındaki çalışmaların sonuçlarını paylaştı.

ÜNİVERSİTELERİN HALK BULUŞMASI

AÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şükrü Özen, üniversitelerde üretilen bilginin, araştırmanın sonuçlarını toplumun bütün kesimleriyle paylaşmanın hedeflendiği ve 81 ilde 150 üniversitede aynı anda düzenlenen etkinliğin, coğrafi kapsayıcılık açısından da dünyanın en büyük bilim kafe etkinliği olduğunu kaydetti. Konuların çeşitlendirilerek, araştırma sonuçlarının toplumun farklı kesimleriyle paylaşılmaya devam edeceğini dile getiren Prof. Dr. Özen, "Halk buluşması olarak da özetlenebilir ama hepiniz biliyorsunuz ki Akdeniz Üniversitesi'nin güçlü taraflarından birisi de kentiyle, kurumlarıyla, sivil toplum örgütüyle, yerel yönetimiyle çok güçlü ilişkileri olan, iş birlikleri olan bir üniversite" diye konuştu.

‘ZEYTİNYAĞINDAN DAHA KIYMETLİ BİR SÜRECE GİRİYOR'

Antalya Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt, günümüzün en önemli sorunlarından birinin su kaynakları, içme ve sulama suyu olduğunu belirterek, "Hem kaynaklarımızın korunması hem de su tasarrufunu nasıl sağlarız? Sonsuz, bitmeyen, tükenmeyen bir kaynağa sahip değiliz. Umarım bu bilinçlenme kültürü toplumun her kesimine yayılır ve suyun ne kadar değerli olduğunu anlarız. Hani 'zeytinyağı gibi' diyoruz ya, içtiğimiz sular zeytinyağından daha kıymetli bir sürece giriyor. O nedenle suyumuz için ortaklaşa ne yapabiliriz? Hepimizin ortak sorumluluğu" ifadelerini kullandı.

HER ABONE 1 METREKÜP SU TASARRUF ETSE

ASAT Genel Müdür Yardımcısı Necdet Erol, ASAT olarak 2,7 milyon Antalyalı ve 27 milyon dünya vatandaşına hizmet verdiklerini belirterek, "Maalesef yüzde 98 suyumuzu yer altı kaynaklarından sağlıyoruz. Bu da maliyet olarak karşımıza çıkmakta. Şehrimizde içme suyu kaynaklarımız şu an için 264 noktadan laboratuvar sonuçları alınmakta ve her yerde suyumuz içilebilir niteliktedir. 1 milyon 550 bin abonemiz var. Biz suyu hoyratça kullanmaya devam edersek maalesef iklim değişikliği ve kuraklık neticesinde yarın sorunlarla karşılaşacağız. 1 milyon 550 bin aboneden her biri 1 metreküp tasarruf etse 1 milyon 550 bin ton su tasarruf ederiz" dedi. Necdet Erol, ASAT Eğitim Şube Müdürlüğü ekiplerinin su tasarrufu konusunda 913 mahallede çocuklara yönelik eğitimlerini tamamladığını anlattı. Erol ayrıca kentteki suyun yüzde 70'inin tarımsal sulamada kullanıldığını ve vahşi sulamadan vazgeçilmediğini ifade ederek, "Tarımsal sulamada suyumuzu kullanmayalım. İçme suyudur bu, ona göre sahip çıkalım" diye konuştu.

'2100'E KADAR TÜRKİYE'DE SICAKLIK 6 DERECE YÜKSELECEK'

Türkiye'de iklim değişikliğinin su kaynakları üzerindeki etkilerini anlatan Prof. Dr. Ayşe Muhammetoğlu ise iklim değişikliğinin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı başta olmak üzere üniversitelerin de gündeminde olduğu ve bu konuda çok ciddi çalışmalar yapıldığını söyledi. Prof. Dr. Muhammetoğlu, "Türkiye'yi iklim değişikliği açısından ne bekliyor? Genellikle 2100 yılının sonuna kadar çeşitli projeksiyonlar yapılıyor. 6 dereceye varan sıcaklık artışları bekleniyor. Yani 100 yılın sonuna kadar peyderpey bu olacak. Türkiye ortalaması için bahsediyorum. Yağışlar azalacak. Maalesef kuraklık yaşıyoruz, içindeyiz. Ardışık kurak gün sayısı artıyor" ifadelerini kullandı.

'SU FAKİRİYİZ, KİŞİ BAŞINA 1308 METREKÜP SU DÜŞÜYOR'

Türkiye'nin 112 milyar metreküp yıllık su potansiyeli olduğunu ve nüfusa bölündüğü zaman kişi başına yılda 1308 metreküp su düştüğünü belirten Prof. Dr. Ayşe Muhammetoğlu, "Su stresi yaşayan bir ülkeyiz. Çok yakın bir dönem 2030 yılında su kaynakları aynı kalıyor olsa bile nüfus artıyor. Sadece 5 yıl sonra bu değer 1270 olacak. Fakirleşiyoruz. Su kaynaklarındaki azalmayı da düşünürsek, biz su fakiriyiz. Bunun için de çok ciddi önlemler almamız gerekiyor. Antalya havzası için 5 derecelere varan sıcaklık artışları öngörülüyor. Yani sıcaklık artışı çok. Özellikle Akdeniz kıyı ülkelerinde çok ciddi bir sorun. Dünya genelinde de Akdeniz bölgesi iklimi en zayıf, en kırılgan bölge. Yağışlarda yüzde 27 düzeyinde azalma öngörülüyor. Yani Antalya ve Akdeniz bölgesi için yağışlarda ciddi azalma var. Hidrolojik kuraklık riskleri çok yüksek" dedi.

'DAMLATAN MUSLUKLARDAN KAÇINMALIYIZ'

Su tasarrufu konusunda örnekler de veren Prof. Dr. Muhammetoğlu, şöyle konuştu:

"Elimizi ve yüzümüzü yıkarken, duş alırken, mutfakta, çamaşır, bulaşık; yani bütün evsel kullanımda nasıl tasarruflu oluruz? Herkesten bunu istiyoruz. Okullara gittik, çocuklara sordum, 'Duşu kaç dakikada alırsınız' diye. Birisi dedi 1 saat', birisi dedi ‘5 dakika'. ‘5 dakikada alan arkadaşımızı hadi alkışlayalım' dedik. Bu sıcakta kimseye biz 'Duş almayın' diyemeyiz. Ama o süreyi optimum, daha iyi, dikkatli kullanmak gerekiyor. Tuvaletler, duşlar, banyolar, her yerde damlatan musluklardan kaçınmamız gerekiyor. Halı yıkamak, balkon yıkamak, araba yıkamak, bahçe sulamak bunlar olmaması gereken uygulamalar artık. Bunları hayatımızdan çıkarmak zorundayız."

Antalya Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt, halı ve oto yıkamaların her yerde arttığını, kırsaldaki mahallelerde daha çok yaygınlaşmaya başlaması ve bunların önüne geçilemediği yönünde çok şikayet aldıklarını belirterek, bu uygulamaların yasaklanması, ciddi cezalar yazılması ve önüne geçilmesi gerektiğini söyledi.

Mehmet ÇINAR/ANTALYA, (DHA)