Finike- Kalkan otoyol projesi davasında bilirkişi keşfi tamamlandı

Antalya'nın batı ilçeleri Finike, Demre ve Kaş sınırlarında planlanan 74 kilometrelik, 60 metre genişliğinde, gidiş- geliş 4 şeritli, 11 köprü ve viyadük, 6 tünel ile 12 alt ve üst geçitten oluşan Finike- Demre- Kaş- Kalkan Bölünmüş Yol Projesi'nin iptali için Kaş Çevre ve Kültür Derneği, Mimarlar Odası Antalya Şubesi, Doğa Derneği, Finike TORAÇDER, Peyzaj Mimarları Odası ve 127 vatandaş dava açtı. Ayrıca TEMA Vakfı başka bir iptal davası açtı. Üçüncü dava ise Demre ve Finikeli vatandaşlar tarafından Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu'nun SİT alanları üzerinden yolun geçirilmesine verilen 'ÇED olumlu' kararının iptali için dava açıldı. 3 ayrı davaya ilişkin mahkeme bilirkişi heyeti, yolun yapılacağı bölgelerde keşif yaptı. Bilirkişi heyetinin yaptığı keşfe, Kaş Çevre ve Kültür Derneği Başkanı Ahmet Akoy, davacıların avukatı Tuncay Koç, bölge halkı ve STK temsilcileri katıldı.

KEŞİF BEYMELEK'TEN BAŞLADI

Kaş Çevre ve Kültür Derneği Başkanı Ahmet Akoy, bilirkişi heyetinin keşfe Demre'den başladığını aktardı. Çok sayıda vatandaş ve STK temsilcilerinin katılımıyla yapılan keşfin ilk olarak Demre'de tünelin çıktığı Beymelek birinci derece doğal sit alanı içinde gerçekleştirildiğini, bilirkişi heyetine örtü altı seracılık yapılan alanları gösterdiklerini söyleyen Akoy, "Arkasından İssium Kalesi'ne çıktık. Bu alanlar hep yolun etrafındaki etkileşim alanında. Ardından Köşkerler'de tüm örtü altı seracılığın yapılmasını sağlayan yer altı su kaynaklarının olduğu kuyuları gösterdik. Bu kuyuların üzerinden geçiyor maalesef yol. Çok komik bir şekilde bu kuyular sorunsuz şekilde taşınacak gibi içeride garip şeyler yazılmıştı" dedi.

'VİYADÜKLER TUZLU SUYU ARTIRIR'

Su kooperatif başkanlarının viyadük ayaklarının 50 metrenin altına inmesi halinde tuzlu su oluşacağını anlattığını belirten Akoy, "Tatlı sudan çıkıp bir kil tabakası olduğunu, 50 metreden sonra tuzlu suyun başladığını ve yanlış sondajlarla son yıllarda Demre'nin suyunun giderek tuzlandığını, bu tuzlanma etkisiyle de ekimin geç tarihlere kaldığını, eskiden daha erken ektiklerini fakat tuzlanmanın seyrelmesi için yağmurları beklediklerini, çiftçinin bundan etkilendiğini, tuzluk oranının her sene arttığını anlattılar. Viyadük ayaklarını, su kaynaklarının, su kuyularının üzerinden geçen yönünün değişmesini istediler" diye konuştu.

ANTİK KENTLER ETKİLENİYOR

Likya'dan kalma Myra Antik Kenti'ni besleyen antik su yolundan geçirilmek istenen tünel alanına gittiklerini de ifade eden Ahmet Akoy, "Bu antik su kemerinin hemen 27 metre üzerinden delinerek, patlatmalarla tünelin yapıldığını dehşetle gördük. Arkeolog, akademisyenlerimiz de oradalardı. Onlar da bunu çok dehşetle izledi. Hemen o yerin yan tarafında da antik mezarlar olduğunu gördük. Sonra Sura Antik Kenti'ne geldik. Yol genişletildiği zaman çok yakın, 50 metrelik mesafelerdeki alanların yine etkileşim alanı içinde olduğunu gördük. Oradan Kyaenai'ye geldik. Moloz yıkım yerinin yine birinci derece antik sit olan yerin içine döküldüğünü gördük" diye konuştu.

ENDEMİK LİKYA ORKİDESİ ALANI DA TEHLİKEDE

Kaş'a geçildiğinde Çukurbağ'daki tüm tarım alanlarının, endemik Likya orkidesinin yayılım alanı içinden yolun geçirildiğini gördüklerini anlatan Akoy, "Dünyada sadece bu bölgede olan ve sayısı giderek azalan bir tür Likya Orkidesi içinden yol geçirildiğini gördük. Tarihi su kuyularının üzerinden, birinci derece doğal sitlerin içinden, arkeolojik sitlerin içinden yolun geçirilmeye çalışıldığını dehşetle gördük" dedi.

KAPUTAŞ PLAJI'NDAN VİYADÜKLE YOL GEÇECEK

Yol güzergahında çok kıymetli bir alan daha olduğunu belirten Akoy, "Türkiye'nin turizm yüzü Kaputaş Plajı birinci derece doğal sitin üzerinden viyadükle yol geçiliyor. Bu viyadük bir tarafı 80 metre bir tarafı 110 metrelik Kaputaş'ın üstünden geçiliyor. Bu aynı zamanda sahilden de görülür olacak. Kaputaş birinci derece doğal sit içinde yine endemik bir tür olan Kaputaş andızotunun da tamamıyla etkilendiğini gördük" diye konuştu.

'UMARIM LİKYA COĞRAFYASI BU DARBEYİ YEMEZ'

Keşif bittikten sonra gelen akademisyen bilirkişi heyetinin notlarını aldığını, kendilerinin de tüm ihlalleri heyete anlattıklarını söyleyen Akoy, şöyle dedi: "Tüm kamulaştırılacak yerlerdeki köylümüzü, su kaynaklarının kooperatif başkanlarını heyetimizle buluşturduk. Başarılı bir keşif oldu. Bu şartlar altında yani bu kadar özellikli bir coğrafyanın içinden mevcut yollar dururken ve bunların geometrik şartları, fiziki şartları çok daha az maliyetli iyileştirebilecekken, coğrafyanın şartlarını zorlayarak, bu kadar büyük tahribata sebep olacak bir projenin akıl dışı olduğunu bir kez daha keşifte görmüş olduk. Umarım bu hatadan dönülür. Umarım Likya coğrafyası bu darbeyi yemez. Çünkü çok fazla doğal sit ve koruma alanı bu yoldan etkilenecektir."

BÖLGE İÇİN İMAR TEHLİKESİ

Bilirkişi keşfi sonucunda çıkacak raporun da bu coğrafya için olumsuz olmayacağına inandıklarını belirten Ahmet Akoy, "Bir taraftan da Batı Antalya Havalimanı projesi vardı. Aslında bu entegre bir proje. Batı Antalya Havalimanı yaptığınız zaman, Kaş-Kalkan deniz gören yamaçlarından geçirdiğiniz zaman kocaman bir coğrafyayı aslında imara açmış olacaksınız. Ne Kaş'ın bunu kaldıracak bir altyapısı var, ne Türkiye'nin bu kadar maliyetli projeleri kaldıracak yapısı var. Çok daha az maliyetle 3 şeritli yollar büyütülebilir, düzenlenebilir. Çok daha kritik yerlere bu kaynaklar kullanılabilir" diye konuştu. 

Mehmet ÇINAR/ANTALYA, (DHA)