Türkiye’de her yıl 600 ila bin kişinin boğulduğunu belirten uzmanlar, en büyük tehlikenin baraj, dere, göl gibi su altı bilinmeyen yerlere baş üstü yapılan dalışlar olduğunu belirtti. Uzmanlar, “Yüksekten balıklama atlamayın” uyarısı yaparak “Anlık bir eğlenceyle hayatlar kararabiliyor” dedi.
Deniz mevsimiyle birlikte ülkemizde boğulma vakaları yeniden yükselişe geçti. Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) verilerine göre, dünya genelinde her yıl ortalama 230 bin kişi suda boğularak hayatını kaybediyor. Türkiye’de ise bu rakam 600 ile bin arasında.
Türkiye Gazetesi'nin haberine göre, Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Gülhane Eğitim Araştırma Hastanesi Acil Tıp Ana Bilim Dalı Öğr. Üyesi Dr. Bensu Bulut, baraj, gölet ve sulama kanalları gibi yapay su kaynaklarının tehlikeli alanlar olduğunu ifade ederek en büyük tehlikenin zemin yapısının bilinmemesi ve suyun altında ne olduğunun öngörülememesi olduğunu söyledi.
FELÇ VE ÖLÜM RİSKİ
Özellikle son dönemde gençler arasında yayılan yüksekten atlama vakalarına dikkat çeken Bulut, “Baraj ya da gölet kenarlarından aniden atlayan kişilerde suyun derinliğini bilmeden atlama sonucu, baş boyun travmaları görülüyor. Bunun sonucu olarak da bilinç kaybı ve boğulma artabiliyor” dedi. Yüksekten suya atlama sonucu kalıcı felç ya da ölümle sonuçlanabilecek omurilik yaralanmalarının da yaşanabildiğini aktaran Bulut, “Ömür boyu yatağa bağlı kalabiliyorlar. Yine, beyin hasarı da oluşabiliyor. Özellikle bu durum gençler arasında çok yaygın. Arkadaşlarının ısrarıyla hareket edip hayatlarından olabiliyorlar. Anlık bir eğlenceyle maalesef hayatları kararabiliyor” diye konuştu.
'AKINTIYA KARŞI DEĞİL, YANA DOĞRU YÜZÜLMELİ'
Tatil sezonunun açıldığı şu günlerde denizde boğulma vakalarına karşı da uyarılarda bulunan Bulut, denizdeki dip akıntılarının en sık boğulma nedenlerinden biri olduğuna vurgu yaptı. Bulut, “Açık denize doğru çekilme hissedildiğinde panik yapılmadan akıntıya karşı değil, yana doğru yüzülmeli. Panik olduğu zaman maalesef kurtarmaya gelen kişi de hayatını kaybedebiliyor. Bu durum ikinci ölüm olgusu olarak biliniyor. Panik halinde boğulan kişi kurtarıcıyı farkında olmadan aşağıya çekebiliyor. Yüzme bilen biri bile bu durumda kontrolü kaybedebiliyor” ifadelerini kullandı.
'TOK KARNINA SUYA GİRİLMEMELİ'
Hayat kurtarmanın ilk adımının bilinçli müdahale olduğunun altını çizen Bulut, her ilde Sağlık Bakanlığı tarafından koordine edilen ilk yardım kursları olduğunu ve her vatandaşın ilk yardım eğitimi alması gerektiğini önemle vurguladı. Bulut, denize girmeden önce alınması gereken tedbirlerle ilgili şu tavsiyelerde bulundu:
"Tok karnına suya girilmemeli. Uzun süre güneşlendikten sonra soğuk suya atlanmamalı. Denize girmeden önce deniz boyu, hava şartları ve uyarı işaretleri mutlaka kontrol edilmeli. Özellikle kalp damar hastalıkları, epilepsisi olan, şeker hastalığı ya da tansiyon problemi yaşayan bireyler mutlaka hekim kontrolünde ve önerileri doğrultusunda hareket etmeli. Bazı ilaçlar vücudun susuz kalmasına karşı duyarlılığı artırabiliyor. Dolayısıyla ilaç saatleri ve yan etkileri göz önünde bulundurulmalı."
BOĞULMA VAKASINDA İLK MÜDAHALE
Dr. Bensu Bulut, herhangi bir boğulma vakasıyla karşılaşıldığında ilk müdahalenin nasıl yapılması gerektiğini şöyle anlattı:
"İlk önce 112 Acil Sağlık Hizmetleri aranarak durum bildirilmeli. Boğulan kişi suyun içindeyse, paniğe kapıldığı için bizi de batırabilir. Bunun yerine sopa, can simidi, ip gibi nesne ile karadan uzanarak kurtarma denemeliyiz. Eğer suya girilmesi şartsa ve eğitimliysek boğulmakta olan kişiye arkadan yaklaşmalı ve kendi güvenliğimizi sağlayacak şekilde müdahale etmeliyiz. Solunum yoksa su içindeyken kurtarıcı soluk denilen iki nefes verilebilir. Bu özellikle çocuklar ve hipotermik dediğimiz vücut ısısı düşük hastalarda önemli. Kalpler henüz durmamışken erken oksijen verilmesi hayat kurtarıcı oluyor. Ama kişi eğer sudan çıkarılmışsa o zaman öncelikle bilinci, nefesi ve nabzı kontrol etmeliyiz. Soluk almıyorsa zaten 112’yi olayın başında aramıştık. Acil Sağlık Hizmetleri 10 dakikada olay yerine ulaşıyor. 112 gelene kadar eğitimimiz var ise kalp masajına başlamalıyız. Eğer soluk var ama kişinin şuuru kapalıysa kusma riskine karşı yan çevirmeliyiz. Üstünü örtmeli ve sıcak tutmalıyız."
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
|||||
|
|
![]() Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |
![]() |
||||||||||||
|
||||||||||||
![]() |
||||||||||||
![]() Koç ![]() 21 Mart - 20 Nisan
|
||||||||||||
![]() |
||||||||||||
|
||||||||||||
![]() |
||||||||||||
|
||||||||||||
![]() |