Paratiroid adenomu, yıllarca fark edilmeyebilen, ancak basit bir kan testiyle bile teşhis edilebilen sinsi bir hastalık. Ne yazık ki, teşhis geciktiğinde kalıcı sağlık sorunlarıyla da karşı karşıya kalınabiliyor.
Bu nedenle halsizlik, yorgunluk ve yaygın vücut ağrıları olup bir türlü teşhis konulamayan hastalarda mutlaka kalsiyum değerine bakılması gerekiyor. Genel Cerrahi ve Endokrin Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Erhan Ayşan, bu gizli hastalık hakkında çok önemli bilgiler verdi.
Toplum tarafından da bilinmeyen paratiroid adenomu, paratiroid bezinden kaynaklanan iyi huylu bir tümördür. 'Tümör’ denince hastalar hemen kanseri düşünüyor. Oysa bu bir kanser değil ancak sinsi ilerleyen ve bu nedenle vücuttaki birçok organda kalıcı hasarlar bırakabilen bir hastalık.
Şüphe edildiğinde ise basit bir kan testi ile tanı koymak mümkün. Bu hastaların kanında kalsiyum yüksek çıkar. Kandaki yüksek kalsiyum başta kalp ve damarlar olmak üzere vücuttaki birçok sisteme ciddi hasarlar verir. Halsizlik, yorgunluk ve yaygın vücut ağrıları olup bir türlü teşhis konulamayan hastalarda mutlaka kandaki kalsiyum değerine bakılmalı.
BULGULAR ÇOK SİNSİ SEYREDİYOR
Paratiroid bezleri vücudun en küçük organlarıdır ve temel görevleri kalsiyum dengesini sağlamaktır. Bunu da parathormon isimli bir hormonu salgılayarak yaparlar. Paratiroid adenomu ise bu bezlerden kaynaklanan ve kana fazla miktarda parathormon salgılayarak zarar veren iyi huylu bir tümördür. İyi huylu olması önemli çünkü ‘tümör’ kelimesi hastalarda hemen kanser kaygısı yaratıyor.
Fazla parathormon salgılanması sonucu kanda kalsiyum yükseliyor. Yüksek kalsiyum damarlarda ve organlarda birikerek çeşitli hasarlar oluşturuyor. Bu hastalık ‘gizli hastalık’ olarak da bilinir. Bunun üç nedeni var: Paratiroid bezlerinin çok küçük olması, belirtilerin sinsi ilerlemesi ve ameliyat sırasında bu küçük bezleri bulmanın zorluğudur.
KÖTÜ HUYLU BİR HASTALIK OLMASA DA TEDAVİ İÇİN AMELİYAT OLMAK GEREKİYOR
Hastalığın seyrinin sinsi olması nedeniyle teşhis koymak güç oluyor ve dolayısıyla tedavi de gecikiyor. Ancak bu kesinlikle kötü huylu bir hastalık yani kanser değildir. Bu hastalığın tedavisinde ameliyat mutlaka gerekli oluyor. Çünkü kandaki kalsiyum yüksekliği çok önemli bir sorun.
Dünya Sağlık Örgütü son yıllarda kalsiyumun kandaki üst sınırını 10,5'dan 10'a indirdi. Bu çok önemli. Çünkü tıpta normal değerlerin revize edilmesi durumuyla çok az karşılaşılır. Bu durum, gelişen teknolojiyle kandaki yüksek kalsiyumun vücuda ne tür zararlar verdiğinin son yıllarda daha iyi anlaşılmasıyla gerçekleşti.
Sadece bu olay bile kandaki yüksek kalsiyumun ve buna neden olan paratiroid adenomunun ne kadar önemli bir hastalık olduğunu gösteriyor ve adenomun ameliyatla biran önce vücuttan uzaklaştırılmasının önemini ortaya koyuyor.
ŞİKAYETLER BİRÇOK HASTALIKLA KARIŞTIRILIYOR
Kandaki fazla kalsiyum, damar duvarlarına tutunarak katmanlar oluşturuyor ve önce damarı daraltarak sonra da tıkayarak kan geçişini azaltıyor ya da engelliyor. Bu durum kalp damarlarında olursa kalp krizi, beyin damarlarında olursa inme yani felçler, böbrek damarlarında olursa kalıcı böbrek yetmezliği ve buna bağlı ömür boyu diyalize girme gibi sonuçlara neden oluyor.
Paratiroid adenomu halsizlik, yorgunluk, sırt ve bel ağrısı gibi çok genel şikayetlere neden olduğu için çoğu zaman farklı hastalıklarla karıştırılabiliyor. Teşhis konulamadığında hastalar gereksiz tetkiklerle vakit kaybediyor. Oysa sadece kandaki kalsiyum düzeyinin 10’un üzerinde olması paratiroid adenomunu düşündürmeli.
AMELİYAT TEK ÇÖZÜM
Kalsiyum değerinin 10’un üzerinde olması tanıda çok kritik bir öneme sahip. Paratiroid adenomu teşhisi konmuşsa mutlaka ameliyat gerekir. Ameliyatla adenom denen iyi huylu tümörün vücuttan çıkartılması gerekiyor. İlaçla tedavi mümkün değildir.
Ameliyat öncesi ultrasonografi ve sintigrafi ile adenomun yeri tespit edilmeye çalışılır. Ancak bu her zaman başarılı olmaz. Yani ameliyat öncesi tetkiklerde her zaman adenomun yeri tespit edilemiyor ne yazık ki. Böyle hastalarda ameliyat süresi uzayabilir, zorluk derecesi artabilir. Nitekim Endokrin Cerrahide meşhur bir söz vardır: Paratiroid ameliyatı ya 30 dakika sürer ya da 3 saat!
TEDAVİDEN SONRA HASTA KENDİNİ HEMEN İYİ HİSSEDİYOR
Başarılı bir ameliyattan sonra hastalarda hızlı bir iyileşme görülüyor, yüksek kalsiyum kandan hemen çekildiği için hastalar ameliyattan sonra yataktan ilk kalkışlarında bile kendilerini daha iyi hissediyor.
Yıllardır devam eden halsizlik, yorgunluk, depresif bulgular da hızla düzeliyor ve hasta kendini çok daha dinç ve enerjik hissediyor. Özellikle genç ve orta yaş grubunda iyileşme süreci çok daha hızlı oluyor. İleri yaşta ise kemik döngüsü yavaş olduğu için iyileşme biraz daha uzun sürebiliyor.
HALSİZLİĞİ OLANLAR KALSİYUMUNA BAKTIRMALI
Başarılı bir ameliyattan sonra hastalığa bağlı kalp krizi, inme, böbrek yetmezliği gibi risklerin de ortadan kalkıyor. Nadir görülen bir hastalık olduğu için doktorların bu hastalığı düşünmesi ve ayırıcı tanıda yer vermesi de zorlaşıyor.
Bu nedenle halsizlik, yorgunluk ve yaygın vücut ağrıları olup bir türlü teşhis konulamayan kişilerin sabah aç karna kalsiyum testi yaptırması çok önemli. Aile Sağlığı Merkezilerinde bile yapılabilen bu basit test, hayat kurtarıcı olabilir. Kalsiyum değeri 10’un üzerindeyse mutlaka bir endokrin uzmanına başvurulmalıdır.
(Hürriyet)
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
|||||
|
|
![]() Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |
![]() |
||||||||||||
|
||||||||||||
![]() |
||||||||||||
![]() Koç ![]() 21 Mart - 20 Nisan
|
||||||||||||
![]() |
||||||||||||
|
||||||||||||
![]() |
||||||||||||
|
||||||||||||
![]() |